Ne oldu bize?
42 yaşındaki Erdal Günlü evinin altındaki börekçide çalışıyordu. Eşinden ayrı yaşıyordu. 17 yaşında Rabia isminde bir kızları vardı. Erdal Günlü cinayete iştirak suçundan girdiği cezaevinden 9 ay önce çıkmış, annesinin yanında kalan lise öğrencisi kızını daha önce sosyal medyada fotoğraf paylaştığı için dövmüştü ve güçlükle ikna ederek yanına gelmesini sağladı. Finalde, kızının giyimini ve sosyal medyadaki fotoğraflarını beğenmediğinden öldürdü. Eski eşi Erdal Günlü’nün psikopat biri olduğunu söyledi.
İzmir'in, Bornova İlçesi Çamdibi Semti'nde fabrika işçisi 28 yaşındaki Sami Ergu, özel güvenlik görevlisi eşi 34 yaşındaki Serap Ergu ve kızı 5 yaşındaki Sena Ergu'yu bıçakla öldürdükten sonra, bıçağını boğazına saplayıp intihar etti. Psikolojik sorunları olan Sami Ergu'nun, eşini ve çocuğunu öldürüp intihar etmeden önce yazdığı 'Yapmak zorundaydım' notu bulundu.
Diyarbakır'dan 8 yıl önce çalışmak için geldiği İstanbul'da hakkında kayıp başvurusu yapılan fayans ustası Nusret Vardar'ın (32) aile meclisi kararıyla öldürüldüğü ortaya çıktı. Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekiplerinin teknik ve fiziki takibi sonucu yakalanan 7 kişiden üçü cinayeti itiraf etti. Vardar'ın zorla götürüldüğü Sakarya Hendek'te başından vurarak öldürüldüğü ve ormanlık alana gömüldüğü öğrenildi. İddiaya göre, Vardar ile onu öldüren akrabalarından birinin eşi arasında yasak ilişki vardı. Eşiyle yasak ilişki yaşadığını öğrenen adam durumu aile meclisine taşıdı. Diyarbakır'daki aile üyelerince Vardar'ın öldürülmesine karar verildi. Polis, Vardar'ın cesedini gömüldüğü söylenen yerde arıyor.
Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan Gülderen Çelik (52), Kars'tan gelen kardeşi Kutlay Çelik (47) tarafından tabancayla öldürüldü. Polisi arayarak cinayet işlediğini belirten Çelik, ablasının cesedi başında gözaltına alındı. Cinayetin miras paylaşımı nedeniyle işlendiği ortaya çıktı. Olay yerine gelip oğluna tepki gösteren baba Ziyaettin Çelik, "Polis bırakmıyor ki, ben de onu öldüreyim" dedi.
Konya’da iddiaya göre miras kalan hissesi olan abisinden aldığı evi boş gören kardeş, çıkan tartışmada abisi tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Olay yerinden kaçan şüpheli polis ekipleri tarafından aranıyor.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşanan miras tartışmasında iki kardeş, ablalarının üzerine traktör sürerek yaralanmasına neden oldu. Olay anı cep telefonu kamerasına yansırken, kardeşlerinin miras için böyle bir saldırı gerçekleştirdiğini ileri süren yaralı kadın, “Allah canımı çocuğuma bağışladı” dedi.
Ensest haberlerini buradan paylaşmak mide bulandırıcı geldi. Dr. Pınar Özdemir'in dünyada ve ülkemizde sosyal bir sorun olan enseste ışık tutarak bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla kaleme aldığı ve Adalet Yayınevi’nden çıkan "Kimliği Kaybolanlar - Ensest" adlı araştırmayı okuyabilir ilgilisi.
&&&
Böyle iç karartıcı ve akıl almaz cinayet ve tartışma haberlerini paylaştığım ve canınızı sıktığım için öncelikle özür dilerim.
“Öyle bir zaman gelecek ki kim neden öldürdüğünü, neden öldürüldüğünü bilmeyecek” şeklindeki sözü hatırlayın. Galiba öyle bir zamandayız.
Her daim övündüğümüz aile kurumumuzun ne hallere geldiğini, dünyevî hırsların insanı ne hâllere düşürdüğünü anlatan pek çok haber ve yazıyı internette küçük bir araştırmayla herkes bulabilir. ‘Ne oldu bize?’ hayıflanmalarının artık beyhude kaldığı ‘post truth’ yani hakikatin terk edildiği sahte ve sanal bir çağda yaşıyoruz.
Hayatın özünü ve kurallar anayasasını iki başlıkta özetliyorum ben. İlki; Allah’ın içimizden geçenler dahil yaptığımız her şeyi gördüğünü, ebedi hesap gününde her şeyin ayan beyan ortaya döküleceği ve hesabının sorulacağı hakikatini, yani Allah korkusunu asla ve kat’a aklımızdan çıkarmamak.
İkincisi; daha yaratılırken kulun kaderi ve nasibi bellidir: ne kadar yaşayacağımız, başımızdan neler geçeceği, rızkımız. Yani kulun ömrü boyunca sahip olacağı maddî ve manevi her şey bellidir, her kul nasibine tamı tamına kavuşacaktır, ne bir eksik ne bir fazla. Kul ister meşru, ister gayri meşru yoldan elde eder bunu ve Yüce Rabbimizin rızka kefil olduğu vaadi şeksiz ve şüphesizdir.
Dünya sürgün yeridir, geçicidir; ahiret hayatı ise sonsuzdur. Hâl böyleyken hırsa kapılmak, iki dünyayı da mahvetmek, rızka kefilim diyen Rabbimize haşâ güvenmemek akıl akıl alır şey midir?
Hasılı yaşamın özü bu iki kuraldır ve ebedi saadete kavuşturacak iki temel gerçektir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.