Karatay Üniversitesinin Yeni Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade Hoca
Bir zamanlar Konya Ovası’nda yetiştirilen ürün çeşidi neredeyse buğday ve arpadan ibaret diyecek kadar azdı. Elbette başka birçok ürün de yetiştiriliyordu ama miktar bakımından diğer çeşitlerin, bunların yanında bir kıymeti yoktu. Zamanla bu durum değişmeye başladı. Konya’nın namı öteden beri “Hububat ambarı” iken bu değişikliklerden sonra “Tarım Merkezi” diye anılmaya başladı. İşte bu değişikliğe, iz bırakan insanlarımızdan birinin, değerli hemşerimiz, Prof. Dr. Bayram Sade Hoca’nın katkısı çok fazla olmuştur. Bayram Hoca, Konya çiftçisi tarafından daima minnetle hatırlanacaktır. Böyle değerli bir bilim insanımızın Karatay Üniversitesi Rektörlüğüne getirildiğini duyunca çok sevindim. Böylelikle Bayram Bey’in eline, Konya’nın ilerlemesine katkıda bulunabilme anlamında belki biraz daha fırsat geçtiğini ummak istiyorum. Orada da Konya’mıza yine unutulmaz hizmetlerde bulunacağına inanıyorum. Onu candan tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Konya Ticaret Borsası verilerine göre 2001 yılında ülkemizin mısır üretimi 2.2 milyon tondu. Oysa ülke ihtiyacımız 8-10 milyon ton civarındaydı. Kalanını ABD, Arjantin gibi dış ülkelerden ithal ediyorduk. Bu gün dahi yaklaşık 10-15 milyon ton mısır ihtiyacımızın ancak 6 milyon tonunu üretebiliyoruz. Kalan kısmın yaklaşık 1-2 milyon tonunu dane mısır olarak, kalanını da mısır endüstrisi ürünleri ve yan ürünleri olarak dışardan ithal ediyoruz.
Yıllar önce Konya Yem Sanayicileri Derneği bu duruma çözüm bulmak için bir çalışma başlatmıştı. Derneğin organize ettiği bu çalışmaya Üniversite, Pankobirlik, Tarım İl Müdürlüğü, Konya Ticaret Borsası, TMO, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi tarımla ilgili kamu kurum ve kuruluşları da destek veriyordu.
Hep birlikte yapılan bu çalışmalar sonucunda Konya’nın mısır üretimi yıldan yıla artarak, bin tondan beş yüz bin tona yükseldi. Hem dekar başına verim arttı, maliyet azaldı, hem ürün kalitesi arttı, hem de toplam mısır rekoltesi arttı. Zor olan eşik aşıldıktan sonra çiftçimizin mısıra olan ilgisi arttı, iş biraz daha kolaylaştı. Halen dahi sulanabilir arazisi olan yerlerdeki çiftçilerimiz mısır tarımını öğrenmeye, mısır ekilişini arttırmaya devam ediyor. İnşallah bu durum böyle devam ederse ülke ihtiyacı olan mısırın yarıdan çoğunu tek başına Konya’nın üretmesi işten bile değildir.
İşte bu başarıda üniversite adına çok çaba sarf eden Bayram Sade Hoca’nın büyük payı vardır. Elbette ülke olarak bilgiye ve bilgili insana çok ihtiyacımız var ve bizim için bütün bilim insanlarımız çok değerlidir. Ama geri kaldığımız konularda, farklı bir mesai ve samimi bir özveri ortaya koyarak, eşik atlatan insanlara daha çok ihtiyacımız var.
Bayram Sade’ler az yetişiyor. Böyle bir insanın mutlaka başka birçok başarıları da vardır. Ben onu sadece Konya çiftçisine mısır tarımını benimsetmesi ve öğretmesiyle tanıyorum. Kendisiyle mısır konusunda yapılan toplantılarda tanışmıştım. Bu toplantılarda sadece birkaç kez görüştük. Onu asıl tanımam gıyabında, halkın övgüleriyle olmuştur. Çiftçisinden tarımsal işletmecisine kadar, Konya’da tarımla ve özellikle mısırla ilgili olan herkes şimdi Bayram Hocayı tanıyor, seviyor, değer veriyor. İnşallah Karatay Üniversitesi Yönetimi de onun kıymetini bilir, ona fırsat verir. Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.