YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖRÜ-1
Bir ay kadar önce Konya’da çok önemli bir çalıştay var idi: YAŞ SEBZE VE MEYVE ÇALIŞTAYI. Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu’nun TAGEM desteği ile yürüttüğü çalıştay oldukça ilgi gördü. Çalıştay bu ilkbaharda soğan-patates üzerinde yapılan havadan tartışmaları sona erdirir değerde idi. Hayırlı olsun.
Yaş sebze meyve sektörü; tarım sektörünün en önemli alt bileşenlerinden biridir. Yaş meyve ve sebze sektörü; ürünlerin yetiştirilmesi ve hasadından sonra, doğal ömrünü tamamlamadan yani en az fire ve zayiatla, üzerinde herhangi bir ikincil işlem yapılmadan tüketiciye ulaştırılması amacıyla faaliyet gösteren çiftçi, komisyoncu, tüccar ve perakendeciden oluşur. Hükümetin dahi bir yanlış anlayışla üzerine gittiği Komisyoncular da bu çalıştayda yer aldı ve görüşmeler yaptı.
Tarımın bir alt sektörü olan yaş meyve ve sebze sektörü insanların temel ihtiyacı olan bitkisel karbonhidrat, protein ve vitaminlere sahip besinlerin üretilmesi, ürünlerin en kısa zamanda tüketiciye ulaştırılmasını sağlarken dünyadaki tüm insanların da yaşam devamlılığını doğrudan etkilemektedir. Yaş meyve ve sebzeler genellikle depolama imkânları olmayan, girdi maliyetleri ve işgücü ihtiyaçları fazla olan ürünlerdir. Dolayısıyla ürünlerin pazarlanmasında zaman faktörü oldukça önemlidir.
Türkiye’de bu ürünlerin pazarlaması özel sektör tarafından yapılır. Üreticiden tüketiciye olan pazarlama kanalında genellikle komisyoncu, tüccar ve perakendeciler görev alır. Bu süreçte ürünlerin fiyatları maliyetlere bağlı olarak değişmektedir. Ürünlerin pazarlama aşamasındaki fiyat değişimleri “Pazar Payı” olarak adlandırılmaktadır. Pazar payının yüksek olması, üreticinin düşük fiyattan sattığı ürünün, tüketici tarafından yüksek fiyatla tüketilmesine neden olduğu tartışılmaktadır. Bu fiyat değişikliğinin incelenmesi ve fiyat değişmelerine etki eden faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Yaş meyve ve sebze sektöründe pazar payının tespiti ve sektörel bir değerlendirmenin yapılması amacıyla yaş meyve ve sebze verileri hakkında bazı rakamlar verelim.
Yıllar itibariyle dünyada sebze üretim alanı 2000 yılında yaklaşık 42 milyon ha iken 2017 de 58 milyon ha alana yükselmiştir. Verim hektar başına 16.3 ton’dan 18.8 ton’a yükselmiştir. Yıllar itibariyle üretim alanı ile verimdeki artışa paralel olarak üretim miktarı da artış göstermiştir. Nitekim 2000-2017 yılları arasında üretim alanı % 38.5, verim %15.4 ve üretim alanı % 59.8 oranında artmıştır.
Meyve üretim verileri de sebze üretim verileriyle benzerlik göstermekte olup üretim alanında % 21.0, verimde % 24.0 ve üretim miktarında % 50.1 artış olmuştur. Yaş meyve ve sebze üretim alanları yıllar itibariyle meyve-sebze alanları artmış ve buna bağlı olarak üretim miktarında da artış olmuştur.
Domates, hıyar, biber, patlıcan ve kabak gibi seçilmiş ürünlerin de üretim alanları, miktarları ve verimlerinde artış vardır. Hektar başına verimin 2017 yılında (2000 yılı baz alındığında) domateste % 32.0, hıyarda % 99.0, biberde % 40.3, patlıcanda % 56.5 ve kabakta % 8.3 artış belirlenmiştir. Üretim alanında artış ise dünya genelinde en fazla kabak (% 46.6) üretimindedir. Domates üretiminde ise alan genişlemesi % 26 kadardır. Üretim miktarındaki artış ise verimle paralellik göstermektedir.
Demek ki dünyada nüfus artışına karşılık yaş sebze-meyve miktarında da bir artış vardır. Mesele bu artışın tüm dünyada farklı ülkelerde farklı aralıklarla olduğu bilinmektedir. Bir kesim ağzından burnundan akarcasına israfa varan bir tüketime giderken, başka bir kesim bunu seyirle yetinmektedir. Bu bir adaletsizliktir.
Çalışmalara göre kendi doğası itibariyle ciddi tedbirler alınmazsa kolay bozulmaya hazır olan yaş sebze-meyveler, öte yandan ciddi tüketim dengesizliği ile bazı yörelerde % 40 lara varan bir israf kaynağını oluşturmaktadır. Her ne kadar bu tür israflar değişik enerji kaynaklarına konu olmakta ise de bu tüketim aracı oldukça pahalı bir kaynağı kullanmaktadır denebilir.
Konumuzun Ülkemiz için önemini değerlerle gelecek yazımızda ortaya koymaya çalışacağım.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.