Serdar Başkan’la Ankara’dan Konya…
Bugün için bir Konya merkez meselesini dile getirecektik.
Ancak dün öğle saatlerinde ziyaretimize gelen Başkan Serdar Kalaycı Bey’i gönderdikten sonra o yazımızı küpe koyduk bugün için bunları yazalım dedik.
Bazı şeylerin konuşulabilmesi için önce yaşanması gerekir.
Bazı konulara, bazı isimlere iyi ya da kötü denilebilmesi için de yaşamak gerekir.
Biz millet olarak “balık hafızalı” olup biraz da aceleci olduğumuz için zaman konusunu hep ihmal ederiz. Oysa o nur içerisinde yatasıca atalarımız ne güzel demişler “En iyi ilaç zamandır”…
Mesela Konya için son 20 yılda sadece siyaset mezarlığına defnettiğimiz isimleri bir hatırlasanıza.
20 yıl öncesinin Türkiye “Fatih”leri Konya mezarlığındalar.
“Fatih” (!) ler aramızda dolaşıyor selam vereni yok. Bir kuruma giriyorlar, makamın sekreteri kafasını kaldırıp, “Kim geldi diyeyim efendim?” diye sorar.
Acı… Çok acı…
Neyse Serdar Başkan ile epey bir yakın geçmişi verdik veriştirdik. Ama size bir şey söyleyeyim mi? Serdar Başkan çok değişmiş… Hatta çooooook değişmiş desem de abartmamış oluruz.
Haaa vücut olarak da değişmiş.
Epey bir kilo almış!...
Fitliği de gitmiş!...
Ama sohbet sonrası şunu anladım ki Serdar Başkan hem yerel siyaseti hem de genel siyaseti şimdi çok daha iyi görebiliyor. Yine bu sohbette küçük bir de tüyo aldık. Serdar Başkan Sayın Cumhurbaşkanı ile zaman zaman İstanbul’da da çalışmalara katılabilir.
Bizzat Cumhurbaşkanından gelen bu teklif bizce Serdar Bey için inanılmaz bir fırsat. Çok büyük kavgalar verdiğimiz, dostlukları, inançları, kişilik ve kimlikleri nerede ise 1.5 etliekmeğe sattığımız Konya’nın durumunu Ankara’dan çok daha iyi görebilirsiniz.
Hele hele bir de İstanbul olursa. O zaman Ankara’nın da en büyük taşra olduğunu yaşayarak anlarsınız.
Serdar Başkan’la kendi döneminden bugüne pek çok Konya meselesini konuştuk. Serdar Başkan asla açık vermiyordu. Vermemeye çalışıyordu ancak kendisine özgü yapısı ile çektiklerinin de acısı ile zaman zaman konuşmak durumunda kalıyordu. Buna rağmen mesela Necmettin Erbakan Üniversitesi Köyceğiz kampüsü konusunda yaptıklarını yakın zamanda bizzat rektör Muzaffer Şeker Hoca’dan dinlemiştik. Şimdi, Serdar Başkan olayın çok daha derinliklerini anlatıyordu.
Serdar Başkan 10 yıla kalmadan Köyceğiz kampüsünün Konya’nın en büyük ve görkemli kampüsü olacağının altını çiziyordu. Ve bu gerçekleşirse ki gerçekleşecek gibi bunun iki kahramanı var. Biri Serdar Başkan, biri de rektör Muzaffer Hoca’dır.
O günlerde dedikodu olarak duyduklarımızı dün Serdar Başkan bizzat yaşayan insan olarak hatırlatıyordu. Onca engellemeye, prosedüre, örülen duvarlara, çekilen setlere ve kazılan çukurlara rağmen bu iş olmuştu.
Dedik ya zaman en iyi ilaç. Biz bunu bilir bunu söyleriz. Haaa buna da inanırız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bir insan, söylediği sözlerden çok, söyleyemedikleriyle de insanlaşır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir baba kucağındaki ve elinden tuttuğu çocuk ile kırmızı ışıkta koşarak karşıdan karşıya geçmediği zaman ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.