KARMA EĞİTİM -KONEVİ ANADOLU LİSESİ
İlimiz Selçuklu İlçesi Konevi Anadolu Lisesi Müdürlüğünün “2017-2018 yılından itibaren kız erkek öğrenciler ayrı sınıflarda eğitime devam edecek” duyurusuna belli kesimlerin tepkisini medyadan takip etmekteyim.
- eğitimci olarak tepkilerin bilimsellikten uzak, tamamen ideolojik, ideolojiden de öte İslami değerlere karşı olmanın bir sonucu olduğunu düşünüyorum.
Okul Müdürü Ömer Faruk ÖZARSLAN okuluna değer katan, oldukça başarılı bir idarecidir. Bu uygulamasının gerek eğitim-öğretim ve gerekse sosyal yaşam açısından öğrencilerinin lehine olacağına inandığı için yaptığını, düşünüyorum.
Ne diyor Milletvekili Tuncay ÖZKAN; “Dünya bilimle uğraşırken bizim okul müdürleri kız ve erkek öğrencileri ayırmakla meşgul. Bu duyuru Konevi Anadolu Lisesi müdürü tarafından okulun resmi internet sitesine konuldu. Bu tehlikeli gidişin sonu kötü… Uyarmadı demeyin. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ı, yasalara aykırı bu kutuplaştırıcı eylemlerde bulunan okul müdürünü cezalandırmaya çağırıyorum!” diyor.
Bir eğitimci ve Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak bu değerlendirmeyi görünce hayretler içerisinde kaldım.
-Ya Allah(cc) aşkına, kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın “kızlarla erkeklerin ayrı sınıflarda eğitim-öğretim görmesinin” sakıncası nedir?
Bak hele bak, “Bu tehlikeli gidişin sonu kötü… Uyarmadı demeyin.” Diyor.
-Bunun nesi kötü, neresi tehlike!
-Ülkemizde bir zamanlar kız erkek liseleri yok muydu?
-Bundan kaynaklı ülkemizde kutuplaşmalar mı oldu?
Şunu açık ve net olarak ifade ediyorum; eğitimci bakış açısıyla bu uygulamasından dolayı Konevi Anadolu Lisesi Müdürü Ömer Faruk ÖZARSLAN’ı destekliyorum. Konyalıların hem bireysel olarak hem de kurumsal olarak desteklemeleri gerektiğine inanıyorum.
Beyefendi Okul Müdürünün cezalandırılması için Milli Eğitim Bakanına çağrıda bulunuyor!
Sanki okul müdürü büyük bir suç işlemiş de; bırakın cezalandırmayı bu güzel uygulamasından dolayı ödüllendirilmelidir.
Yine eğmeden bükmeden söylüyorum; kademeli olarak “Karma Eğitime” son verilmelidir.
Neden son verilmesi gerektiğine gelince;
Yüzde doksanının kendini Müslüman olarak tanımladığı toplumumuzun sosyal ve ekonomik yaşamında İslami yansımaların zayıfladığını her geçen gün belirgin düzeyde görmekteyiz.
Bu olumsuz hatta vahim durumun birçok nedeni olmakla birlikte “Karma Eğitim” sisteminin sürecin hızlı ilerlemesinde çok etkin olduğunu düşünüyorum.
Değerlendirmelerim biraz ağır gelebilir; ancak, amacım hiçbir şekilde bireysel ve kurumsal polemiğe girmek değil; yaşadığımız İslami yozlaşmaya ve sebeplerine dikkat çekmek; en önemlisi bir Müslüman olarak Hz. Allah’a(cc) olan sorumluluğum nispetinde vazifemi yerine getirmeye çalışmaktır. Hepimiz sorumluyuz ve sorumluluğu bir yerlere havale etmekle sorumluluktan kurtulamayız.
Karma eğitimi içinde bulunduğum inanç çerçevesi içinde değerlendirmekle birlikte Batılı eğitimcilerin “Karma Eğitim”e ilişkin tespitlerine de yer vereceğim. Gerçi, aksini iddia etseler de İslam ne diyorsa benim için doğru olan odur.
Batılı eğitimcilere göre, karma eğitim; “yüz yılın en büyük pedagojik yanlışı”, “pedagojik ham ölü” olarak nitelendirilmektedir.
ABD’li Psikolog Prof. Simon Baron Cohen, kız ve erkeklerin yaratılışının farklılığıyla ilgili;
“Daha ilk günden farklı. Kadın ve erkek dünyaya farklı beyinlerle geliyor. Erkeklerin beyni, dünyayı sistematik olarak algılıyor. Buna karşılık kadın beyni duyarlılık ve empati yapacak şekilde yaratılmıştır,” açıklaması getirerek karma eğitimin yanlışlığını ortaya koymaktadır.
New York Harlem’de, 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre; ergenlik çağındaki kızların hamile kalma oranı, sadece kızların okuduğu okullarda 40’ta bir iken, karma okullarda 3’te birdir.
– Tam, 14 kat fazla!. Düşündürücü değil mi?
Araştırmaları önemseyen ABD yönetimi; kız ve erkekler için ayrı okul açılmasını teşvik ediyor ve kısa sürede kız ve erkek okulları, normalin çok üzerinde çoğalıyor.
Almanya ve Amerika’da yapılan araştırmalar karma eğitimin özellikle kızlara zarar verdiği, karma sınıflarda kızların yeteneklerini tam olarak geliştiremedikleri, ortaya konulmaktadır.
Dr. Birgit Palzkill, “Okullarda Cinsel Tacizin Önlenmesi” isimli makalesinde; “cinsel tacizin her şeyden önce okulda meydana geldiğini” vurguluyor.
Okullarda yapılan araştırmalar; cinsel tacizlerin sanıldığından çok ve görmezden gelinemeyecek kadar önemli olduğu vurgusu yapılmaktadır.
“Karma Eğitim” İslami yaşama vurulan darbelerin başında gelmektedir. İslam’ın kadın ve erkek ilişkilerine koyduğu sınırları ortadan kaldırarak gerek normal yaşamda gerekse iş hayatında olumsuz sonuçlara yol açmaktadır.
İçki, zina, uyuşturucu, cinayetler gibi büyük günahlar tonla; sosyal yaşam çığırından çıkmış, boşanmalar çok çok artmıştır. Şu salonlardaki Müslüman ailelerin düğünlerine bir bakınız. İnanın utanıyorum.
Bir türlü kafam almıyor; düğünlere açık saçık gelmek zorunluymuş gibi; hele kadın erkek birlikte oynamaları, başı açık veya kapalı…anlatmaktan bile haya ediyorum.
-Bitmişiz, vesselam!!!
-Allah (cc) yardımcımız olsun; sanki, ölüm yok, ahret yok, hesap yok!
Var, hem de kaçış yok! Gelin aklımızı başımıza alalım, ateşte yanmak zor hele hele ebedi yanmak, düşüncesi bile insanın aklını oynatır!
Umutsuzum, umudu yitirdim; ancak, yine de Yüce Allah’tan(cc) ümit kesilmez; hiç zaman kaybedilmeden bireysel ve kurumsal yapılması gerekenleri hiçbir etki altında kalmadan yapalım.
Başta hükümet edenler olmak üzere bu sürecin buraya gelmesinde dahli bulunanlar bu durumun bertaraf edilmesi için daha fazlasını yapmalısınız ki geleceğimize umutla bakabilelim.
-Herkese samimi olarak soruyorum; her kademedeki okullarımız çocuklarımıza milli ve manevi yönden ne kazandırıyor?
Cevabı olan söylesin. Bana göre, hiçbir şey kazandırmadığı gibi çok şeyler götürmektedir.
Bu kadar olumsuz gidişe rağmen sizden ne haber Diyanet İşleri Başkanlığımızın müftüleri, vaazları, imamları, hocaları!
Size söyleyecek söz bulamıyorum ve de söylemekten hicap duyuyorum. Kur’an Kurslarımızdaki genç kursiyerlerimizin sayısı ne durumda, kursiyerlerimiz ablalardan, teyzelerden, nenelerden mi oluşmakta.
- Bunun nedenleri nedir, düşündünüz mü?
-Mutlaka düşündünüz, düşündüğünüzü dile getirdiniz mi?
-Karma eğitimin ve karma iş yerlerinde çalışma ile ilgili değerlendirmelerinizi, İslam’ın hükümlerini ilgili kurumlar nezdinde dile getirdiniz mi?
Yanlış anlaşılmasın, kızlar cahil kalsın demiyorum; tam tersi cahil bırakılmasın; usulü dairesince eğitim öğretim alsın yine İslam’ın izin verdiği ölçüler içinde çalışsın; benim karşı olduğum karma eğitim ve karma iş alanları.
Bu görüşümden dolayı bana gerici, yobaz diyenler olabilir; ben yobaz ve gerici değil oldukça ilerici birisi olduğumu, düşünüyorum.
Kaldı ki benim düşüncelerim önemli de değil; ben doğruda yanlışta düşünebilirim; esas olan bu hususlara İslam’ın nasıl baktığı ve kendini Müslüman olarak tanımlayanların İslam’ın hükümlerine ne derce uyup uymadığıdır.
Başta hükümet olmak üzere duyarlı tüm birey ve Sivil Toplum Örgütleri, sendikalar karma eğitime son verilmesi, gereksiz üniversite ve bölüm açılması yönünde kısıtlamalara gidilmesi için çalışmalar yapmalıdırlar.
İslami hayatın tüm hayatımıza daha fazla yansıması için herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır.
Sonuç olarak; Müslüman kardeşim bu hususlarla ilgili araştır, incele ve kendini sorgula; sonucuna göre bana ister kız ister kızma; sürç-i lisan ettiysem affola demeyeceğim; çünkü, af dileyecek bir şey söylemedim, sadece Müslüman olarak küçükte olsa bir uyarı yaptım.
Yüce Rabb’im her daim hepimizin yardımcısı olsun, İslam dışı her türlü söz ve halden muhafaza etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.