Seçimlerin yapılmasına 24 gün kalmış. Şikâyet edenlerin sayısı çoğaldı. Sokakta, mahallede şehirde seçim havası olmadığından dem vuruluyor. Konya sokaklarında birkaç seçim ofisinin açılışı dışında neredeyse ses yok. Onlar da sanki gönülsüzlük kokuyor.

Teşkilatlar 1,5 yıl içinde 3 ana seçim geçirdiler. Haliyle yorgunlar. Çok yüklenmek doğru değil. Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun seçim bildirgelerini yayınlamadan önce partilere yaptığı çağrıyı hatırlayalım: 4 ana maddeden bahsetmişti Başbakan. Konumuzla ilgili olan ise seçim havası oluşturacak etkenlerle alakalı. Başbakan: “Gelin bu kampanya esnasında halkımızı rahatsız edecek her türlü fiil ve davranıştan uzak duralım. Mesela eğer kabul ederlerse burada çağrıda bulunuyorum: 7 Haziran öncesi zaten ülkenin her yerini bayraklarla donattık. AK Parti bunu en iyi şekilde yapan partidir. Ama eğer bütün partiler kabul ederse çevre kirliliğini ve gürültü kirliliğini engellemek için kampanyaların mümkün olan en az masraf ve mümkün olan en az çevre kirliliği ile yapılması için bir centilmenlik anlaşması yapalım. Yasanın öngördüğü seçim ofislerinin dışında bayraklama yapmayıp çevre kirliliğini engelleyelim. Gürültü kirliliğine karşı ortak tavır sergileyelim. Eğer bu çağrımıza diğer partiler de olumlu cevap verirse sükûnet içinde 1 Kasım seçimlerine hep beraber halkımıza saygı duyarak gideriz.”

Başbakan baştan söyledi. Bu ifadelerin anlamı zaten zorlu bir seçim maratonundan çıkmış teşkilatları daha fazla yormamak. Halkı her satıhta olduğu gibi seçim havasına çok fazla sokmamak olarak da okunabilir. Bir bakıma olması gereken de budur. Avrupa standartlarına ulaşmaktan bahsediyorsak hep, öyleyse seçimlerin böylesi bir demokratik hazırlık havasında geçmesi daha anlaşılır olabilir.

Konya il teşkilatına şimdi “neden bayrak asmıyorsunuz, afişler dağıtmıyorsunuz, şehir merkezine ölü toprağı serilmiş gibi bir heyecan getirin” eleştirilerini getiremiyoruz. Bu seçim sanki yok gibi. Sadece neticenin değişeceği bir seçim gibi. Mahalle toplantılarına devam ediyorlar.

Normal zamandakiler gibi miting maratonu da yok. Liderler daha çok TV ekranlarından ve gazetelerden seslenecek halka. Politikalarını bu şekilde anlatmaya çalışacaklar. Hayırlısı.

Beyannamelerden akılda kalanlar

1 Kasım seçimleri öncesi kalburüstü partiler seçim beyannamelerinin açıkladılar. CHP adına akılda kalan Passolig’in kaldırılacak olması. HDP tamamen teröristlere kapı açılacak şekilde TMK ve iç güvenlik yasasını değiştirmekten söz ediyor. MHP adına öne çıkan ise 60 bin kişilk güvenlik timinin kurulması…

Ak Parti 7 Haziran öncesinden ders aldığını hissettiriyor. Huzur ve istikrar adına söylemiyle AK Parti seçim beyannamesini açıkladı Sayın Davutoğlu.

CHP için “Blok siyaseti” MHP için “hayır siyaseti” de milletten hak ettiği cevabı aldı. HDP için ise “terör siyaseti” yaptı dedi. AK Parti’nin ise bunlara karşı “birlik siyaseti” yürüttüğünü belirtti.

Vaatlere beyannameden göz atmanızı öneririm yabana atılacak şeyler değil. Bir de iktidara en yakın partinin ağzından çıkıyorsa. Hiç yabana atmamak gerekir.