Hayat, önümüze her zaman sınırsız imkanlar sunmaz.

      İşte, “Su akarken testiyi doldurmalı" derken, fırsatları iyi değerlendirmemiz işaret edilmektedir.

      Bu konuda en güzel örnek de karınca ile ağustos böceğidir.

      Biri çalgı çengi ile lay lay lom yaparken, diğeri geleceğin hesabını yapmaktadır.

      İçinde bulunduğumuz Virüs belasından dolayı  sokaklar, caddeler bomboş.

      Âdeta in-cin top oynuyor.

      Belediyelerimiz için bulunmaz fırsat.

      Şehirde, cadde ve sokaklarda yapılacak işler varsa, tam zamanı.

      Bu şehirde yaşayanlar, trafiğin en yoğun olduğu saatlerde çalışma yapılmasından her zaman şikayetçi olmuşlardır.

      Eski bir belediyeci olarak, bu durumdan ben de rahatsızım.

      Konya, alternatif ulaşım arterleri çok olan bir şehir değildir. Bir ana arterin kapatılması, şehrin bütününü olumsuz yönde etkiliyor.

      Geçtiğimiz yıllarda büyük masraflarla Konya için “Ulaşım Master Planı” hazırlandığını biliyoruz. Ancak bu planın ulaşım konusunda hiç bir yararı olduğunu sanmıyorum.

      Konya hâlâ, ulaşım konusunda yeni ve kalıcı çözümlere muhtaç.

      Bu şehirde yaşayan herkes bunun farkında.

      En önemli ihtiyaçlarından birisi de otopark. Bu konuda yılların ihmali ile bu günlere gelindi.

      İnsanlar, araçlarıyla şehir merkezine girmeye korkuyorlar.

      Hal böyleyken; seçim zamanlarında yapılan siyasi parti faaliyetlerinin, şehri nasıl rahatsız ettiğini de hep beraber görüyoruz.

      Tabiri caizse, bu tür siyasi çalışmaların, şehrin göbeğinde yapılması bu kadar mı önemli?

      Şehrin bu yükü kaldırmadığını hep beraber görüyoruz. Ama inatla da şehrin göbeğinde yapıyoruz bu çalışmaları.

      İnanın insanlar, taraftarı olduğu siyasi partiye bile çok kızıyor. Kızmak ne kelime. Ateş püskürüyorlar.

      Mesela ben çok  kızıyorum.

      Bu şehrin  Sayın Valisi ve Belediye Başkanları bu soruna bir çözüm bulmalılar bence.

      Bu tür siyasi çalışmaları stadyumda mı yaparlar. Yoksa başka çözüm mü bulurlar onların bileceği iş.

      Muhterem idarecilerimizin hizmetlerinden (genel anlamda) memnunuz aslında.

      Ama her şeyin daha iyisini istemek de, bu şehirde yaşayan bireyler olarak bizim hakkımız olsa gerek.

      Her şeye rağmen, bu şehirde yaşamak bir ayrıcalıktır.