Genelde bu köşeyi okuyanlar AK Parti etrafında gelişen olaylara ilişkin yazılar okudular şimdiye dek.

Muhalefet cephesinde olup bitenlerden habersiz olduğumuz ya da o cepheyi önemsemediğimiz anlamına gelmiyordu bu.

Konya yerel siyasetinde AK Parti'nin tuttuğu yerle ilgiliydi bu tavrımız biraz da.

Özellikle şehir merkezinde neredeyse beş kişiden dördü AK Partili olarak bilinirken yazılarımızda ağırlığı bu partinin tutması da garipsenmemeliydi.

Buna karşın yine de zaman zaman muhalefet partilerinde, özellikle ana muhalefet partisi olan CHP'nin yerelinde yaşanan olaylara da değindik.

Özellikle "ön seçim" atmosferine çoktan girmiş bulunan CHP'de 29 Mart'ta yapılacak bu ön seçimlerde sıralamanın nasıl olacağına ilişkin bir merak içerisinde kamuoyu.

Kimine göre ipi Tarkan Büyükoktar göğüsleyecek, kimine göre ise başka bir isim, sözgelimi Turgay Bilge.

Tabii bu parti çevresindeki kulislerin en parlak konusu ise mevcut milletvekili Atilla Kart'ın ön seçimden çekinmesi ve başka bir ilden adaylık için parti genel merkezini zorlaması.

Bu konudaki gelişmeleri takip etmeyi sürdüreceğiz.

CHP'nin yanısıra MHP'de de önemli bir hareketlenmenin yaşandığı söylenebilir.

21 Mart'ta gerçekleştirilecek Geenl Kurul öncesi peşisıra milletvekili aday adayları bu durumlarını parti il binasında deklare ettiler kamuoyuna.

Halil Açıl, Süleyman Şenol, Mehmet Emin Altunel, Hakkı Ünler, Bayram Karaoğlu, Halil Ayhan, Hüseyin Oprukçu, Faruk Sonkaya, MYK Üyesi Bulduk Özdemir bu aday adayları arasında göze çarpan isimler.

Bu isimlere önümüzdeki günlerde yeni isimlerin de eklenmesi bekleniyor.

Sonuçta ne yerelde ne de genelde siyaset tek parti üstünden anlaşılamayacak bir karmaşıklığa sahip.

7 Haziran seçimlerine kadar birçok dengenin yeniden inşa edileceği bir seçim sürecinin yaşanacağı da öngörülüyor.

Biz de bütün bu gelişmeleri takip etmeyi sürdüreceğiz inşallah.

KONYA BİZİM!

Alaaddin-Adliye tramvay hattı inşaatı esnasında Yusufağa Kütüphanesi'nin çaprazında ortaya çıkarılan Yusufağa Hamamı etrafında küçük bir kamusal tartışma yaşandı.

Şimdiye kadar asfaltın altında unutulmuş hamamın, ray çalışmaları esnasında zeminin kazılmasıyla birlikte, külhan kısmı ortaya çıktı.

Konya şehir merkezinde altyapı çalışmalarını sürdürürken dikkat edilmesi gerekli birçok noktayı yeniden hatırlattı bu gelişme.

Külhanın üstünün beton dökülerek kapatıldığı iddialarına karşı konuştuğumuz Büyükşehir yetklileri, "beton dökme" iddialarını yalanlayarak külhanın titreşim önleyici "jeotekstil" maddesiyle kapatıldığını belirttiler.

Sonuçta öyle ya da böyle Yusufağa Hamamı yine tarihin karanlığına terk edilmiş oldu.

Bu durumda Konya'nın tarihi zenginliklerini ne kadar koruyabildiğimiz sorusu da yine cevapsız kaldı.

Oysa Konya, geçmişi ve geleceğiyle bizim.

Bu bilinci ayakta tutmamız gerektiği de aşikar.