İbrahim Talha Bayburt

İbrahim Talha Bayburt

Eleştirinin istilasına dair

Eleştirinin istilasına dair

Eleştiri, yerinde kullanıldığında zihni açar, ufku genişletir. Fakat ne zaman ki eleştiri ölçüsüzleşir, amacından sapar; işte o zaman düşüncenin değil, öfkenin dili hâline gelir. Günümüzde eleştiri, çoğu zaman anlamaya değil, yargılamaya hizmet ediyor. Sorgulamak için değil, saldırmak için yapılıyor.

Her fikir, doğduğu anda sorgulanmaya mahkûm. Henüz anlatılmamış bir düşünce bile, zihinlerdeki önyargılarla yargılanıyor. Ne yazık ki, eleştirmek bir tür üstünlük göstergesi hâline geldi: Anlamaya çalışmak zahmetliyken, beğenmemek kolay. Daha fikrin ne söylediğini kavramadan, neye karşı olduğu sanılıyorsa ona karşı çıkmak revaçta. Bu bir düşünme biçimi değil, bir refleks.

Fakat burada asıl tehlike, eleştirinin sıradanlaşması değil; değersizleşmesidir. Sürekli, gelişigüzel ve temelsiz yapılan her eleştiri, gerçek eleştirinin değerini aşındırır. Zira haklı eleştiriler, haksız itirazların gölgesinde görünmez olur. Eleştirinin kalabalığı, hakikatin sesini bastırır.

Eleştirmek bir hak olduğu kadar, bir sorumluluktur da. Sorumluluğu unutulan her hak, yozlaşmaya mahkûmdur. Eleştirinin içi boşaldıkça, sesi yükselir. İçerik azaldıkça, biçim gösterişli olur. Ve çoğu zaman bu gösteriş, düşüncenin değil, egonun süsüdür.

İşte tam bu yüzden, eleştiriye dair konuşurken yalnızca onun susturulmasından değil, onun hoyratça kullanılmasından da söz etmeliyiz. Eleştiriyi değersizleştirmek de, en az eleştiriyi yasaklamak kadar yıkıcıdır. Çünkü düşüncenin düşmanı sadece sansür değildir; aynı zamanda sığlıktır.

Bir sonraki yazıda, bu meselenin bir diğer yüzünü konuşacağız: Eleştiriden korkan zihinleri ve alkışla beslenen düşünce iklimini. Ama şimdilik şu soruyla bitirelim: Her şeyin eleştirildiği bir yerde, gerçekten düşünen kaç kişi kalır?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Talha Bayburt Arşivi
SON YAZILAR