Yaklaşan genel seçimlerde aday olmak için kamu çalışanlarından istifa haberleri art arda geldi. Salı günü boyu bürokrasinin zirvesinden istifa haberleri geldi.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın vekillik için istifası konusundaki tartışmalar bitmeden, ekonominin en güçlü bürokratı olarak görülen, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal, siyasete girme kararı aldı.

İç işlerinde istifa çok fazla yok, bunun gerekçesinin ise, bizzat İçişleri Bakanı Efkan Ala olduğu kulislerde konuşuluyor.

Pek çok vali, vali yardımcısı ve kaymakamın, adaylık için nabız yoklamasına, Bakan Ala'ın "devleti kim yönetecek?" diyerek karşı çıktığı ifade ediliyor. Bakan'ın sıcak bakmaması nedeniyle de, İçişleri'nde bürokrat istifalarının, geçen seçimlere oranla çok sınırlı kaldı.

7 Haziran'da yapılacak olan Genel Seçimler öncesi, 30 bin aday adayının toplamda 1,5 milyon lira ekonomiye katkı yapması bekleniyor. Esnaf ise şimdiden heyecanlı bekleyişe geçti.

Belediye başkanlıkları, Cumhurbaşkanlığı derken Türkiye yeni bir seçim dalgasına daha girmek üzere. 7 Haziran’da yapılacak olan 25. Dönem Genel Seçimleri için yaklaşık 30 bin aday, TBMM’deki 550 koltuğu doldurmak için 4 ay boyunca efor sarf edecekler.

Milletvekili seçimlerinde aday adaylarının bazıları sevinirken bazıları da üzülecek. Ancak asıl kazanan sektörler olacak. Yüz milyonlarca lira sektörlere yayılacak. Bir aday adayı;

Özellikle reklamcılar, davul-zurnacılar, matbaacılar, oteller, kamuoyu araştırması yapan şirketler, lokantalar, çiçekçiler, baloncular, ses tesisatçıları, araba kiralama şirketleri, akaryakıt bayileri, otobüs firmaları, seyyar satıcıları, kumaş imalatçıları, naylon baskıcılar, çiçekçiler, bayrakçılar, rozetçilerle fotoğrafçıların yüzünü güldürecek.

Peki bunlar karşılığında gerçekten millete vekillik yapacak adaylar mı belirlenecek?

Bürokraside bir çoğuna ulaşamadığınız kişiler şimdi aday ve sizi, beni temsil edecek ve bizlerin sorunlarını dile getirip hakkımızı savunmak için mecliste mücadele edecek.

Mücadele edecekte, mücadele ile ilgili bizi dinlemeyecek, bize randevu vermeyecek, cep telefonlarımıza çıkmayacak, halkın yarasına merhem olmayacaksa neden ortaya çıktın diye sorulmaz mı?

Sivil toplum kuruluşları, yani dernekler, vakıflar da görev almak gönüllü bir topluluğa hizmet vermektir. Bu tür görevlerde kişiler cepten para harcar, zamanını harcar karşılığı ise sadece manevi zenginliktir.

Bu tür görevlerde emek harcamayanlar, bu tür hizmetlere gönül vermeyenler, akrabayı, komşuyu, yakın eş ve dostun hatırını sormayanlar, kusuruma bakmasın da hiç aday olmasın.

Tüm istifalar, tüm parti aday adayları, vatana millete hayırlı olsun, düzgün ivme ile ilerleyen tekere çomak sokmayıp, tekerin turunu ve çapını büyütecek vekiller inşallah tüm partilerden seçilirler.

Sözün özü “72 millete bir gözle bakmayan bizden değildir”