“Oğlum polisle yan yana bile yürüme”…!
Bugün yine ucu kendime de dokunan, Allah korusun yarın bir gün yine bana dokunmasından korktuğum bir konuya Allah rızası için giriyorum. Bu ülkede dün “beyaz” olanın bugün nasıl “kara” olduğunu bu satırları okuyup da bilmeyen bir okurumuz olduğunu zannetmiyorum.
40 yıllık gazetecilik hayatımda hep “Devlet” adına görev yapan isimlerle birlikte oldum. Buna polisi de, askeri de, rektörü de, savcıyı da, valiyi de herkesi dahil edebilirsiniz.
Hatta hep söylerim, inşallah söyleyeceğimde polisin, askerin, savcının, hakimin dostça verdiği “Devlet adına verdiği” bilgilerle gazetecilik yaptık. Hatta birilerine göre de iyi (!) gazetecilik yaptık.
Ama bilenler bilir beş yıl önce mi altı yıl önce mi hatırlamıyorum. Hatırlamak da istemiyorum bir kez polisin sözünü dinlemedim, bir defa “peki” demedim, demediğim içinde ölünceye kadar unutamayacağım sopayı polisten yedim.
Yapacak bir şey yok. Kader böyle imiş, rahmetli nur içinde yatsın Enver Ören abim hep “Peki deyin abiler” derdi. Bir defa peki demedik cezasını çektik.
Neyse mevzuyu dağıtmayalım. Dün gazetemizde manşetti. Hatta bugün ulusal basında bile haber olan “Otomobil tekeri manyağı” haberi dikkatinizi çekmiştir. Konya polisi böylesine bir olayı 24 saat içerisinde müthiş bir şekilde çözdü.
Polis yeter ki istesin. Bulup çıkartamayacağı bir şey yok. “Yeter ki istesin” cümlesinin altını çizin. Ve Türkiye’yi düşünün.
Peki yazımızın başlığı olan “Oğlum polisle yan yana bile yürüme”…! Ne demek.
Evet bu acı cümleyi yaklaşık bir ay önce filan çok sevdiğim bir doktor abimiz oğluna söylüyordu.
Malum o günlerde Doğu’da polisler de askerlerimiz gibi haince şehit ediliyordu. Hatta yine o günlerde polislerin şehit edilmesine kamuoyu askere verdiği tepkiyi de vermiyordu. (Bu da acı bir gerçek idi)
Doktor abimiz Diyarbakır Tıp mezunu idi. Diyarbakır’da 80 öncesi yaşadıklarını polis ve askerin üniversite öğrencileri üzerine çalışmalarını ve tabii ki bölge insanının dışarıdan gelen üniversite öğrencileri ile ilişkilerini çok iyi analiz ediyordu.
Doktor abimizin oğlu da Doğu’da doktordu. Ve oğluna o gün aynen şunları söylüyordu, “Aman oğlum polisle yan yana bile yürüme”…!
……
Bir babanın korku içinde evladına söylediği cümleler doğru bir tespit olabilirdi ama özünde çok acı cümle idi.
O gün doktor büyüğümüz ile yaptığımız sohbetin ardından günlerce empati yaparak bu teşhisi düşündüm.
Çünkü biz gazeteciliğe başladığımız yıllarda polis ikiye bölünmüştü. POLDER, POLBİR filan vardı.
Allah’a şükürler olsun ki artık o günler çok eskilerde kaldı. Hatta şimdi yeni nesil bunları bilmiyor, bilenlerde hatırlamak dahi istemiyor.
Ama birileri hiç boş durur mu?
Yeter ki bu ülkenin en güçlü ve güvenir teşkilatlarına sürekli çomaklar sokulmalı. Onun için ben hala o doktor abinin dediği yerdeyim ve polisi de yazık oluyor diyorum. Tabii bazı polisler yüzünden sade vatandaşa da yazık olmadı değil hani.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bütün hayallerimiz gerçek olabilir, eğer onları ikna edecek cesaretimiz varsa.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Camii çıkışında cemaate ve çevremize karşı biraz saygılı olmayı öğrendiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.