Yeni yılımızı kara getirenlere lânet olsun
Türkiye, yeni yıla İstanbul Beşiktaş Ortaköy’de bir eğlence merkezinde eğlenen insanların silahla taranması sonucu 39 insanın katledilmesi, çoğu yabancı 65 kişinin de yaralanmasıyla girdi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın deyimiyle; “İstanbul'da tüm insanlığı hedef alan bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık”.
Yani küresel terör o acımasız ve korkunç, kancık, şerefsiz, iğrenç yüzünü 2017’nin daha ilk saatlerinde gösterdi.
Hâlbuki insanımız yeni yıla ne umutlar, ne sevinçler, ne hayaller besleyerek girmek istiyordu.
Profesyonel bir teröristin yaptığı kötülük, yedi mahalleyi değil, Türkiye genelinde 80 milyon kişiye en büyük kötülüğü yaparak geride acı, ıstırap ve gözü yaşlı, kalbi kin ve nefretle dolu insanlar bırakıyor.
Türkiye asimetrik ve psikolojik bir harple karşı karşıya.
Terörün asıl amacı ise, kitlelerde büyük bir yılgınlık meydana getirmek.
Bir iç savaş çıkarmak suretiyle ülkemizde bir yönetim boşluğu yaratarak Türkiye’yi, bölgesinde kaos ortamına sürükleyerek 15 Temmuz’da başaramadıkları işgal emellerini gerçekleştirmektir.
***
Müslüman Türk milleti olarak elbette küresel tröstlerin yıllar öncesinden kurguladıkları ve planladıkları planlar ile ördükleri çetrefilli ağlarını, terör ve “Tapınak Şövalyeleri” kılığına bürünen teröristleri etkisiz hale getirecek istihbaratı elde ederek, o Tapınakçıların içine sızarak bozmak ve dağıtmaktır.
***
Türkiye, terör örgütleri görünümlü Amerika ve İngiltere’yle savaşıyor. Suriye üzerinde ise Amerika ve Rusya çarpışıyor.
Hatırlayınız.
Özal döneminde bir ÇEKİÇ GÜÇ vardı. Bu Amerikan ve NATO kaynaklı Çekiç Güç helikopterleri, dağlarda PKK inlerine lojistik destek sağlıyordu. Bunu tespit eden Türk jetleri, bu Amerikan helikopterlerini vurarak düşürmüştü. Bunun karşılığında Amerika da bizim Muavenet gemimizi denizden karaya attığı bir füzeyle vurmuştu.
Biz (Türkiye) ABD’nin ne yaptığını Çekiç Güç’ten beri görüyor, takip ediyor ve Suriye’deki PKK(PYD)’ya giden Amerikan, Alman ve NATO menşeli silahları tespit edip bunları, Cumhurbaşkanı tarafından dünya kamuoyuna seslendirdiğinden dolayı da kuyruk acısını, bomba patlatmak, masum insanları silahla tarayarak katletmek şeklinde çıkartıyor.
Yâni Suriye’de ve Ortadoğu’da benden habersiz veyahut içinde benim bulunmadığım bir anlaşma veya barışa asla müsaade etmem demek istiyor.
Ortadoğu, Asya, Afrika, Afganistan, Karadeniz ve Akdeniz ile Kıbrıs, Irak, Suriye’deki enerji kaynaklarının üzerine konmak ve o ülkelerin yeraltı kaynaklarını sömürmek isteyen sömürgeci kapitalist güçlerle savaşan Türkiye, dış politikada akıllı hareket ederek dostlarını çoğaltmaktan yana bir strateji belirlemiş durumda.
“Yeter artık söz milletin!” diyerek Amerika’nın estirdiği demokrasi rüzgarıyla iş başına gelen Menderes’e, nasıl Amerika’yı bırakıp Rusya ile anlaşmanın bedelini 60 darbesiyle ödettirilmişse; Amerika, aynısını şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapmak niyetiyle hareket etmektedir.
Türkiye’yi bekleyen asıl tehlike ise bu değil.
Asıl tehlike sinsi olarak içimize sızan, dini ve manevi değerlerimizi dini, dini değerleri, birtakım tarikatlar ve STK’ları kendilerine kamufle yaparak ve kullanmak suretiyle insanların kalbini çalan sahte şeyh ve sahte dinlerdir.
Yâni Paralel Dinler (Haşhaşilik, Selefilik, Mutezile, Batınilik, Dünyevilik), ülkemizde Paralel yapılanmalardan daha tehlikeli hale gelmiştir.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Türkiye’yi idare eden kadrolar, sahte dinlerle, sahte şeyhlerle, sahte STK’larla mücadele edecek akıllı, zeki ve imanlı kadroları yetiştirmekle mükellef olduklarının şuur ve idrakiyle hareket etmelidirler.
Allah’ın lâneti, yeni yılımızı kara getiren şer küresel güçlerin ve küffarın üzerine olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.