Şeyh Sadreddîn Konevî Camiî ve Türbesi (1)
√ Konevî Camiî’nin mihrabı Selçuklu çini süslemeciliğin en güzel örneklerinden biridir. Tahta pencere kanatları Selçuklu ahşap işlemeciliğinin zarafetini görebilirsiniz. Konevî Türbesi, Hz. Mevlâna Türbesi’nden sonra en çok ziyaret edilen türbelerin başında gelir.
Şeyh Sadreddin Konevî (1207-1274) Selçuklu Devri’nin ünlü âlimlerinden olup, Mevlânâ’nın çağdaşıdır. 1274 yılında vefât ettikten sonra, vasiyeti üzerine bugünkü türbesi yaptırılmıştır. Sadreddin Konevî Manzûmesi Konya sur kapılarından olan Çeşme Kapısı civarında inşâ edilmiştir. Manzûme içerisinde, zâviye, mescid, kütüphane, türbe, hazîre ile çeşme ve şadırvan yer almaktadır. Kaynaklarda bu zâviyenin arsasının Sadreddin Konevî’ye hasta bir çocuğu iyileştirdiği için Selçuklu devlet adamı Hocacihan tarafından verildiği belirtilir.
Konya’nın Meram İlçesi’nde, Sadrettin Konevi Mahallesi, Turgutoğlu Sokak’ta bulunan Şeyh Sadreddin Konevî Camii ve Türbesi, günümüzde yolun zemin kotunun yükselmesi sebebiyle çevresine göre çukurda kalmıştır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Cami düz bir arsa üzerinde kuzey-güney doğrultusunda kâgir olarak inşa edilmiştir. Beden duvarlarında taş ve tuğla kullanılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının üst örtüsü toprak dam üzerine kiremit kaplı kırma çatıdır. MinareSİ; kare kaideli, çokgen gövdeli ve tek şerefelidir. Üzeri kurşun kaplı konik külâhla örtülüdür. Kaidesi taştan, pabuç ve gövde kısmı tuğladandır. Caminin üç giriş kapısı vardır. Güney cephede minarenin yanındaki çift kanatlı ahşap kapı, batı cephede tek kanatlı ahşap kapı ve doğu cephede tek kanatlı demir kapıyla yapının içine girilmektedir. Bu kapılardan güneydeki ve batıdaki kapalı avluya, kuzeydeki sonradan genişletilen dikdörtgen bölüme açılmaktadır. Kapalı avluda kare planlı bir havuz bulunduğu, ancak onarımlar sonunda bu havuzun üzerinin kapatıldığı belirtilmektedir. Asıl harime ise batıdan çift kanatlı ahşap bir kapıyla girilmektedir. Harim 8.15 x 13.20 ölçülerinde, derinlemesine dikdörtgen planlıdır. Mihraba paralel üç sahınlıdır. Üzeri ahşap kirişlemeli düz tavanla örtülüdür. İç kısım güney cephede iki alt, iki üst dört dikdörtgen, bir yuvarlak, doğu cephede dört alt, üç üst dikdörtgen, batı cephede bir alt, bir üst dikdörtgen, kuzey cephede altta iki, üstte bir olmak üzere toplam 17 pencere mevcuttur. Pencereler dışarıdan içeriye doğru genişlemektedir. Caminin kuzeyine sonradan, yandaki son cemaat mahallinden alt katına, üst mahfilden üst katına geçilen yeni bir bölüm ilâve edilmiştir. Caminin orijinal ahşap pencere kapakları İstanbul’daki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunmaktadır .
İç mekânda göze çarpan en önemli mimarî eleman çini mozaik tekniğindeki mihraptır. Yapının en eski ve en süslemeli ögesidir. Anadolu Selçukluları döneminde yapılan mihrapta firûze ve mor renkli çiniler kullanılmıştır. Öne doğru 33 cm. taşan dikdörtgen planlı mihrap, yaklaşık 3x2 m. boyutlarındadır. Mihrabın, dikdörtgen biçimli nişini sivri kemerli mukarnaslı bir kavsara örtmektedir. Mihrap nişi zar başlıklı silindirik sütunçelerle sınırlandırılmıştır. Sütunçelerin üzerinde baklava dilimi motifler yer almaktadır. Mihrabı çevreleyen iki bordür vardır. İçteki ince bordür palmetlerle süslenmiştir. Dıştaki bordür biraz daha geniş olup, geometrik yıldız süslemelidir. Yıldızların içinde palmetler yer alır. Alınlıkta altı kollu çarkıfelek motifleri ve kitabelik kısmında ise çiçekli kûfi yazıyı andıran bir süsleme mevcuttur. Mihrabın üst kısmında yazılı çini parçası ile Bizans dönemine ait bitkisel süslemeli bir sütun başlığı bulunmaktadır. Minber, güneybatı köşededir. Ahşaptan yapılan minber sekiz basamaklıdır. Köşk kısmı pramidâl külâhla örtülüdür. Minber orijinal değildir.
Mahfile çıkan merdivenin altında, etrafı kafesle çevrili üç mezar sandukası bulunmaktadır. Bu mezarlardan ilki Sadreddin Konevî’in torunlarından Mehmet oğlu Derviş Mehmed’e, diğer ikiside diğer torunlarına aittir.
Caminin içinde, doğu duvarının kuzeye yakın kısmında 150x90x60 cm. ölçülerinde bir niş yer alır. Araştırmacılar bu nişten çilehâne olarak bahsederler. Caminin batı tarafında, bahçesinde, yeni yapılan tuvalet, gasilhane gibi yapılar mevcuttur.
KİTABESİ
Caminin güneydeki giriş kapısı üzerinde iki kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan alttaki dikdörtgen biçimli kitabe, inşâ kitabesi olup, Selçuklu sülüsüyle kabartma tekniğinde, Arapça olarak yazılmıştır. Üç satırlık kitabe mealen şöyledir:
“Burası, Muhakkık (hakîkate ulaşmış) ve Rabbani âlim Muhammed oğlu İshak’ın oğlu Şeyh, İmam Muhammed Sadreddin (Allah ondan razı olsun)’un türbesi ve onun mübârek imaretidir. Yine burada, kalp ve kalıplarıyla tamamen Allâhü Teâlâ’ya yönelmiş olan insanlar için vakfedilmiş olan kitapların içerisinde yer aldığı kütüphane mevcuttur. Bu kitapların neler olduğu ve hangi şartlarla vakfedildiği vakfiyesinde belirtilmiştir. Bu binâ (hicrî) 673 yılı içerisinde yılında inşâ edildi.
Bu kitabenin hemen üzerinde ve oval biçimli bir onarım kitabesi mevcuttur. Kitabe sülüs hat ile üç satır halinde Türkçe olarak yazılmıştır.
– Tâcidâr-ı deverân ve halîfe-i refîü’ş-şân, es-Sultân el-Gâzî Abdulhamîd Hân-ı Sânî
– Efendimiz hazretlerinin meberrât-ı seniyye-i mulûkânelerinden olmak üzere işbu câmi-i şerîf ile türbe-i münîfe ve ilâ vilâyet-i
– Devletlû Mehmed Ferîd Paşa hazretlerinin zamân-ı me’mûriyetlerinde î‘mâr ve ihyâ buyurulmuştur. Sene 1317.
Devam edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.