Kadın Üniversiteleri
Japonya dönüşü Cumhurbaşkanımız Erdoğan yaptığı bir konuşmada "Japonya'da 80 kadar kadın üniversitesi var. Niçin bizde de olmasın" dedi. Ardından aynı toplantıda kendisini dinleyen YÖK Başkanına "Böyle bir çalışma yap" talimatını verdi. Bundan sonra YÖK Başkanı kadın üniversitesi açacağım, nerede açayım, hangi bölümler olsun diye düşünsün dursun.
Erdoğan'ın dediği kız öğrencilerden oluşacak üniversite ne zaman açılır bekleyip göreceğiz. Yalnız kulağa hoş gelen bu tür üniversite bir açılırsa öyle zannediyorum Anadolu'dan birçok şehrin ileri gelenleri ve STK’ları, siyasilere "İlimize bir kadın üniversitesi istiyoruz" talepleriyle gideceklerdir. Siyaset de bu isteklere kulağını tıkamayacaktır. Öğrencisi kadınlardan oluşacak bu tür üniversiteler ne kadar yaygınlaşır, kurulduğu zaman başarı şansı ne kadardır, talep olur mu, talep olursa da YÖK hepsini karşılayabilir mi? Diyelim ki açıldı. Tüm işkollarına hitap edecek bölümlere yer verebilecek mi? Çünkü o kadar çeşit meslek var ki say say bitmez. Hepsini bekleyip göreceğiz.
Dünyada örnekleri olan ve tamamen iyi niyetle dillendirilen kadın üniversitelerinin olabileceğini kabul ediyorum. Ama pratiği üzerine bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Bu yazacaklarımdan karma eğitimi savunduğum falan anlaşılmasın. Öyle bir niyetim yok. Devletin ideal bir eğitim sistemi bulamadığı gibi ben de kafamda ideal bir eğitim sistemi oluşturamadım.
Kadın üniversiteleri çoğu kız çocuğunun aileleri tarafından okutulmadığı 60’lı, 70’li, 80’li yıllarda düşünülseydi bir ihtiyacı giderecek, eh derdim. Ama günümüzde kız çocuklarını aileler okutuyor ve kızlarımız çok da başarılılar. Hangi üniversitenin, hangi bölümüne giderseniz kız çocuklarının ağırlığını görebilirsiniz. Yakında gözde mesleklerin bölümünde okuyan erkekleri mumla ararsak hiç şaşırmayalım. Benim okuduğum 90’lı yıllarda amfilerde çoğunluğu erkeklerden oluşan öğrencilerin içerisinde 3-4 kız öğrenci var iken bugün durum tersine dönmüş durumda. Amfi ve sınıflarda 3-4 erkek, geri kalanı kız öğrencilerden oluşuyor. Bu durumu kamu ve özel çalışanlarına bakarak da görebiliriz. Yine eskiden kamuda çalışanlarda eleman alımında “kız” veya “erkek” olmak şartı aranırdı. Şimdilerde böyle bir durum da yok. Artık kamuya eleman alımında erkek-kız arama şartı neredeyse kalktı gibi. Erkek mesleği diye bilinen mesleklerde kadınları, kadın mesleği denilen mesleklerde de erkekler istihdam edilebiliyor. Demem odur ki kadın üniversitelerine bu aşamada gerek yok. Çünkü erkeklere göre çok başarılı olan kızlarımız giderekten üniversiteleri tamamen kaplayacak. Zaten kendiliğinden kadın üniversitesine dönüşecek.
Burada değinmek istediğim bir diğer husus, üniversiteleri kadın ve erkek diye dönüştürsek bile bu toplumun kadını ve erkeği şehirde, otobüste, dolmuşta, çarşı ve pazarda iç içe. Çünkü bir zorunluluk var. Tek başına üniversiteyi cinsiyete göre ayırmak çözüm değil gibi. Kadın üniversiteleri açmak yerine, 18 yaşına gelmiş ve rüştünü ispatlamış kız ve erkek çocuklarının başta üniversiteler olmak üzere toplum içerisinde kendilerini kötülerden ve kötülüklerden korumalarını öğretsek daha iyi olur diye düşünüyorum. Bir diğer husus üniversite açmak demek aynı zamanda bir maliyeti gerektirir. Çok sayıda üniversite sayımızın yanında yenilerinin açılması darboğazda olan ekonomimize artı yük getirecektir. Yine de hayırlısı diyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.