Sendika, çalışanların sosyal, ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözme amacı ile kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, siyasi parti ve iktidar gözetmeyen bir topluluktur.

Buradaki amaç hizmet ettiği topluluğun çalıştığı yere karşı hakkını savunmaktır.

Önce işçi sendikaları kuruldu sonra da memur sendikaları açıldı.

Daha sonra devlet bu sendikalara çalışan hakkını arasın gözümüzden kaçan varsa temsilcileri bize bunları anlatabilsin diye tüm kapılarını açtı. Aidatlarını ödedi, güçlenmelerini sağladı.

Buraya kadar yanlış olan bir şey yok. Tabi ki hak ve hukuk anlamında birlik olmak bunları karşılıklı konuşup çözmek en doğal demokrasi haktır.

Peki onaylamadığım ya da doğru bulmadığımız ne?

Sendikayı basamak olarak kullanan menfaatçiler.

Sendika çatısı altına girip topluluğa değil şahsına çıkar sağlayanlar.

Sendika kimliği ile kendine kapı açtıranlar.

Hak etmediği iş için, ehil değilim, layık hiç değilim ama sendikalıyım diyenler.

Makam mevkilere sadece sendika kimliği ile gelenler.

Ben bunlara karşıyım da siz değil misiniz?

Sevgili dostlar, değerli arkadaşlar bu ülke hepimizin her zaman ne diyoruz.

Ehil olmak o iş için ehliyet sahibi olmak.

Liyakat dedik yani işe layık olmak.

Sadakat dedik, işine sadık olmak. İşini Vatan-Millet-Allah rızası için yapmak.

Bunlar varsa atamasını, görevlendirmesini, makamını mevkiini yap, belirle ama bunlar yok bizden dersek inan bu ülke biter.

İnan ileride emekli maaşlarınızı alamazsınız.

İnan ülke birilerinin boyunduruğundan çıkamaz.

Ehliyeti olmayan birine otobüs kullandırmaya benzer bu işler.

Hak etmediği göreve makam-koltuk sevdası ile değil. Ülke, vatan, millet, bayrak sevdası ile hak ile gelinir.

O yüzden ülkemizi seviyorsak, hak eden hak ettiği yere gelsin.

Bizden olsun nasıl olursa olsun geçmişte kalsın.

O kadar eğitim, o kadar tahsil,  o kadar değerli beyinler çöpe atılmasın.

Artık dayısız olanlar da hak ettiği işlerinde hak ettiği görevlerde olsun.

Seçim ile gelenler, seçilmeye çıktıkları turlardaki gibi yüzü gülsün, milleti kucaklasın.

Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi milletin hizmetkârı olsun.

Sürekli halkın içinde olup halkın sorunlarını dinlesin, halkın sorunlarına çare bulsun.

Bakın o zaman başarılar kat kat olur. Ülkemiz sivrilip çıkan dünyada ilklerin içinde olur.

Eğer ülkemizi seviyorsak, eğer çocuklarımızı, ailemizi, gelecek neslimizi seviyorsak.

Bizden sonraki nesli düşünür, huzur,  güçlü olmak istiyorsak. Hak eden hak ettiği göreve gelsin derim.

Lütfen sendikaları da, partileri de, STK’ları da hak aramak için kullanalım diğer türlü basamak için asla tenezzül etmeyelim.

Doğruluk nasıl ahlaki bir erdem ise doğru bilgiye ulaşmak için gösterilen gayret de ahlaki bir erdemdir. Kişi doğruyu öğrenmeden ne denli doğru insan olabilir ki!