Mutlu güzel huzurlu hayırlı ve de üstüne üstelik sıcak bol güneşli bir hafta dileklerimizle bu haftaya başlarken nisan ayını uğurluyor ve mayıs ayına ve tabiî ki de on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’e “hoş geldin” diyoruz. 

Hafta sonumuz yine inanılmaz tempolu ve yoğun idi. Birkaç günlük yurt dışı kaçamağının acısını fazlası ile çıkardık. Çok şükür (!)

Geçtiğimiz hafta Uğur Başkan’ın resmileşen bana göre hiçbir sürprizi olmayan beklenen atamaları ile ilgili kaç gündür tek yorum yapmıyordum. Ama cumartesi pazar günü gördüm ki dahası şahit oldum ki bu atamalar ve yer değiştirmeler sadece Büyükşehir Belediyesi binası içindeki bir kaç bin kişiyi ilgilendiren bir konu değilmiş. Bu iş Büyükşehir’i aşmış taşmış bürokrasiyi siyaseti bile aşmış sanayide sanayicinin, eğitimde öğretmenlerimizin diline düşmüş. O yüzden de bana sorulan sorular ve konuşmalar ile yorumların bugün kısa bir yorumunu yapmak zorunda kalacağız.

Ondan önce de Ahmet A…. Bey’in bir mailini sizlerle paylaşacağım.

Çünkü bu konuda anlıyorum ki bu iş dilden dile konuşulmaya başlanmış. Dahası bize bu konuda gelen ilk bilgi değildi. O zaman bunun kötü bir şehir efsanesi olmaması adına biz yine testiyi kırılmadan kötü adam olalım.

Çünkü ben şahıs olarak Uğur Başkan’a 10 yıl hep güvendim. Bundan sonra da güveneceğim. Dahası güvenmek istiyorum. Çünkü bugün toplumda en büyük sıkıntılardan birisi de güven meselesi değil mi?

Eşler, yeni evli çiftler birbirine güveniyor mu?

Çocuklar anasına, atasına güveniyorlar mı, onların sözüne tereddütsüz “peki” diyorlar mı?

Peki, kardeşler birbirine inanıyorlar mı?

Büyükler yetiştirdiklerine kasalarını keselerini gönül rahatlığı ile teslim edebiliyorlar mı?

Bakın güven konusunda daha aile içindeyiz kan bağındayız.

Ticari ortaklıklardan söz etmiyoruz.

Patronun işçisine, işçisinin patronuna ekmek veren ele bakışını bilmeyiniz var mı?

Bakın Reis bile hafta sonunda Kızılcahamam’da ne dedi?

“Bu iş ilk insanla başlayan bir süreç, ilk insan Habil ile Kabil arasındaki o sürecin hala devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecek.

Şimdi de birçok dönem bunu yaşadık maalesef içimizde belli seviyelere gelen, belli noktalara gelenlerin yaptığı çalışmalar yenilir yutulur cinsten değil.”…

………….

Bakın konumuz “GÜVEN” ve bunu kameraların önünde canlı yayında bağıra bağıra söyleyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan.

İşte güven bu kadar önemli para ile makam ile pul ile tehdit ve tabanca zoru ile elde edilemeyecek ve terk edilemeyecek kadar hayati bir konu.

O yüzden de hata yapsa da yanlış yapsa da ben Sayın Başkan Uğur İbrahim Altay’a güveniyorum. Ama az hata yapması için de bana kızsa da küsse de doğru olanı önünden de söylerim, arkasından da.

Bakın Ahmet A…. Bey bize elektronik ortamda şöyle bir serzenişte bulunuyordu;  

“ÖYLESİNE

Uğur abi merhaba seni gerçekten seven biriyim yazılarını dikkatle okur, beğenir, takdir ederim abi. Bu Uğur İbrahim Altay neden vatandaşa soğuk? Seçim zamanı kucaklıyordu, ben sürekli belediye mail atan yazan biriyim. Şimdi beni mimlemişler.

Hep eleştiriyorum diye abi. Ne yapalım? Yanlışı alkışlayalım mı?

Nasıl güzeli alkışlıyorsam, olmayanı da eleştiririm. Allah aşkına bu belediye başkanı neden bana gıcık? Sordum telefonu yüzüme kapattılar.

Belediyeye gittim içeri almadılar. Bu vatanın evladı olmak mı suçum? Merak ettim bir de senin bana 2010 yılından bir yemek sözün var abi dertleşelim demiştin. Saygılarımla duayen adam..”

………………

Ahmet abi belediye işlerini bilmem. Ama yarın öğlene kadar Cenab-ı Allah’ım verdiği emaneti almaz ise öğlen seni gazetede bekliyorum. Gelmez isen ben borcumu ödemiş sayarım :)))

………..

Ahmet Bey ile hiç karşılaşmadık. Hep sosyal medyada yazışmışız. Bize de gazetede herkese açık mail adresimizden bu mailini göndermiş.

GELELİM BÜYÜKŞEHİR’İN YENİ YAPILANMASINA

Millete bakıyorum, sosyal medyayı takip ediyorum, televizyonlarda siyasi programları yorumları izliyorum, gazetelerdeki siyaseti okumaya çalışıyorum, kısaca okuyup anlamaya düşünmeye ve analiz yapmaya çalışıyorum. Sonra da Allah için empati yapıyorum.

Neymiş efendim CHP’li Başkan kıyım yapmış. Hayırdır kıyım yaparak, kıymamı yapmış bürokratını işçisini…?

MHP’li Başkan doğruyormuş… Allah, Allah MHP’li Başkan kasap mıymış da insanları doğruyormuş?  

Eeeeee şimdi de AK Partili Uğur Başkan Büyükşehir’de hepsi de tescilli ve kayıtlı kürekli AK Partilileri mi mağdur etti?

Ne olursunuz biraz insaf. Haaa bilmiyorsanız da şu işleri bırakın. Hem kendi enerjisine yazık ediyorsunuz hem de milletin vaktini zamanını alıyorsunuz. 

Konya’yı ben beni bildim bileli hem sağ muhafazakâr Belediye Başkanları ve kadrolar yönetti. Son 15 yıldır de AK Parti yönetti. AK Partili bir Başkan göreve gelir gelmez devir aldığı AK Partili Başkanın bütün A takımını kazıyıp atmadı mı? Beyler lütfen Konya merkezden bahsediyorum merkezden…

Seçilmiş insanlara, atanmış insanlara biraz yol verin, önlerini açın. Herkes inandığı ve de GÜVENDİĞİ insanlarla çalışır. Ve bu tercih o makama oturan insanın en doğal hakkıdır. Siyaseten gelen siyaseten gideceğini bilecektir. Ve de bunu kabullenmiş olacaktır. Dahası hazımlı olacaktır.

Gelelim Uğur Başkan’ın A takımına.

Helal olsun Uğur Başkan’a. Kendince taş gibi sağlam bir kadro kurdu. Dahası kadrosunu Büyükşehir’e taşıdı. Başkan olmadan önce birlikte olduğu isimleri bile buraya getirdi. Yani yıllardır birlikte olduğu daha sonra çalışıp GÜVENdiği isimlerden Konya Büyükşehir’in ana iskeletini kurdu.

Tabii şimdi birileri dedikodusunu yapıyor yaaaa. “Falanca yeterli mi?” diye de bana soruyorlar. Yahu yeterli olsa bana ne, yetersiz olsa size ne? Ne olursunuz isimlerin kime ve neye göre yeterli ya da çaplı olup olmadığına siz biz karar vermeyelim. Bırakın Uğur Başkan yol arkadaşları ile Büyükşehir’de de yürüsün. Sizin inanmadıklarınızı da tespitlerinizi de zaman doğru ya da yanlış diye karar versin. Çünkü fatura Uğur Başkan’a çıkacaktır ve Uğur Başkan bu hesabı ödeyecektir. Onun için ön yargıyı bırakalım ve güvenelim.

Benim şahsi yorumuma gelince.

Uğur Başkan bir eksiği ile (Genel Sekreter) A takımı kurdu. Benim isim bazında hiç şaşırdığım, sürpriz dediğim tek bir isim yok.

Onun için bu kadroda yer alan isimler içinde hayırlı olsun şehrimiz içinde hayırlı olsun diyorum. 

Aslında Uğur Başkan son derece akıllı ve mühendislik zekası ile Konya Büyükşehir Belediyesini resetledi. Halil Ürün, Mustafa Özkan ve birkaç istisna dışında Tahir Akyürek’in dolayısıyla sesiz sedasız toz kaldırmadan kuşları uçurtmadan, kurbağaları ürkütmeden kavgasız gürültüsüz Konya’nın 35-40 yılını yeniledi.    

Başlığımızda bu konuda idi yukarıdaki parantez içindeki konuda herkesin merakla beklediği Genel Sekreterlik konusuna gelince. Dedik ya kısa bir süre Türkiye’de bile değildik. Ama biz gitmeden çok önceden dahi bütün bu gelişmelerin olacağını ismen biliyorduk.

Konu Genel Sekreterlik olunca onun içinde bir iki cümle edivereyim. Cumartesi gecesi çok sevdiğim inandığım ve de GÜVENDİĞİM veeeee AK Parti’nin Konya’da kuruluşunda ismen, cismen parası ile pulu ile yer alan bir abim şöyle yazmış “Selamünaleyküm … Refik Tuzcuoğlu genel sekreter mi olmuş?”…

Gece yarısı bu soruyu görmemiştim. Pazar sabahı abimize hemen yazdım “Yok abi. Kim diyorsa yanlış bir istihbarat. Adımın Uğur olduğundan şüphe ederim bundan şüphe etmem. Gök yarılsa Refik Bey Konya’ya gelmez. Hele hele Genel Sekreterlik mümkün değil?

Uğur Başkan’ın da Refik Başkan’a peki demeyeceğinden de yüzde 99 eminim.”

……………

Allah aşkına sonra yine empati yaptım.

Bırakın Konya’dan uçup gidenler gitsinler. Kanatlarını çırpa bildikleri kadar çırpsınlar ve yükselsinler. Refik Başkan’ın Konya’da ne işi var? Makam ise Konya’nın beş misli şu anda elinde, yok mevzu para ise 15 misli cebinde.

Aslında biliyor mumunuz Ankara’yı İstanbul’u bilenler hacısını parasını tadanlar kolay kolay Konya’ya dönmezler. Ne zaman dönerler? Emeklilik yaklaşınca.

O yüzden Refik Başkan’ın genel sekreterlik işi parti içinde ya da partililer arasında kocaman bir balon.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akrebi kopmuş saatin hangi zamanı göstereceğini kimse bilmez

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?      

4 kişinin bir motora bindiği motosiklet İhsaniye kavşağında ters yoldan dönüp trafiği alt üst etmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.