Sigortacınız Ne Diyor?
Neyi satın aldığınızı iyi araştırın
Sigorta primlerinde geçen sene yaşanan artışın artçıları hala devam ediyor. Çarşı, pazarda her şeyin fiyatı artmış. 1.50’ye satın aldığımız süt geçtiğimiz gün gittiğimde 2.20 TL olmuş. En basit hesap ile çok ciddi bir artış. Patates ve fasulyedeki artışları da haberlerden izliyoruz. Kimler nereleri götürüyor bilmiyoruz. Onlardaki artış yüzde yüzlerin üzerinde. Genelde tüm fiyatlarda bir artış söz konusu. Ama sigorta fiyatları arttığında yer yerinden oynuyor ve sigortacılar yapılan haberlerde yerlerde sürünüyor.
Sigorta geçtiğimiz yıllarda çok da ucuzdu, ama kimse bundan şikayetçi değildi. 3-5 bin TL’ye 10 milyon TL değerindeki fabrikaya yangın sigortası yapılırdı. Bunu şöyle açayım, yani 5 bin TL veriyorsunuz sigorta yaptırıyorsunuz, fabrikanızda bir yangın olduğunda sigorta şirketi size 10 milyon TL tazminat ödemesi yapıyor. Burada risk biraz daha düşük diye prim düşük. Fakat trafikte her an bir kazaya karışma riski yüksek bir otomobilin primi biraz daha pahalı oluyor. Orada da bir aracınızı 1.500 TL’ye sigorta yaptırıyorsunuz; aracınız kapıdan çalındığında ya da Allah korusun bir pert durumu yaşandığında örnek olarak 50 bin TL tazminat alabiliyorsunuz. Bu risk her zaman var mı, var. ‘Ben iyi sürücüyüm, kaza yapmam’ deseniz bile karşıdan gelip size çarpan bir araç aracınızı pert edebilir mi? Eder, poliçeniz yoksa eyvah eyvah...
Neyi satın aldığınızı lütfen araştırın, sigorta yaptırmaktan vazgeçmeyin.
Bunun için öncelikle sigorta yaptırmaktan vazgeçilmemeli. Uygun fiyata sigorta yaptırmak istiyorsanız da biraz araştırmanız yeterli olacak. Burada dikkat etmeniz gereken ufak tefek konular yok değil. Öncelikle şunu belirtmem de fayda var; Türkiye’de trafik sigortası ve kasko fiyatları bu hali ile de dünyada ortalamalarının hala çok altında. Daha doğrusu ülkemizde sigorta fiyatları her yıl 2-3 kaza yapanlar için arttı diyebiliriz. Biraz hoyrat otomobil kullananlar için fiyatlar fahiş oldu. Onun için açık bir örnek vereyim. Yılda sekiz kaza yapan araç için, her kaza da yaklaşık 2-3 bin TL bir tazminat ödendiğini düşünün. Böyle örnek çok. Yılda 20-25 bin TL hasar ödetmiş bir oto sahibi, bunun karşılığında geçmiş yıllarda 250 TL trafik sigortası veya 1-2 bin TL kasko primi ödüyordu. Herkes elini vicdanına koysun. Bu durum, “sigortacıların işi bu” diyerek açıklanacak bir durum değil. Özellikle küçük yaştaki sürücüler için de durum vahim, fiyatlar açısından yaşı 30’un altında olan sürücülerle 30’un üstünde olanlar için fiyatlar farklı olmaya devam edecek gibi…
DEĞİŞİK ŞİRKETLERDEN FİYAT ALINMALI
MÜSTERİYE ALTERNATİFLİ FİYATLAR SUNULMALI
Fiyatlar arttı derken, bu her sigortalı için geçerli değil. Çünkü iyi sürücü için oto sigortaları fiyatları pek artmadı. ‘Fiyatlar arttı’ denilirken bunun tüm sigorta şirketleri için geçerli olmadığını söyleyebilirim. Bazı şirketler, farklı araç ve modellere göre uygun fiyatlar çıkarıyor. Biraz araştırmak yeterli, ama önce iyi bir sürücü olmaya çalışmalıyız. İlk olarak yapmanız gereken, her zaman çalıştığımız sigorta acentesinden birkaç değişik teklif alıp sizinle paylaşmasını istemek olmalı. Artık sigorta acenteleri arasında poliçe paylaşımı izni çıktı, bu nedenle acenteniz, acentesi olmadığı şirketten de size fiyat teklifi sunabilir. Burada da dikkat etmeniz gereken, teminatlarda farklılıkların olmaması. ‘Sigorta şirketleri benim tazminatımı ödemez’ diye düşünmeyin. Şirketlerin mali durumları her an hazine tarafından takipte. Sadece hizmette farklılıklar olabilir. Bunun için de sigorta şirketinizi seçerken tavsiye alın derim. Hem uygun fiyat öneren hem de iyi bir şirket bulmak mümkün.
Kazasız günler dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.