Şakşak da şakşak, olmaz böyle bir kuşak, yerlerde sallanıyor, dön de bir kendine bak.

Bu tür yazılara başlarken elim titriyor, kanım kaynıyor-içim yanıyor, kalbim duracak gibi oluyor. İsyan edesim geliyor insanımızın ahmaklığına.

Güneyimizde Ülke dışında süren savaş bölgeyi aşmış, küresel zemine taşınmış. Bir tarafta Rusya-İran hattı, diğer yanda Suudi-Türkiye hattı. Hatlara bakarsanız Sünni-Şii ayrımının nasıl küresel sömürücülerin fitne kaynağı haline geldiğini daha iyi görülüyor.

Aklı başında köşe yazarlarının da ifade ettiği gibi, olayları bir üstüste koyalım ve değerlendirelim. Bunu görmek ve sonuca varmak için çok bilgili ve akıllı olmaya gerek yok.

Arap baharı heyecanı, “One minute” durağı. İsrail-Türkiye krizi, Mısır da meşru başkanın devrilmesi ve Sisi’nin getirilmesi, sürecin Suriye’ ye sıçraması, aldatılan ve satranç tahtasına konan bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye. 1 Kasım seçimleri öncesi iyice itibarsızlaştırılmaya çalışılan Türkiye Cumhurbaşkanı, tek parti iktidarının yıkılması hedefleri, karşı bloklar ayrımcılığının körüklenmesi. 

Hele en son Suriye’yi kurtarma adına Esed ’in yerini sağlamlaştırmak için gelen Rusya’nın, Türkmenleri ve muhalifleri vurması. Bu Amerika’nın Irak’ı kurtarma operasyonuna benziyor. Rusya’nın ne işi var bu savaşta. Rusya Gürcistan ve Ukrayna’yı vurdu, Kırım’ı ilhak etti, kimse ses çıkarmadı. Rusya’nın çıkar savaşında ben de varım demesi, Rusya-İran işbirliği ile Şii-Sünni savaşına giden yolun açılması çabaları.        

Geçen yazımda söylediğim gibi “bu savaş ülkeme ait olmadığı gibi, bölgesel kargaşadan özerklik yalanı ile aldatan Kürtlerin ve bunu kullanmaya çalışanların da değil”.

Öte yandan bunu alkışlayan arena seyircileri, içeride ise cepheleşmeye alkış tutan Erdoğan düşmanı güçler; medya grupları, paralel soytarılar, PKK-HDP şakşakçı yazarlar ve Kemalist ulusalcılar.

Kesin şunu şakşakçılar. Ülke helakına sebep olacak savaşın esas hedefinin güçlü Türkiye gerçeğini yok etmeye çalışanlar, dikkat edin ülkemin helal süt emmiş evlatları bunu asla affetmez.

Tarihin Erdoğan’ı yargılayacağından bahsedenler, Allah indinde ve milletin gönlünde yargılanan sizsiniz. Bunu söylerken kendi aczinizi ve mahcubiyetinizi ortaya koyuyorsunuz. Baksanıza savaş ülkemin eşiğinde, beşiğinde, kaşığında.

Ortodoks Rusya Esed’i kurtarma bahanesiyle muhalifleri vuruyor, ABD Kuzey Irak’ta koridor açmak için DAEŞ‘i vurmak bahanesiyle koridor açıyor. Görüntüye göre Rusya-Amerika savaşıyor, gerçekte Türkiye-Suudi paktı ile İran-Rusya Paktı ve gizli Amerika-İran paktı Sünni Müslümanlarla çarpışıyor.

Kimin kiminle çarpıştığı ve kimlerin çarpıştırılmaya çalışıldığı bu savaşta AKP adına devlet düşmanı ahmaklara söylenecek tek söz; Anadolu insanının tabiriyle “karnındaki b..u yağ mı belliyodun” da gücün varmış gibi ülkeyi yok etmeyi hedefleyenlere yem sunan savaş şakşakçılığı yapıyorsun. Hedefi belli ama sonucu da belli olan savaş şakşakçılığı bırak, şablonun tümüne bak, aslanım.

Ülkemde terör sadece yasadışı örgütlerle estirilmiyor, aynı zamanda basın, organize devlet ve hükümet karşıtları, AKP-Erdoğan organik bağının sentetik düşmanları, halkın sağlam dokusunu bozmaya çalışan ruhu ve gözü kararmış tırışlarla da oluyor. Bu sizin yanınıza kalmaz, kalmamalı da. Halk düşmanlarına bir halk türküsünün birkaç mısra ile cevap vererek bitireyim;

Pencereden bakan dilber / bakma beni öldürürsün / ahmaklığın yüze vurmuş / duruşunla güldürürsün.

Siz de gülmeyin, deyişin yarısı bana ait. Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.