ÜLKE İNSANININ DAMARINDA MİLLİ GÖRÜŞ KANI VAR
Bu söz, rahmetli Necmettin Erbakan Hocamıza aitti. Hocamızın bunu söylediği yıllarda halkımızın çoğunluğu gülüyor, hatta dalga geçiyordu. Rahmetli ne kadar da haklı imiş.
Son zamanların siyaset arenasında gelinen noktaya ve gelişmelere bakıyorum da gülesim geliyor. Bir iki laikçi ve Kemalist çevre dışında iktidar karşıtlarının çoğu neredeyse yukarıda Erbakan Hocamızın sözünü teyit eder mahiyette bir davranış sergiliyorlar.
Daha dün, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı ilan edildiğinde, laikçi ve Kemalist çevreden olduğu gibi, ortalama vatandaş dediğimiz kesimin bir kısmından bile çok tepkiler gelmişti. Mesele neydi? Mesele Hayrunnisa Hanımın başörtülü olması, Atatürk’ün mirası diyerek Çankaya’ya hanımı başörtülü bir cumhurbaşkanını sokmamanın yollarını topyekûn arıyorlardı.
İşte bunlara, bir taraftan gülesim, bir taraftan acıyasım geliyor. Ne tarafından tutarsanız tutun elinizde kalan bir siyaset anlayışının iflası ve çaresizliğidir bu.
Behey zavallı, çaresiz, dayanaksız, davasız laikçi-Kemalist çevreler. Bu kadar zavallı, aciz duruma düşeceğinizi hiç düşünmediniz mi? Sizler küçük hesaplar yaparken, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı veya başkana böyle komplolar hazırlarken, sizlerin de bu hesabın içinde olabileceğiniz hiç mi aklınıza gelmedi. Düştüğünüz bu durum sizlerin sapkın ve anlamsız ideolojilerinizin iflası kadar, temsilcisi olduğunuz ve düzmece iddialarla kurmaya ve hatta halka zulüm aracı olarak kullanmaya çalıştığının laikçi-Kemalist düzeninizin de THE END’i değil mi?
Bundan sonra yapacağınız bir şey daha var. Bir daha Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın adını ağzınıza almayın. Laikliği yeniden yorumlayın, demokrasiyi iyice hazmedin, Cumhuriyeti de içinize sindirin. Ha çoğunuz komünist ve ilerici de değilsiniz. Çünkü hiçbir komünist ve ilerici kendince doğru bildiği davasından, neye mal olursa olsun, vazgeçmez.
Size anladığınız dilden yazayım. Üstadınız CHE GUEVARA “Belki hiçbir şey yolunda gitmedi ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi” diyor. İşte ideolojisinin kahramanı. Siz ne olduğunuzu bilmediğiniz gibi, nasıl davranacağınızı da bilmiyorsunuz. Bakın size bir yol göstereyim. Şu anki siyaset yapan, sizlerin temsilcisi olarak görülen şahısları “protesto etmeniz” gerekiyor. Onlar da sizleri kandırıyor. Yahu, “ne iseniz o olun diyorum”.
Ne olacak şimdi. Abdullah Güle’e biat mı edeceksiniz? Bunu nasıl içinize sindireceksiniz? Dün tu-kaka ettiğiniz Hayrunnisa Hanım’ın gözlerine nasıl bakacaksınız? Açıkçası Hayrunnisa Hanım için çok mahsuru yok. Çünkü ona karşı büyük ayıpları sizler yaptınız, o da sükût etti. Yüz yüze geldiğiniz zaman utanacak o değil.
Gelinen nokta Laikçi kesim için gerçekten komik ve dramatik. Yenilen güreşe doymazmış derler ya, CHP ve yandaşları AK Parti’yi (pardon Erdoğan’ı) kendi adaylıkları ile yenemeyeceklerini anladıkları için “MİLLİ GÖRÜŞ” kökenli adaylarla “sayısal ortak payda” oluşturarak seçime girmek istiyorlar. Ha, bir de dava ortaklıkları var. O da “Erdoğan düşmanlığı”.
Hangi kesimden olursa olsun, bir ülke, düşmanlıklar üzerine kurulu bir düzen veya anlayışla asla yönetilemez. Böyle bir kurulu düzen ne ülkeye ne de bunu kurmaya çalışanlara hayır getirmez. Seçimler gene geldi, ortaya koyduğunuz hiçbir proje, arkasında duracağınız hiçbir eser yok. Lütfen kendinize gelin ve kendiniz olun.
Aslında Abdullah Gül’ü ortak paydalı, Tayyip düşmanlığı projesi, muhalifleri bir araya getirmeye çalışan FETÖ ve ÜLKE DÜŞMANLARININ hedefi olsa gerek. Öte yandan bu gelişmelerden Gül’ün onayının olduğunu sanmıyorum. Bildiğim Gül, garanti olmadan hiçbir riske girmez. Burada rahmetli Hocamızı haklı çıkarıyor. Ne de olsa midenizde bu ülkenin ekmeği, damarlarınızda kardeşkanı var; Hocam da bunu söylerdi: BİR GÜN GELECEK HERKES MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ GİYECEK.
Hayırlı Olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.