Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

O gün neler oldu?

O gün neler oldu?

Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerimde kıymet verilen dört Aydan biridir. Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsî yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının 1. günü de, hicri kamerî yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların yılbaşı gecesidir. ‎

Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhicce ayının son günü ve Muharrem ayının birinci günü oruç tutan, o yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.

Kur’an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabî ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicrî kamerî aylar, hicrî şemsî ve miladî aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsî yıllara göre, her yıl on gün önce olur, çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kamerî aylara göre kutlanır. Dinimiz böyle emretmektedir.

Müslümanlar için Mekke’de kalmak, tahammül edilemeyecek derecede idi. Peygamber efendimize durumlarını arz ederek, hicret için müsaade istediler. Bir gün, sevgili Peygamberimiz, sevinçli bir hâlde Eshâbının yanına gelip; (Sizin hicret edeceğiniz yer bana bildirildi. Orası Medine’dir. Oraya hicret ediniz. Allahü teâlâ Medine’yi size emniyet ve huzur bulacağınız bir yurt kıldı) buyurdu.

Diğer taraftan Muharrem ayının onuncu gecesi, aşure gecesidir. Bu sene aşure günü, 28 Temmuzdadır. Allahü Teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul buyurdu. Âdem aleyhisselâmın tevbesinin kabul olması, Nûh aleyhisselâmın gemisinin tufandan kuırtulması, Yûnus aleyhisselamın balığın karnından çıkması, İbrâhim aleyhisselamın Nemrudun ateşinde yanmaması, Yakup aleyhisselamın, oğlu Yûsuf aleyhisselama kavuşması ve gözlerindeki perdenin kalkması, Yûsuf aleyhisselamın kuyudan çıkması, Eyyüb aleyhisselamın hastalıktan kurtulması, Musa aleyhisselamın Kızıldenizden geçip, Firavnın boğulması ve İsa aleyhisselamın doğumu ve yehudilerin öldiürmesinden kurtulup, diri olarak göke çıkarılması hep aşure günü oldu.

Hazret-i Hüseyin (radıyallahü anh) o gün şehid oldu diyerek, matem tutmak, döğünmek bidattir, günahtır. Şiiler, Hazret-i Hüseyin için matem tutuyorlar. Hazret-i Hüseyin’i, Hazret-i Ali’nin oğlu olduğu için, tapınırcasına övüyorlar. Ehl-i sünnet ise, onu Resulullahın (sallallahü aleyhi vesellem) torunu olduğu için çok seviyoruz. İslamiyette matem tutmak yoktur. Müslümanlar, yalnız Aşure günü matem tutmaz. Kerbelâ faciasını hatırlayınca her zaman üzülür. Kalpleri sızlar. Gözleri kan ağlar. İslamiyette matem tutmak olsaydı, Aşure günü değil, Resulullahın Tâif’te mübarek ayaklarının kana boyandığı ve Uhudda mübarek dişinin kırılıp, mübarek yüzünün kanadığı ve vefat ettiği gün matem tutulurdu.

Nuh aleyhisselam gemide aşure tatlısı pişirdiği için, Müslümanların Muharremin onuncu günü aşure pişirmesi ibadet olmaz. Muhammed aleyhisselam ve Eshabı-ı kiram (radıyallahü anhüm) böyle yapmadı. O gün, herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyafet ve fakirlere sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Allahü Teâlâ, nice Muharrem ayına ve feyzine eriştirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi
SON YAZILAR