Rasim Atalay

Rasim Atalay

Tarımda deprem

Tarımda deprem

İnsan hayatına doğrudan ve dolaylı olumsuz etkileri itibariyle bakıldığında son 100 yılın en büyük felaketi olarak tarihe geçen Kahramanmaraş merkezli iki deprem, ‘Asrın Felaketi’ tamlamasıyla özetlenmeye çalışılıyor.

Söylerken dile ne kadar kolay gelse de oluşturduğu olumsuzluklar itibariyle uzun yıllar unutulmayacak, belki bir neslin hafızalarında derin izler bırakacak bir olayı, faciayı, felaketi yaşadık.

Allah bir daha bizleri böylesi büyük felaketlerle sınamasın diye dua ediyoruz.

Tabi ki böylesi büyük ve yıkıcı depremin etkisi, sadece insanların yuvalarının yıkılmasıyla sonuçlanmadı. Kaybettiğimiz her can için yüreğimiz defalarca dağlandı. Enkazdan çıkan her bir canlı bizlere de nefes oldu, umut oldu. Her bir umut acılarımıza merhem oldu.

Böylesi büyük bir felakette öncelik elbette ki insan hayatıydı. Sonrasında ise diğerleri sıralandı.

Şimdi yeni hayat alanları oluşturmak için devlet millet bütünlüğünün güzel bir örneği ortaya koyuluyor. Burada Konya Büyükşehir Belediyesi’nin mihmandarlığında ilçe belediyelerine de ayrı bir parantez açıp en azından o bölgeyi adeta Konya gibi görüp hizmet ettikleri ve belediyecilik dersi verdikleri için tekraren teşekkür etmek gerekiyor. Daha güvenilir binalarla bölgede yeni bir hayat alanı sunulmaya çalışılıyor.

Artçılar şeklinde devam eden depremin yan etkileri de azımsanmayacak büyük ölçekte oldu. Bölgedeki sanayicilerin, üreticilerin büyük bir bölümü depremin oluşturduğu hasar ve iş gücü kaybı nedeniyle üretimlerini durdurmak, yahut ara vermek zorunda kaldı.

Yine bu süreçte depremin etki alanının içinde tarımın da yer aldığı saptandı. Yerleri yaran, iki dağı birbirine kavuşturan deprem, toprağı da yutuverdi. Birçok bölgede tarım arazilerinin tarım yapılamaz olduğu, ekili tarım arazilerinin verim alınamayacak duruma geldiği ifade ediliyor.

Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinin yer aldığı Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki bu soruna bağlı olarak Türkiye’de domates ihracatı ikinci bir beyana kadar yasaklandı. Başlıca narenciye ve yeşil gıdalar olarak adlandırılan ve seralarda yetiştirilen tarım ürünlerinde de üretim sürecinin sekteye uğramasına bağlı olarak ciddi bir verim kaybının olacağından bahsediliyor.

Belki fazlaca dikkatimizi çekmeyen bir durumdu ama bu süreçte deprem hayvansal üretime de büyük bir darbe vurdu. Birçok vatandaşımız kendi canını kurtarmış olsa da ahırındaki malının canını kurtaramadı. Bununla doğrudan alakalı mıdır bilinmez ama şimdilerde et ithalatı yapılacağı konuşuluyor.

Gelelim memleketimize…

Bakalım Konya Ovası’na…

Ülke genelinde yaşanan kuraklığın en çok hissedildiği Konya Ovası'nda üretim yapan çiftçiler, mart, nisan ve mayıs aylarında yeterli yağış alınmaması durumunda tarımsal üretimde düşüş oluşacağı yönünde endişe taşıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Standart Yağış İndeksi'nde yer alan kuraklık haritası analizlerine göre 3 aylık (2022 kasım-aralık ve 2023 ocak) veriler dikkate alındığında, İç Anadolu Bölgesi'nde Konya ile Karaman "olağanüstü kurak" şeklinde tanımlanıyor.

Yani, Allah rahmetinden bizleri mahrum bırakmasın ama şu bir gerçek ki bu yıl ciddi manada bir kuraklık sorunuyla burun burunayız. Özellikle ova köyleri kuruyor. Çok şükür ki şu birkaç gün içerisinde bir miktar da olsa rahmet düştü. İnşallah bahar yağışları devam eder.

Konya Ovası’nın sulanabilir tarım arazileri ile sulanamayan tarım arazilerinin oranına baktığımızda sadece yüzde 5’lik bir diliminin sulanabildiği, geri kalanın ise yağmura aç ve muhtaç olduğu ortada. Tarımda da bir deprem an meselesi. Dua edelim de depremlerin her türlüsü bizden uzak olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR