Bugün izninizle üç ayrı konuya değinmek istiyorum. İyi konularımız da var, kötü konularımız da…

Ama izninizle taaa dünyanın bir ucundan gelen Konya ve Konya’mızın güzel insanları adına güne mutluluk ile başlamama vesile olan konumuz ile başlayalım. Sık sık ifade ederiz. Biz şahıs olarak gazeteciliği de, haberciliği de şu 365 gün yerel köşe yazısı yazma konusunu da dostlarımızın ve okurlarımızın sayesinde yapıyoruz. Çok şükür. Sizler olmasanız bizi sevip güvenenler olmasa ben bir hiçim. Allah sizler gibi gönül dostlarımızı eksik etmesin inşallah.

JAPONLAR YAPAR DA REHA BİLİR VE EKİBİ YAPAMAZ MI?

Son dönemlerde sosyal medyada bir Japon hayranlığı furyası var. Doğrudur. Benim de Japonlara karşı büyük bir hayranlığım var. Sosyal medyadaki bu pompalama yarışındaki paylaşımlarda ise Japon taraftarlar maç sonrası milletin tribünlerdeki pisliklerini tek tek topluyorlar. Bilmem İzmir’de kordonda Japon turistler sokakların kaldırımların elleri ile temizliğini yapıyorlar.

İşte biz de dostlarımızın sayesinde “Bizim millet olarak da Konyalılar olarak da Japonlardan bir gram eksiğimizin olmadığını dahası fazlalığımızın olduğunu” aşağıdaki fotoğraf karelerinden öğrenmiş olduk.

Bu işlerin baş mimari uluslararası fotoğraf sanatçısı, Sille Sanat Sarayı’nın kurucusu Reha Bilir Hoca bu fotoğrafların altına da şunları yazmış.

“Sille Sanat Sarayı üyelerinin Vietnam gezisi devam ediyor. Uzak Doğu’nun gizemli ülkesi Vietnam’ı güneyden kuzeye kat eden fotoğrafçılar her günü farklı bir ülkede geçiriyor. Bugün günün ilk ışıkları ile Barıa Vung Tau plajına avlanmadan dönen balıkçıların fotoğraflarını çeken SSS üyeleri çevreye olan duyarlılıklarını plajdaki çöpleri toplayarak gösterdiler. Türk fotoğrafçıların örnek davranışını gören çevredeki Vietnamlılar da bu davranışı takdirle karşılayıp kendilerine teşekkür ettiler.”

…………………….

Reha Hocam sizin nezdinizde tüm dostlarınızsa ve dostlarımıza Konya ve ülke insanlarımız adına teşekkür ediyor saygılarımızı sunuyoruz.

TANER BEY’İN DEDİKLERİNE HEM

ÜZÜLDÜM HEM DE DÜŞÜNDÜM

Bizim sıkı okurlarımızdan Taner Bey önceki gün şöyle bir gözlemini bizimle paylaşmış;

“Merhaba Uğur Bey

Neden ilimizde kişilere özel ayrıcalık var. Örneğin bir lokanta işletmesi ızgara ocağı varsa bunun bacasını bildiğim kadarıyla boru uzatır binanın üstüne baca çıkar. Maalesef Makro markette bulunan Burger ….. ise dünyada görülmemiş bir baca sistemi yapmış. Makro’nun Dr. Hulusi Baybal Caddesi üzerine, yere baca yapmış. Oradan çıkan baca kaldırıma dönük yapılmış ve kaldırım üstünde yürüyen insanların üstüne gelmekte. Bu usulsüz bacaya neden zabıta ekipleri müsaade ediyor. Makro yanındaki kaldırımda yüzlerce insan yürüyor, mecbur mu milletin üstü duman olsun. Üstümüze sinen mangal kokusu da ayrı bir konu.”

…………….

DİLENMEK YASAL MI OLDU?

Günlerdir haftalardır bu satırları yazmamak için sabrediyorum. Tamam yazmayayım. Tamam, görmezden geleyim. Tamam, ben de yetkililer, etkililer ve görevliler gibi kafamı çevirip görmemezlikten geleyim. Ama inanın nerede ise her kavşakta istinasız her kavşakta ister su satsın isterse mendil hiçbir şey satmaya çalışmaz iseler de kucaklarında ya da sırtlarındaki çocuklar ve ellerinden tuttukları çocuklarla dilenen bu kadınlar bu sanatlarını(!) icra etmek için araçların arasında önünde, arkasında dolaşıp duruyorlar.

Allah korusun bir gün birisi, belki ben, belki siz bu insanlara farkında olmadan vurmak zorunda kalacağız.

İşte o zaman onlar değil biz yanacağız.

Niye?

Yetkililer, siyasiler ve görevliler; görevlerini yapmadıkları için.

Tamam, önümüzde bir seçim daha var.

Seçim var oy alınacak diye siyasilerin elleri kolları bağlanmış durumda.

Görevliler ise makamlarından ve işlerinden olmamak için siyasilerin parmaklarını şıklatmalarını bekliyorlar.

Demek ki bizim yönetim anlayışımızda çocuk suiistimali kavramında çocukları dilendirmek değil illaki farklı bir şey yapınca oluyor.

Demek ki kadına suiistimalde kadınları genç kızları dilendirmek suiistimale girmiyor illaki falanca şeyi yapmak giriyor.

Ne olursunuz biri çıkıp desin ki seçim var dilencilere de dokunamayız.

Biz bunu bilelim ve hiç üzülmeyelim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sevgiyi çıkardığınızda yeryüzü mezara dönüşür

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Plakasız farsız ve üç beş kişinin aile boyu binerek caddelerde dolaştığı şu motor, mobilet, elektrikli bisiklet terörüne bir kesin çözüm bulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.