Yerel seçim moduna girdik mi?
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan…
Genel seçimleri daha yeni diyebileceğimiz bir dönem de arkamızda bırakmışken bir de yerel seçim telaşesi içerisindeyiz.
Ak Parti’de temayül yoklamaları, CHP’de radikal isim tartışmaları, İyi Parti’de iç çatışmalar ve çalkantılar diyebileceğimiz bir siyasi tablo var ortada.
Öte yandan yüzde birlik partilerin yerel seçimlere nasıl bir stratejiyle dahil olacakları ayrı bir merak konusu.
Ben bu noktada yani yerel seçim sürecinde hatırı sayılır ittifakların olacağını düşünmüyorum.
Cumhur İttifakı hariç tabi ki.
Zira yerel seçimlerin psikolojik, sosyolojik ve kalıp siyaset tarzı bellidir.
Genelden ziyade özele yani bölgeye dayalı bir seçim olduğundan, burada vatandaşa direkt olarak dokunan hizmet kalitesinin ve kişisel karizmanın önemi öne koyulur.
Topyekûn bir sarmal birlikteliğiyle hareket edilmez.
Bu bağlamda siyasi partilerin attığı adımlar da bu şekilde olacaktır. Yani kulis bilgiler bize bunu fısıldıyor.
Kanaatimce Ak Parti’nin İBB Başkanlığı için çıkaracağı aday Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı Murat Kurum olacak.
CHP’nin adayı ise hali hazırda vazife icra eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olur diye düşünüyorum.
İyi Parti’de sular durulmadığından ve kısa vadede durulmayacak gibi görüldüğünden ötürü üç büyük şehir de sembol isimler çıkacak yani aday çıkarmış olmak için aday çıkarmak niyetiyle hareket edilecektir.
Ya da CHP ile birlikte bir ortak aday belirleyerek -ki bu aday CHP’nin belirleyeceği aday olacak- seçime bu şekilde dahil olacaktır.
Tabii CHP, İyi Parti ile yol yürümeyi kabul ederse.
Konuya mukabil birkaç gün önce İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın genel seçim öncesi, anı ve sonrası için çok çarpıcı ifadeleri vardı.
Yani bu ifadeler can havliyle, siyasi manevra usulü söylenecek sözler değil desek yeridir.
Bu sözlerden sonra CHP, yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in karizmasını çizdirmemek ve taze kan diriliğini söndürmemek adına İyi Parti ile ittifakta bulunmak istemeyebilir.
Nitekim Meral Hanım’ın masadan kalk masaya otur halleri hafızalarda hâlâ tazeliğini koruyor.
Şöyle de olabilir; mevcut İyi Parti’li belediyelere talip olalım, sizdeki durumlar belli, oralarda da birlikte bizim adayımız arz-ı endam etsin, gül gibi geçinip gidelim denilirse hiç şaşırmam.
Fırsat ele geçti bir kere, değerlendirilir mi değerlendirilir!
Diğer mega kentlere bakıldığında durum çokta farklı değil esasında.
Bilindiği ve deklare edildiği üzere CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı mevcut Başkan Mansur Yavaş olacak.
Ak Parti’de belli olmamakla birlikte Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altıok ve Ak Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan isimleri zikrediliyor.
Burada Turgut Altıok ismi biraz daha ağır basıyor sanki, bakıp göreceğiz.
Son olarak İzmir’de ise Tunç Soyer açısından işler pek de iyi gitmiyor sanki.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ifadelerinden anladığım kadarıyla İzmir, Muğla ve Hatay’da farklı isimlerle yola devam edilecek.
Ak Parti’de ise Hamza Dağ ve Mehmet Kasapoğlu isimleri anketlerde öne çıkıyormuş.
Ben bu iki isminde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için öne çıkarılacağını düşünmüyorum.
Daha farklı isimler öne sürülebilir kanaatindeyim.
Konya özelinde değerlendirmelerde bulunacak olursam şunları söyleyebilirim ki; Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyeleri müthiş bir uyum ve koordinasyon eşliğinde çalışıyor.
Sadece ülke genelinde değil, dünya çapında diyebileceğimiz bir belediyecilik modeli var Konya Büyükşehir Belediyesi’nin.
Rüştünü ispat etmiş bir noktada duruyor.
Artısı, eksisi, olan ve olabilecek yanları elbette tartışılabilir.
Lakin netice itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca iyi bir ekip.
Daim olsun.
Selâmetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.