Taraftarlık kimine göre vazgeçilmez bir tutku kimine göre büyük bir heyecan, aşk, kimine göre de tedavisi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır. Nasıl kabul edersek edelim yüzyılın sporu olan futbolunda olmazsa olmazı. Taraftarlık deyince ilk olarak akıllara bir takımı tutma, tuttuğu takımı destekleme düşüncesi gelse de biz de çoğunlukla sadece başarıya ortak olma duygusu ve isteğini içeren bir anlayış daha ön plandadır. Ne yazık ki bu ülkede başarı olunca herkes sahiplenir ve destek verir, başarısızlık olunca herkes suçlanır ve yalnız kalırsınız.

Taraftarlar profesyonel futbolun kalbinde hayat veren kan gibidir. Taraftarları olmadığı takdirde profesyonel futbolun amatör bir spor veya hobiden hiçbir farkı olmazdı. Birçok oyuncu veya antrenör kariyeri boyunca takım değişikliği yaparken, gerçek taraftarlar takımlarının temelini oluşturarak iyi günde de kötü günde de takımlarına sadık kalırlar. Elbette işler iyi gittiğinde kulübe olan ilgi ve destek artabilir. Ancak kulüp zor zamanlar geçirdiğinde kırılan parçaları toplayanlar sadık taraftarlardır. Sonuç olarak gerçek Konyaspor taraftarı olarak takımın şu anda çok üzücü ve sıkıntılı ortam yaratması sizin görevinizi yapmanıza engel olmamalı. Her yeni maç yeni umutlar yeni heyecanlar yaratır. Takımın hocasına, futbolcusuna, başkan ve yöneticilerine karşı gönül kırgınlığınızda olsa uzun vadede takımınızdan vazgeçmeniz asla mümkün olmamalı. Konyaspor’un bugüne kadarki başarılarında hep koşulsuz destekçi olan taraftarlarımıza en çok şimdi ihtiyacımız var. Şu andaki eleştiri, yargılama ya da hakaret sadece bizi aşağıya çeker. Şimdi bir olma, birlik olma zamanıdır. O ölmez Konyasporluluk ruhuyla Konyasporluyum, ben bu takımı seviyorum, başarılı olmasını istiyorum diyen herkesi birlik bilincine davet ediyorum. Şimdi tam zamanı...