Pazartesi akşamı yaşanan sosyal medya kesintisi aslında hepimize iyi bir ders oldu.

Hiç bitmeyecek gibi sınırsız kullandığımız kaynaklara sosyal medya da eklendi. Kimilerine göre komplo kimilerine göre siber saldırı idi. Netice itibarıyla WhatsApp, Facebook, Instagram gibi ülkemizde en çok kullanılan platformlar bir anda işe yaramaz hale geldi.

Geçmişte yine twitter gibi alanlarda da buna benzer şeyler yaşadık.

Sosyal medya bugün için ana akım medyadan beslenmek suretiyle bilgi aldığımız bir kaynak. Çoğumuz için elimizin altındaki akıllı cihazlardan bir çırpıda aldığımız bilgiler; bizleri ne büfeden gazete almaya gönderiyor ne de herhangi bir gazeteye abone olma isteği oluşturuyor.

Gerçekçi olalım. Bugünün şartlarında basılı gazeteler artık ihtiyaç olmaktan çıktı. Günlük gazetelerin aktif olduğu yıllarda gündemimiz tartışmalarımız gündelik olarak tüketilirdi. Bugün saatlik hatta anlık olarak alıp tüketiyoruz. Dolayısı ile özel haberler dışındaki birçok gelişme zaten okuyucu kitlesi tarafından biliniyor. Özel haberlerde ise belki ‘özel haber olma özelliği kaybolur’ endişesi ile çoğu zaman ertesi güne bırakılmadan internet sayfalarında ve sosyal medyada servisler başlar…

Hepsini kabul ettik. Bizler bu işlerin tam göbeğindeyiz. Haklı eleştirileri sonuna kadar dinliyoruz. Bu yüzden Konya’da yerel mecralarımızın birçoğu dijital gücünü artırma adına yatırımlar yapıyor.

Bunları yaparken atlamamamız gereken bir şey var.

Gelecek uzmanları (fütüristler) dijitalleşmenin bir yerde fişinin çekilebileceğine o zaman insanlığın bilgiden yoksun bir halde kalabileceğini ısrarla seçenekler arasında tutuyor. Elektrik mi gider, internet mi kesilir, sosyal medya kökten kapanır mı orasını bilemiyorum. Lakin dijital dönüşüm merkezleri çalışmalarını yaparken dijital arşiv dışında bir sistem oluşturmak zorunda…

Hepimiz Amerikan seçimlerinde güya özgür olan sosyal medya merkezlerinin seçimlere nasıl müdahale ettiğini gördük. Bu mecralardan ülkelere ne tür zararlar verilebileceği henüz öngörülebilmiş değil…

Evet, bugün çoğumuz için atıl gibi duran gazetelere yarın eskisinden çok daha fazla ihtiyaç duyabiliriz. Stratejik noktadaki argümanları hayatımızdan çıkarırken daha çok düşünmek zorundayız.

Vatandaş bunun farkına varmayabilir. Gerekli tedbirleri almak ve uygulamak yöneticilerin vazifesidir. Eğer bazı bürokrat ve yöneticilerimiz de küresel planların baskılarına boyun eğerse maalesef hafızamız gün gelip yok olacak.

Dünya bilgiye hükmedenler tarafından yönetiliyor. Büyük bilginin sadece belirli mekanizmanın elinde olduğunu düşünün, tüm insanlık o mekanizmaya muhtaç hale gelmeyecek mi?

Hülasa sosyal medyanın güdümünde kalmamak, bu mekanizmaya teslim olmamak için; geleneksel medyaya sahip çıkmak, sürdürülebilirliğine katkı sağlamak elzem. Bunu yaparken bir gruptan ya da sadece bir taraftan bahsetmiyorum. Genel olarak devamlılığın sağlanması gerekiyor. Görelim zaman kimi haklı çıkaracak…