UEFA HEYECANI DA BİR BAŞKA OLUYORMUŞ
Shakhtar Donetsk, burada olmaması gereken bir kulüp, düşünün bir takım 30 defa Ukrayna’da kupa kaldırmış, bir defa UEFA Avrupa Ligi’nde şampiyon olmuş bir takım. Şampiyonlar Ligi’nin gediklisi acep Şampiyonlar Ligi’ne ara verip, başarılarını bir kupayla daha mı süslemek için UEFA Avrupa Ligi’ne kaldılar diye düşünmeden edemiyorum. Maddiyat farkına değinmek yersiz ama şöyle değinebiliriz: Dost sohbetlerinde sürekli konuştuğumuz Shakhtar Donetsk’in Konyaspor ile benzerliği konusunda değinebiliriz. İki ekip de sistem takımı şüphesiz. Ancak Shakhtar bu işi yıldız düzeyinde oyuncular ile yapıyor işte sıkıntı burada başlıyor. Ulusal basında Konyaspor’lu oyuncuları daha tanımayan yorumcuların yaptığı komik yorumlar aslında futbolu çok da bilmedikleri konusunda düşünmeme neden oluyor.
Kimseyi aşağılamak gibi bir düşüncem olmadı olamaz da ama korkunun ecele faydası yok. Geriye çok çekildiler, Shakhtar’a karşı bu kadar yaslanırsan sonunda golü yersin gibi sırf konuşmak için konuşulmuş iki takım oyuncuları hakkında bir fikri olmayan zaman doldurmak için yapılmış yorumlar bence. Bakın sosyal medyada, ulusal basının Konya’ya yeterli değeri vermediği konusunda hep serzenişte bulunuyorduk. Bizim yerel kanallarımızın hangisi gün içinde bir günlük yayınını Konyaspor’a adayıp anbean oradan yayın yaptı? Maça bir saat kala yapılan yayınlardan bahsetmiyorum. Ulusalda Anadolu takımlarını fazla konuşmamalarının nedeni de o aslında tanımıyorlar. 1 dakika fazla konuştuğunda adamlar pot kırabiliyor, tanımadığı takımda neyi konuşacak ki? Yazılı ya da görsel yerel basın olarak Konyaspor’u ne kadar servis edebiliyoruz diyerek uzun bir giriş ile yazıma başlıyorum. İki takım da birkaç oyuncuya değinmek lazım. Konyaspor’da Ali Çamdalı ne ise Shakhtar için de Fred o. Shakhtar’ın ataklarını şekillendiren sıkıştığında devre giren bir oyuncu. Ya iki kanat bekine ne demeli? Fred orta alanda topu şekillendirirken aynı anda bindirme yapan iki bek bu nasıl bir uyumdur ağzım açık kaldı doğrusu. 2 numara Butko ve 31 Numara İsmaily, bilardo oynar gibi milimetrik paslar ile atak şekillendirmelerine hayran kaldım. Eğer ki Douglas yerinde Mehmet Uslu oynasaydı Butko karşısında hezimete uğrayabilirdik. Oyunculardan bahsedip 4 sezondur Shakhtar forması giyen Bernard’dan bahsetmemek olmaz sanırım. 20 Milyon Euro’ya transfer edilen Brezilya milli takım oyuncusu katı defans yaptığınızda kilidi açabilecek oyunculardan. Hani top çeviriyorduk ya ligde rahatça nasılda kapatıyorlar alanı, sahaya nasıl hakimler fark ettiniz mi ? Gönül isterdi ki puan ya da puanlar alalım ama olmadı.
Maç başlamadan heyecanı başlamıştı aslında. Tüm Konya gibi biz de ilk kez bu heyecana çok güçlü bir ekip karşısında çıkacaktık. Rangelov’un olmayışı en büyük problemimiz gibi görünse de maç başladığında asıl problemimizin tecrübe olduğunu gördük. 9. dakika direkten dönen top en etkili olduğumuz pozisyondu direğin biraz daha içine çarpsa gol olacak, biraz daha dışına çarpsa belki de oyuncularımızın önünde kalacak yine gol olacaktı, gol olsa belki o rehaveti heyecanı üzerimizden atacak bambaşka bir Konyaspor görecektik. Kendimizi şişirmek yerine buradan alınacak tecrübe önemliydi. Shakhtar ‘ı izlerken Aykut Kocaman’lı geleceğin Konyaspor’una verilecek şekli, hocanın bu takıma yapmak istediklerini, hamur gibi yoğurmak istediği sistemi gördük adeta, tabi sezon sonu hocayı elimizde tutabilirsek. Peki hatayı nerelerde yaptık nasıl böyle mahkum oynadık.
İlk olarak şunu belirteyim rakip bizim kalitemizin çok üzerinde bir takım bu takıma karşı topa sahip olamamak doğal, plan aslında kötü değildi. Rakibe topu verip hatalarından faydalanmak istedik. Rakip bu fırsatları da bize verdi aslında ancak aceleci tavırlar fazla motivasyon oyuncuların ilk kez böyle bir organizasyonda yer alması elimizi bağlayan kısımdı. Bu durumun son derece normal olduğunu belirterek top onlarda olsa da, oyunu onlar şekillendirse de bir Başakşehir’i düşürdükleri duruma da düşmediğimizi açıkça belirtmekte fayda var. Avrupa maçında bir defa daha gördük gibi Bajic, Rangelov varsa Bajic tek başına çok etkisiz kaldı. Tıpkı diğer Bosnalılarımız gibi Ukrayna temsilcisi bizim ligde yaptığımızı, Avrupa’da bize yaptı dersek yanlış olmaz. Oyuncularımızın 120 km üzerinde koştuğu mücadelede özellikle Skubic ve Douglas çok yıprandı. Bu maçın yorgunluğunu atmaları biraz zaman alabilir. İstatistiklere bakma fırsatım olmasa da Serkan’ın UEFA tarihine geçtiğini de görmek zor değil. İzlediğim maçlarda bir kalecinin Avrupa Ligi’nde bir maçta bu kadar top çıkarttığını hatırlamıyorum. Fatih Terim’e de saygılar.
Sonuç olarak; ilk tecrübemizi böyle bir ekip karşısında yaşamak aslında güzeldi. Hepimizin futbol konusunda bir kez daha düşünmeye itti. Aslında yeterince bilmediğimizi gördük. Bir Avrupa maçını televizyondan değil de canlı izlemenin farkını yaşadık. Ofsayttan yediğimiz gol ile teselli arasak da, muhteşem tribünlerimiz görevini son ana kadar yaptı diyebiliriz. Bir sonraki maçta ise yine çok tehlikeli bir takımla yapacak olsak da basit hatalar yapmayacağımızı umuyorum. Ulusalda yer alan yorumcuların aksine ben Konyaspor’un basit hataları dışında doğru oyunu oynadığını düşünüyorum. Sonuç ne olursa olsun Şampiyonlar ligi düzeyinde bir takımı ağırlamak gerçekten güzeldi. Shakhtar karşısında düştüğümüz duruma, Shakhtar’ın Barça Madrid gibi takımlar karşısında düştüğünü, düşünürsek onlara karşı oynamak nasıl olurdu acaba. Kaliteyi ve geliri artırmak için yapılan seri başı uygulamaları, bizim bütçemizde takımlar için adaletsiz maçlar oynamak durumunda bırakabiliyor tıpkı Avrupa Ligi’nde oynadığımız ilk maçta olduğu gibi. UEFA heyecanı da başka oluyormuş, bize bu heyecanı yaşattığınız için teşekkürler çocuklar henüz her şey bitmedi. . Yenilsek de üzülsek de, futbol olarak keyif almayan var mı?
Maçın sözü; bu mağlubiyetin ve rakibin bize kattığı tecrübeyi para ile satın alamazsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.