Serin ama yine de halimize bin şükür diyeceğimiz bir sonbahar pazarından tüm okurlarımıza, dostlarımıza en sıcak, samimi, içten selam ve saygılarımızı sunarak yazımıza başlıyoruz.

Hafta sonları genelde insanlarımızın tatil günleridir. Bu günlerde insanlar dinlenirler. Ailelerine eşlerine, çocuklarına, büyüklerine daha fazla vakit ayırma şansı bulurlar.

İş yoğunluğu azdır bugünlerde.

Bu düşük tempoyu değerlendirmek isteyen başta siyasiler olmak üzere, kurum ve kuruluşlar ise oldukça faaldir bugünlerde.

Hafta sonlarına bir de sportif faaliyetler eklenince biz gazetecilerin de en yoğun günleridir cumartesiler pazarlar.

Biz bu günlerde başta siz değerli okurlarımız olmak üzere yöneticilerimizi üzmemek için genelde çiçekten böcekten (!) söz ederiz.

Ancak özellikle iç piyasanın iyice daralması nerede ise durdu denilecek seviyeye gelmesi şehrin insanını olumsuz olarak etkiliyor.

Bu durum dolaylı olarak herkese yansıyor ve insanlar artık olumlu şeyler görmek istiyorlar.

…………….

İşte hafta içinde bu şehirde bir sivil toplum kuruluşunda başkanlık yapan, iktidara da oldukça yakın ve oldukça faal olan bir başkanımız havaalanında uçağa binmeye hazırlanırken bize şunları yazıyordu;

“Uğur abi Allah kolaylık versin.

Sen yazmışsın ya hani “kimse neden, niçin diye sormadı ki?” diye. Aklımda deli sorular var:                       

1. Önce Başbakanımız sonra Valimiz şimdi de Emniyet müdürümüz gitti. İş yapanlarımızı ve yapacak olanları birer birer kaybediyoruz. Bu bir tesadüf müdür?                       

 2. Emniyet Müdürümüzün Denizli’ye dönme sebebini yazmışsın. Buna göre başta FETÖ olmak üzere terörle mücadelenin tam göbeğinde olduğumuz bu günlerde, Konya’nın üçte biri nüfusuna sahip bir ilin halkı ve o ilin (!) Bakanı istiyor diye, Emniyet Müdürümüzün yerini değiştirmek doğru bir karar mıdır?                       

3. Daha dün Konya terör örgütünün can damarı v.b. haberler çıkarken bu yer değişikliği davaya, Mevlüt Müdür’e, Reis’e ve millete ihanet olmaz mı?                       

 4. Gündeme alınan Konya-Kıbrıs direkt uçuşları iptal olan Konya-Tahran uçuşlarının sus payı mıdır?                       

5. Konya-Kıbrıs direkt uçuşlarına başlanması şehrimiz ve ülkemiz ekonomisine fayda mı zarar mı getirir?                       

6. Bu seferlerin hafta sonu olmaması sadece hafta içi yapılması gibi bir durum mümkün müdür?                       

7. Yeni Basketbol Federasyonu’nda Konya'nın temsilci sayısının 2'den 1'e düşmesinin (ki o bir kişi de sanırım yedek olarak listeye girdi) sebebi nedir?                       

8. Bu durum ilk bakışta bizlere bir olumsuzluk gibi görünüyor ama sizin haberinizi okuduğum zaman pozitif bir algı ortaya çıkıyor. Bu bir tezat mıdır?                        

Daha yazacaklarım var ama uçağım kalkacak. Allah izin verirse cumartesi görüşmek ümidiyle Allah'a emanet olun.”

…………..

Bu dostumuza Sayın Başkanımıza en derin saygı ve sevgilerimizi ileterek dediklerini de katılmakla birlikte bildiğim dahası iyi bildiğime inandığım birkaç konuyu biraz daha açmak istiyorum. Yani bazı konularda daha net bilgi sahibi olmalı ve okurlarımızı aydınlatmak durumundayız.

1.Vali ve Emniyet Müdürlüğü gibi tayin kararnameleri son derece stratejik kararlardır. Şahsen benim bilgim boyumu aşar. Bu yüzden son imzayı da Sayın Cumhurbaşkanımız attığı için bir şey diyemiyoruz. Ancak Sayın Davutoğlu’nun Konya için ne kadar büyük bir kayıp olduğunu şehir ve şehir insanı daha yeni yeni anlamaya başladı. Tabii biraz geç oldu ama acı oldu. Daha da olacağından gayri.

2. Konya-Tahran uçuşlarının iptali Konya iş dünyası için gerçekten çok büyük kayıptır. Ama hatırlarsanız biz basın olarak “niye, neden?” derken bu şehrin resmi ya da sivil yöneticilerinden tek bir ses çıkmıyordu.

3.“Kıbrıs seferlerinin şehrimiz ekonomisine fayda mı zarar mı getirecek?” sorusuna sadece acı acı gülmek istiyorum. Ve de gülüyorum.  Ne demek istediğimizi ya da diyemediğimizi sizler çok daha iyi anladınız sanırım…

4. Basketbol Federasyonu seçimlerine gelince.

Evet tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de dolayısıyla şehrimizde de futboldan sonra en çok ilgi çeken ve izlenen spor branşıdır basketbol. 

Evet daha önce iki yöneticimiz vardı.

Vardı da ne oldu?

Şehrin takımı ligden düştü (!)

Hem de Davutoğlu Başbakan iken.

Bu ayıp Konya’nın ayıbı idi ve daha beş yıl temizlenmez.

Peki yine kim ne dedi?

Ya da kimin umurunda idi.

Bu takım ligden düştü şimdi Konyaspor Kulübü; basketbol spor okulu kuruyor.

Ne dersiniz hadi bir spor yöneticisi çıksın da açıklama yapsın. Biz de kargalar ile birlikte gülelim.

Federasyonda iki yönetici vardı şimdi bire düştü. O da doğru. Ama neden bir iken iki olmuştu?

Üç dönem öncesine gittik. Bir yöneticimiz varken bu takım şampiyon oldu. Lige çıktı. İki yöneticimiz oldu. Çünkü şehir ikiye bölündü. AK Parti’yi ikiye böldük. Bakanlığı ikiye böldük. Federasyonu ikiye böldük. “O Konyalı olacak bu Konyalı olacak ya da olmayacak” diye birbirimizin arkasını açıp Ankara’ya İstanbul’a Türkiye’ye rezil olduk.  

Herkes bize gülerken biz hâlâ nerede “etliekmek yiyelim?” diye konuşuyorduk.

Bir küçük not:

Basketbol Federasyonu asil yedek üye diye çalışmaz ve tüm yedek üyelerin de tamamı olağan tüm toplantılara katılırken aynı şekilde oy hakları vardır.

………………

Ah başkanım ah….

Vallahi de billahi de bildiklerimin onda birini yazamıyorum.

Ayrıca yazsak ne olacak konuşsak ne olacak. Kimse gerçekleri öğrenmek istemiyor ki.

……………

Hadi daha fazla gurdalayıp pazar pazar kimsenin ağzının tadını bozmayalım.

Hava serin mangala gidemeyiz diyorsanız, hemen bol tereyağlı nefis peynirli börek için tepsiyi kapan en yakın fırına koşsun.

………..

İyi pazarlar…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Derler ki “Kalemine bile sırrını verme gider kağıda yazar”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Akşamları araçlarımızı farları yakmadan kullanmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.