Şehir içi trafiği kim ne mazeret üretirse üretsin her geçen gün daha da çekilmez bir hal almaya devam ediyor.

Bunun için arabanızın filan olması da yetmez. Yaya olabilirsiniz, toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz, bisikletli ve motorlu sürücü olabilirsiniz. Sonuçta hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Ha bu şehrinde neresinde olursanız olun her an büyük tehlikeler ile karşı karşıyasınız.

Yetkililer; bu karmaşaya neden olarak hesaplanamayan dahası bu kadar olacağı tahmin edilemeyen araç sayısını gösteriyorlar.

Hiçbir mazeret sorun için geçerli olamaz.

Ama tabii şunu da çok açık ifade etmeliyiz ki bizler önce fert olarak Allah’tan korkmalı kuldan utanmalıyız. Trafikteki her uyanıklığımız bir başkasının hakkını almaktır bunu idrak etmeliyiz.

Şu yukarıdaki fotoğrafa dikkatlice bakar mısınız?

En son model süper lüks otomobil değil mi?

Ama sürücümüz aracını öyle bir yol ağzına koymuş ki vallahi ben dönerken aracı çizersem 10 yılda ödeyemem korkusu ile bu bölgeden döndüm. Döndüm gittim ve bir süre sonra gelip tekrar bu görüntüyü çekebilmek için araçtan inip bu fotoğrafı çektim.

Şehir merkezinden bir başka kare.  Vatan Caddesinin İhsaniye kavşağı, tam akşam vakti. Herkes evine dönmeye çalışıyor.  Kimse kimsenin umurunda değil. Ve bu karmaşa içerisinde sürekli siren çalan ve lambalarını yakan bir ambulans.

Kimin umurunda?

Vallahi yeşil ışık yanıncaya kadar ambulans da bizim gibi bekledi.

Bu karelerde şehrimizin, güzel Konya’mızın Çumra yönünden giriş noktası. Çevre yolunun üzeri.

Günün her saatinde gidip buraya bakabilirsiniz.  Kavşak açık otopark. Şimdi kim kime ne demeli? Bilen varsa konuşsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Efendilik için son sınav; kendisine hiçbir çıkar sağlamayacak insanlara karşı da saygıda kusur etmemektir...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Korkudan değil insani olarak başkalarından utandığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.