Siz de köpeklerinize sahip çıkın!
İnsan, eşrefi mahluktur!
Yani, yaratılanların en şereflisi insandır.
Buradan hareketle de tabiattaki bütün canlılar, özünde insana hizmet etmek üzere yaratılmıştır.
Köpekler de bunun bir parçasıdır mesela. Bir ayağı köyde, bir ayağı şehirde olan biri olarak, köpeklerin can ve mal güvenliği açısından ne kadar kıymetli olduğunu bilirim.
Ama bu güvenlik aynı zamanda büyük tehdit ve tehlikeleri de beraberinde getirir. Koyunculukla meşgul olan çoban ve çiftçiler için köpek, iyi bir dost, iyi bir güvenlik görevlisidir. İçgüdüleri gereği midir bilmem ama yüzlerce koyunun yahut ineğin birarada olduğu sürüleri korumak için canhıraş çalışırlar. Geride kalanları toparlar, sürüyü birarada tutmaya gayret ederler. Bu nedenle ihtiyaçtır, ihtiyaç olduğu için de beslenmesi, sahiplenilmesi sakıncalı değildir. Tabi köy içinde başıboş bırakıp etrafa korku salmamaları kaydıyla…
Bir de şehir yerlerine bakalım…
İnsanların toplu olarak yaşadığı alanlarda bazen gözümüze ilişiyor. Adam, ağzından salyalar akıtarak sağa sola sıçrayan, tasmasını zor tuttuğu köpeği yüzlerce insanın birarada olduğu merkezi yerlerde gezdireceğim diye uğraşıyor.
Şehrin orta yerinde senin köpekle ne işin olur?
Öyle cins köpekler de var ki, sahibinin elinden kurtuluverse, önüne geleni dalayacak, tuttuğu yerden koparacak.
Beslemeyin, beslemek zorunda değilsiniz. Kişisel egolarınızı tatmin etmek için insanların içinde korku ve paniğe neden olmak zorunda değilsiniz. Ki bu durum hak ihlalidir.
Bir de başıboş köpek tehlikesi var!
İşimiz gereği zaman zaman farklı vilayetlere ziyaretlerde bulunuyoruz. Bu ziyaretlerde de Konya ile gittiğimiz şehri mukayese etmek adına, fırsat buldukça bulunduğum şehri gezmeye çalışırım.
Başıboş köpek sorununa getirecek olursak lafı, bu mesele belli bir bölgenin meselesi değil. Türkiye’nin sorunu!
Konya Modeli Belediyecilik mottosu ile her alanda yapılmayanı yapmaya çalışan Konya Büyükşehir Belediyesi, aslında çoğunlukla küçük dokunuşlarla büyük sorunların üstesinden gelebiliyor.
Başıboş köpek sorununu da bu anlamda Konya’nın büyük ölçüde çözmüş olduğunu söyleyebiliriz. Kaldı ki, Bitlis’te bir yavrucağın bir köpeğin saldırısı sonucu hayatını kaybetmesi olayından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Konya örneğini vererek, tüm şehirlere Konya’yı örnek almaları mesajını verdi.
Ne yapmıştı Konya?
Her canlı gibi, köpeklerin de hayat hakkının var olduğu bilincinden hareket ederek, köpekleri Konya’nın merkezinin dışında, son derece modern bir barınak yapıp buraya topladı. Kaçağı, göçeği de var elbet. Halâ şehir genelinde başıboş köpeklerin dolaştığını görebiliyoruz. Ama en azından ölümcül sonuçlara varacak köpek şiddetine maruz kalmıyoruz.
Konya Büyükşehir Belediyesi, Seydişehir Yolu üzerinde bulunan bu modern hayvan barınağında başıboş ya da sokağa terk edilmiş köpek, kedi gibi hayvanların her türlü bakımını yapıyor. Veteriner kontrolleri ile sağlık sorunları varsa gideriyor. Karınlarını doyuruyor. Sahiplenmek isteyen olursa gerekçeleri uygun görülürse sahiplenilmesine de izin veriyor. Tabi pitbul gibi cani türler için bu durum söz konusu değil.
Konya, bu anlamda hakikaten örnek teşkil ediyor.
Marifet, iltifat görüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, onca işinin gücünün arasında, onca yoğunluk içinde, o kadar meşgulken, kendisine yöneltilen başıboş köpek sorunuyla ilgili soruya, Konya’nın marifetini görmüş olacak ki, Konya Büyükşehir Belediyesi’ni örnek gösterip, Başkan Uğur İbrahim Altay’a teşekkür edebiliyor.
Biz de diyoruz ki, başıboş köpeklerin etrafa saçtığı korku ve tehlikeyi bertaraf etmek için hem bireysel olarak, hem de kurumsal manada harekete geçmek lazım. Diğer şehirler, bu anlamda Konya’yı model olarak alsalar, çok kısa bir süre içerisinde bu büyük sorunu aşmış olacaklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.