Konya’nın kayıplarına işkembeden atarak siyaset yapılmaz
Yeni bir hafta başı, inşallah önümüzde yepyeni güzel günler ve nasipse haftalar aylar olacak. Ramazan ayının bereketi, huzuru o tarifsiz manevi atmosferi içerisinde sağlıklı nefes alan, karnını doyurabilen, özgürce hareket edip istediği yere gidebilen dünyanın en şanslı insanları olarak bu günleri geçiriyoruz.
Ancak şehir insanı hala seçim atmosferinden kurtulabilmiş değil?
Mesleğimiz, oy verdiğimiz partimiz ne olursa olsun herkes ama herkes hâla seçimi konuşuyor, herkes koalisyon hesabında ya da azınlık hükümeti hatta yenilenecek bir erken seçimin değerlendirmesini yapmakta.
Mesleği gazetecilik olan, her gün her an şehrin insanları ile birlikte olup şehri yaşayan bir insan olarak seçim sonuçları, şahıs olarak benim için bitmiştir.
Bundan sonrası büyüklerin işidir.
Onlar iyi ya da kötü kendi muhasebelerini yapacaklar, kararlarını verecekler ve yollarına devam edecekler. Vatandaş olarak biz ise o gün oyumuzu verdik pazartesi günü işimize döndük. Hayırlı ne ise Cenab-ı Allah onu bizlere gösterecektir.
Tam bu noktada, “Ben işimi de yaparım, hükümeti de kurarım veya yeni seçime hazırlanırım” diyen işi siyaset olmayan insanlarımız eğer bizim gibi işçi, emekli, bürokrat…. Yani aybaşı geldiği zaman maaşını tık diye alanlar ise onlara artık, “Ne olur bir dakika durun ve sağlıklı düşünün” demek istiyorum.
Bu şehirde bile binlerce üniversite mezunu işsiz, geleceğine güvenle bakamayan on binlerce genç yavrularımız var.
Siz hiç üreten, imal eden, çalıştırdığı işçinin parasını çıkartabilmek için kara kara hesap yapan, aldığı malın, makinanın kredisini ödemeye çalışan, maliyeye, elektriğe ödeyeceğini paranın hesabına gömülen iş dünyasının yerine empati yapabiliyor musunuz?
İşçiyim. Hatta kağıt üzerinde 20 yıldır emekli işçiyim, babam da işçi emeklisi. Ama zor olan bence işçilik değil işveren olabilmek.
Yanında bir insan çalıştıran patronun vicdani sorumluluğu evi, çocukları kadar o işçinin de geleceğini düşünmektir. Ben tanıdığım tüm patronlarda bunu çok açık görüyorum.
Ve inanın bu patronlar cumartesi günü de Pazar günü de hiçbir şekilde “Ak Parti CHP’le mi hükümet kursun, yok MHP ile mi kursun?” demiyorlar. Ya da “Bunlarla koalisyon olmaz hemen yenilenmiş erken seçim olsun” da demiyorlar.
Bu kesimin aklı fikri “kur farkından ortaya çıkan kaybında”, “gelecek adına endişelendiği hatta korktuğu için askıya aldığı projede”, “alacaklarını bir an önce peşinata çevirmede”, “üretip sattığı malın vadesini kısa tutup sıcak parayı bir an önce alabilmede”…. gibi….
……….
Bu mübarek günlerde rızkı verenin Cenab-ı Allah olduğunun şuurunda Cuma günü şöyle bir şey duydum.
Bizi bu konuda bilgilendiren de aynı şekilde bu şehirde siyaset yapmaya çalışıp, bu şehirde dev projelere imza atan bir şehir gönüllüsü bir abim.
Bakın bu abim ne diyordu;
“Uğur abi merhaba. Yazının üzerine duyduğum yeni bir haber beni gerçekten çok üzdü. Konya'ya yabancı sermaye geldi diye sevindiğimiz Mopisan-Mahle, Türk-Alman evliliğinden fiyasko çıkmış. Almanlar modernize ederek zaten 150'lere indirdikleri işçi sayısı ile çalıştırdıkları fabrikayı kapatma kararı almışlar. Sonuç, Mopisan firmasını piyasadan silmiş olmak. Konya'da da işsizler ordusuna ilave. Sahi hangi ligdeyiz?”…
………….
Bu şehir bizim. Bu ülke bizim. Hepimizin yapması gereken ilk iş, kendi işimizi en iyi şekilde yapmak olmalı diye düşünüyorum.
Gemi su aldığı zaman bu şu partili idi, bu da bizdendi diye kimse kurtulamaz. Allah korusun hepimiz batarız.
Sürçü lisan ettik ise af ola…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Davul sesine uyanan zengin, bekçinin geceyi nasıl geçirdiğini nereden bilsin.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bazı kağıt toplayıcılar trafikte kural tanımazlık yapmadıkları zaman ADAM oluruz
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.