Uzun evliliğin sırrı konulu seminerde konuşan 50 yıllık evli temel, “Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim, en önemlisi 25. evlilik yıldönümümüzde onu Amerika’ya götürdüm”. Seminere katılanlar sormuşlar, “peki 50.evlilik yıldönümünde eşin için ne yapacaksın?” Temel gayet sakin: “Gidip onu geri getireceğim!”

Konu evlilik olur da bununla ilgili olarak fıkralar, atasözleri, hikâyecikler üretilmez mi? İnsan hayatının önemli süreçlerinden biri olan kız istemeden evliliğe kadar giden süreci değişik ülkeler farklı tarzlarla süslendiği gibi giderek değişen usuller bir ülke içinde dahi son dönemlerde farklılaşmaya başlamıştır.

Daha düne kadar Ülkemde büyüklerin başını çektiği ve görücü usulü kız istemeler yerini evlenecek çiftlerin adaylarını kendi seçimine doğru yönlendirmiş, bunda da en etkili faktör değişik iletişim araçlarının kullanılmasına bağlı kalınması olmuştur. Her ne kadar Maurous, “mutlu evlilik, kısa gibi gelen uzun bir konuşmaya benzer” dese de günümüzde çoğunlukla tersi bir anlayışla sanki “uzun gelen ancak kısa süren konuşmalara” dönüşmüştür.

• Nerede o eski aşklar” diyecek kadar ah çektiren günümüz evlilikleri muhataplarını psikolojik olarak yoranken dağılan yuvaların yükü de çocuklara” faturalandırır duruma getirmiştir.

Kültürümüzün ve devletimizin temelini oluşturan düğünlerde ki “evlenmeler yerini eğlenmelere” bırakmış gibidir. Evliliğin kutsiyetine yakışan anlamlı gelenekler geri plana itilerek sonrakilere kötü model olduğu gibi düğünler lüks, gösteriş, masrafa, israf ve şatafata giden süreçler olmuştur adeta.

TV’lerde reyting rekorları kıran evlilik programlarına bir bakar mısınız? Hangisi geleneklerimizi, geçmişimizi ve maneviyatımızı yansıtmaktadır. İnsan harası gibi ortaya atılan erkek ve bayanlar “aşağılayıcı, rencide edici, kınayıcı” hale dönüştürülmüştür. “Hangi değer, insaf, yargı, kültür ve psikoloji bu aşağılanmayı kabul eder” soralım.

Ayar veren damat adayı örneği;
Kadın aday: merhaba
Erkek aday: size de
Kadın aday: ev, araba var mıydı?
Erkek aday: ben emlakçı değilim.

Diğer bir örnek:

Kadın - biraz kendinizden bahseder misiniz?
Erkek - neyimden bahsedeyim mesela?
Kadın - peki karizmatik misiniz?
Erkek - yok ben emekliyim...
19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Sıddık Akbayır'ın arşivindeki Osmanlı gazetelerinde yer alan izdivaç ilanları, ilanla evlilik konusunun, her dönem güncelliğini koruduğunu ortaya koyuyor.

Günümüzde ilgiyle izlenen evlilik programları 100 yıl önce tabi ki yoktu. O zaman insanlar günün en yaygın iletişim aracı gazetelere ilan vererek eş arıyorlardı. İşte gülme krizine sokacak o evlilik ilanları.

Kadın - biraz kendinizden bahseder misiniz?
Erkek - neyimden bahsedeyim mesela?
Kadın - peki karizmatik misiniz?
Erkek - yok ben emekliyim.

Konuşma böyle devam ediyor, bakalım ne olacak. DEVAM EDECEK