Bu mübarek şehrin trafiğinde öyle besmelesiz işler oluyor ki. Ama bu kadarı da nasıl oluyor inanın aklım ermiyor. Yollar sıkıntılı, insanlar sıkıntılı… Ama bunların hepsi mi burada? Anlamak zor.

Cumartesi akşam saatlerinde yaşadığımız bir olayı dolayısıyla bu güzergahı bir daha yazacağız. Ama kime? Anlayana sivrisinek saz anlamaya davul zurna az derler ya. Onun gibi bir şey işte.

Adalhan Kaşağı’ndan İhsaniye ve Şeker’e giden kavşak malumunuz. Burası normalde sağda üç şerit bu yönde en sol şerit ise U dönüşü için sürekli akan şerit.

Gel gelelim kendisini uyanık sanan bazıları bu sol şeride gelir durur. Niye? Çünkü onlar sıraya geçip arkada beklemeyecek, kendi şeridine girmeyecek, aradan aracının burnunu sokacak ve sözüm ona uyanık olacak. Tabii bu arada en sol şeride girip U dönüşü yapmak isteyenlerde bekleyecek. Kimi bunlara korna çalak kimi ana avrat sövecek.     

Büyükşehir’inde burada vebali var. Elli defa dedik. Bu en sol şeridi babalar ile bölün. Bölün ki bu sözüm ona uyanıklar(!) trafiğin içine etmesin. Ama bu belediye görevlileri de ya Tahir Başkan’a “gıcık” ya da “mazoşist”.

Vatandaş da bizde yasal hakkımızı kullanıp şikayetçi olmak ile bir adım öte gidemedik. Bu yüzden de artık bu noktada Minibüsçüler Odası Başkanı çok sevdiğim insan Sayın Muharrem Karabacak'tan bir ricam olacak.

Ne olursunuz şu aşağıdaki arkadaşı çağırın onu madalya ile ödüllendirin. Bizi de çağırın haber yapıp okurlarımızla kamuoyu ile paylaşalım.!!!

…..

Cumartesi günü saat 18.20 suları. Aynı kavşaktayız. Işıklarda bekleyip ilerleyecek araçların kuyruğu nerede ise Petek Pastanesi’nin önüne gelecek.

Şeridimize geçtik hakkımıza razı olduk. Bir Belediye Başkanı’na sövüyoruz, bir tövbe estağfurullah çekip etrafımıza okuyup üfleyip şeytanlarımıza “çüş” diyoruz.

Işıklar görünürken bir ara sol yandan “korna konseri” başladı. Yaklaşınca gördük ki Tıp Fakültesi’ne çalışan 8187 plakalı dolmuş burnunu sokmayı bekliyor. Biz arkada bekliyoruz. (O sıkıntıda iki karede fotoğraf çekebildik.)

Yeşil ışık yanıp birlikte hareket ederken bu arkadaş en sol şeritten ışıkta kalktı ve direksiyonu sağa kırarak hemen ışıkların 10 metre ötesinde en sağ şeride duruverdi. O anda harekete geçen trafiğin halini sizlerin dünyasına bırakıyorum.

Burada sözüm Sayın Başkanımıza. Başkanım siz yine bize inanmayın. Hatta abartmış deyin. Emniyete başvurun bir de Mobese’lerden bu hünerli arkadaşı siz izleyin. Sonra da madalya törenini düzenleyin. Vallahi billahi ben de geleceğim. Haber yapacağım.

Bir de aklıma şu gelmeye başladı. Hani bazı dolmuşların arkasında Sayın Başbakanımızın fotoğrafı ve yazıları var ya. Yoksa artık bizim bu dolmuşlar ayrıcalıklı mı oldu? Onlara ceza yazmak yok mu? Merak ettim sordum.

BEDESTEN VAKASINA

KÖKLÜ EL ATACAĞIZ

Kusura bakmayın geçen haftadan bu yana İtalya’da idik. İtalya’daydık ama “Lanet olası içimizdeki gazetecilik sevdasından” dolayı Konya’dan kopamıyorduk. Konya gündemini sabah akşam kontrol ediyor. Mesajlarla, maillerle burayı da idare ediyorduk. Taaa oralardan dikkatimizi çeken arka arkaya “Bedesten” haberleri dikkatimi çekti. Unutmamıştım ama Cumartesi akşamı bir abimiz arayarak Bedesten esnafının çilesini anlatıyordu. Peki ne olmuştu da Bedesten esnafı önce isyan bayrağını kaldırıp, kepenk kapatma eylemine girmiş ertesi gün de Sayın Başkan’a teşekkür etmişti? Fırsat bulamadım. Ama bu işin aslını inşallah öğrenip sizlerle paylaşacağız.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Seni anlamadıkça senden yana olanların da sana karşı olanların da hiç bir değeri yok.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kule otoparkında iki araçlık yere bir araç park etmediğimiz zaman ADAM oluruz.