Çoğu gençliğin bugünkü davranış halini çoğumuz beğenmiyoruz. Öte yandan gençliğe ahlaki değerleri yerleştirmek ve kötü alışkanlıklardan kurtarmak için en etkin yol ne diye sorsak, el cevap spor deriz.

Yaşı elli ye yakın spor aşığı bir annenin ısrarı üzerine, Konya’da spor sevdalısı gençlerin ulaşım ve tesis çilesini görmek üzere önce eski stadyuma, oradan da Saraçoğlu tesislerine geçtim. Şunu hemen belirteyim sporcular son yıllarda uluslararası dallarda madalya getirmeye başlamışsa bunu yeni alt yapıya borçlular. Buna belediyelerimizin hizmetleri de dâhil. Gelelim Konya sporcularına.

Eski stadyumun yeri ortada. Buranın yıkılışını ve mevcut halini görerek halen ağlayan birçok insan var. Seçim öncesi yapılan vaatler gereği her kesime büyük çapta hizmet eden tesis alelacele yıkıldı. Burada tüm muhataplara sözüm “aceleniz neydi de plan-proje olmadan, yeni tesis ihale edilmeden tesisi, yangından mal kaçırırcasına yıkıp attınız”. Önceden duyumlarımıza göre buraya yeni belediye binası yapılacaktı. Bunu millet bahçesi mimarı Reis’e iyi anlatamadığınız için de koca tesisi hiç ettiniz. Bunu da anladık da, ortada proje yok, plan yok. Bari yeni tesis kurulacakken yıksaydınız.

Buradan Saraçoğlu tesislerine geçtik. Buraya giden iyi bir servis ağı bile yok. Servis akşamüstü gidiyor, 1.5 saat sonra geri topluyormuş. Bu süre sporcu için sadece ısınma-soğuma zamanı. Belediye otobüsü de dışarıda bırakıyor, tesise giden mesafe uzun olduğu için köpeklerin saldırısına maruz kalınıyormuş.

Kısa uzun mesafe koşucusu, disk, gülle atıcısı, dünya şampiyonu genç; çoğunlukla dar kesimden gelen çocuk yaşta spor sevdalıları. Sokaktan gençleri çekecek en etkin yol bulmak üzere harcanan paraları, bunun için spora teşvik yolları bulmaya çalışan sorumlular, Saraçoğlu’nun yerine diyecek yok, büyük ve havadar, ancak korumasız, kışın sıkıntılı, tartan pist miadını doldurmuş, pistte çimler çıkmış.

Eksiklikler tespit edilebilir, onarılır, servis saatleri ayarlanır ise en kısa zamanda İlyas ve Kaan kısa mesafede, Semra kızımız çekiç, daha niceleri diğer dallarda dünya ve olimpiyat madalyası getirebilir. Bu çocuklar spora gönül vermiş, ülkemi sevindirecek, bayrağımız dalgalandıracak seviyeye gelmişler. Onları kırmayacak, küçük dokunuşlarla telafi edilecek düzenlemelere el atalım, hatta millet bahçesine bütünleşmiş spor tesisleri yerleştirmenin yollarını bulalım. Bu gençler de milletin çocukları, değil mi?