En nihayetinde Saadet Partisi’nde bilinen ama sabırsızlıkla beklenen o güzel tanıtım programı ile “Bismillah” denildi. Saadet Partisi’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı bizleri yanıltmayan Sayın Mustafa Özkafa resmen oldu. Sayın Özkafa’yı Karatay Belediye Başkanı olduğu günlerde tanıdım. Başkan’ı çok sevdim. Duruşuna, çizgisine hayran kaldım. Hele hele benim şahsıma değil ama Konya yerel basınına samimi desteklerde bulundu. Allah için benim yaralı parmağıma merhem olmadı. Ancak bir Belediye Başkanı bu kadar samimi olabilirdi. Oldu. O günlerden Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ardından da kayıplara karıştı Sayın Başkan. Bugün için parti açısından bakıldığı zaman Mustafa Özkafa’nın adaylığı tam isabet. Parti Sayın Başkan’dan daha iyi aday bulamazdı. Bulabilir miydi? Ben bulamazdı diye düşünüyorum. Peki Başkan partiyi bir yerlere sıçratabilir mi? Ne olur partili dostlarım bana kızmasınlar ama yine susmak istiyorum. 
SAADET’İN MERAM ADAYINA
LAF SÖYLETMEM
Mesela Meram Belediye Başkan adayı Mehmet Demirel Bey, bir insan bu kadar mı düzgün olur? Bu kadar mı güler yüzlü, bu kadar mı çalışkan, bu kadar mı dürüst olur. Sayın Demirel ile aylar öncesi trenle Ankara’ya gidiyoruz. Mehmet abim kulağıma eğildi ve Meram adayı olduğunu söyledi. Ardından da ekledi “Abi aman bu bilgi sende kalsın. Partide birkaç büyüğümüz bir de ailem biliyor” dedi. Anladım. Yine siyasi bir sır öğrenmiştik. Ama biz gazeteciliğimize güvendiğimiz kadar da dostluğa ve adamlığı güveniyorduk. Kimse bana Sayın Mehmet Demirel’in adamlığının üzerine laf söylemesin. Söyletmem. Söylemem de. Ama benim biricik Mehmet abim sandıkta Meram Belediye Başkanı olur mu? Offfffff…. Zor. Hatta çok zor. Çünkü bu iş başkan adaylarının dürüstlüğü ile değil. Bir partinin geçmişinin temizliği, insanlarının yürekliliği ile değil. Bu seçim işi ne Konya’nın ne de Türkiye’nin işi... Bu iş bir dünya işi.... 
Allah rızası için beni zorlamayın. Açtırmayın kutuyu söyletmeyin kötüyü.        
CHP’NİN BÜYÜKŞEHİR İÇİN
BAŞKA ADAYLARI DA VARMIŞ
Hatırlar mısınız geçtiğimiz hafta CHP’nin Konya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Sayın Durmuş Alagöz abimizi yazmıştık. Yanılmamışız. Doğruyu yazmışız. Ama eksik yazmışız. Aynı gün CHP’nin Konya ve Ankara cenahlarından telefon bombardımanına tutulduk. Çünkü CHP’de iki değerli aday daha varmış. Harita mühendisi İbrahim Işık ile benim değerli abim Sayın Arif Aytürk’ de aday adayı imiş. Bu vesile niye bu kadar sessizsiniz? Niye hiç gayret göstermesiniz? Diye kızdığım İl örgütü meğer aday için elinin kuvvetine güvenerek seçici davranıyormuş. Bizde yerel bir gazeteci olarak CHP’nin sessiz sedasız götürdüğü böylesine bir çabayı tebrik ediyoruz.
TARİHİ BEDESTEN ESNAFI 
KAN AĞLIYOR
Hafta sonunda ne güzel yağmur yağdı değil mi? Rahmet ince ince hem toprağa hem de sanki içimize işledi değil mi? Ama bu yağmur ile birlikte Bedesten esnafının bir kez daha kan ağladığına şahit oldum. Bedesten esnafı aylardır bitmeyen restorasyon çalışmalarından rahatsız idi. Esnaf abilerimiz müteahhitleri sıkıştırdıkları zaman ise “Paramızı alamıyoruz. Paramızı alsak zamanından önce bile bitiririz” dediklerini bize aktarıyorlardı. Sonra plansız hatta kendi dükkanlarına bile bir gün önceden haber verilmeden kazma kürek kapıya dayanıldığını anlatıyorlardı. Onca sıkıntın üstüne Bedesten’e rahmet değil bu kez çile yağmış. Bedesten esnafı perişan. Siyasetçilere duyurulur. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ağlayanı güldürebilmek; ağlayanla, ağlamaktan daha değerlidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tatil günlerinde bir de yağış varsa kampüs yolunda trafik ihlali yapmaz isek ADAM oluruz.