Rasim Atalay

Rasim Atalay

Güzel şeyler de oluyor

Güzel şeyler de oluyor

Güzel bakan güzel görür, güzeli görür…

Dilimize yanlış aksetmiş olsa da ‘Güzel bakmak sevaptır’ denir…

En kötü durumda, en zor halde bile bardağın dolu tarafından bakabilmek, iyimser bir yaklaşım ortaya koyabilmek, geleceğe dair umutlarımızı yitirmemek ve yarınların bugünlerden daha hayırlı ve güzel olacağına olan inancımıza sadık kalmak belki de içinde bulunduğumuz zaman diliminde en çok ihtiyaç duyduğumuz konuların başında geliyor.

Kendinizi kandırın demiyorum ama güzel şeyleri de görmezden gelmemek gerektiğine inanıyorum. Bunu aslında sizinle birlikte kendime de söylüyorum.

Konya’da yaşamak başka, Konya’yı yaşamak başkadır.

Konya’da yaşamak sıradan bir şeyken, Konya’yı yaşamak, bu şehrin anlamını kavrayabilmek, bu şehirde yaşayan her bir insanın kıymetini bilmek, perdelerini kaldırdığı zaman bu şehrin insanlarındaki tevazu ve samimiyeti görmek, halis niyeti anlamak ve vicdan sahibi olanları yok saymamaktır…

Azımsanmayacak kadar çok iyisi var bu şehrin. Ve belki o iyiler hatırına Konya, halâ anam babam Konya’dır…

Sabahleyin namaza giderken yolun ortasına kadar taşmış çöp yığınlarını erinmeden toplayıp çöp kovasının içine dolduran bir hacı emminin çabasında gizlidir bu şehrin ruhu…

Evinin önündeki küçücük parktaki kedilerin miyavlamasını duyduğunda sütün kaç liraya çıktığını hiç düşünmeden, o sütü bir kaba doldurup kedilere ikram edebilmektir Konyalı olmak, biz olmak…

Bir çocuğun elindeki oyuncağı, oyuncaksız bir çocukla paylaşırken kurduğu, “Birlikte oynayalım, ikimize de yeter” cümlesinde gizlidir bu şehrin minik yavrularının kalbindeki iyimserliğin sırrı…

Hayatın yükünü elindeki bastonla paylaşıp bir yerden bir başka yere gitmeye çalışan nineye nereye gideceğini sorup, erinmeden onu gideceği yere götürebilmek, bunu Allah’ın rızasını kazanmak için yapmak ve Allah’ın kendisinden razı olması için o nineyi önüne elçi olarak çıkardığının bilincine varabilmektir vicdan ve basiret sahibi olmak…

‘İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz’ Hadis-i Şerifinde vücut bulabilmektir bu dönemde yapılabilecek en güzel davranış… Ve yine bu doğrultuda işçisinin hakkını ziyadesiyle gözetebilmek için hakkından fazlasını ona teslim edebilmek…

Konya sanayisi her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Bunda Konya’daki fabrikalarda alın teri döken her yaş grubundaki işçilerin payı çok büyük. Neticede işin en ağır tarafında onlar var. İçinde bulunduğumuz zor zaman diliminde öyle güzel patronlar, öyle güzel yöneticiler kulağıma geliyor ki, kendilerini tanımadan, bilmeden, bir ünsiyetim olmadan ‘Allah razı olsun’ diye dua ediveriyorum.

İsimlerini açık edip yaptıkları hayrın ecrini zayi etmek istemiyorum. Her ne kadar onlar işçilerine verecekleri küçük zamları, onların hakkı olarak görse de zor zamanda ellerini taşın altına koyup kazançlarını paylaşabilmeleri benim nazarımda hayra hizmet etmektir.

Bugün Konya’da işçi olarak çalışanların neredeyse yarısı sanayilerden ekmeğini kazanıyor. Bir firma binlerce kişiyi istihdam edebiliyor. O binler eşleri ve çocukları ile birlikte on binlere varıyor. Her birinden gelecek bir dua da on binlerle çarpılıp Hak katına çıkıyor. Şu dünyada bundan daha kıymetlisi var mı, sorarım size…

Güzel bakıp güzel görebilenlere selam olsun.

Hayırlı haftalarınız olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR