Bugünkü yazı menümüzde iyi, kötü, tatlı, acı ne isterseniz var. Sizlerden gelenler yine ilk sıraları alırken en sonunda bir hocamızın bizi uyarması ile yine şu dolar işine küçük bir nokta atışı yapacağız.

SİLLE SANAT SARAYI’NI

YÜREKTEN KUTLUYORUM

Bu şehir kendi değerlerini yok etmekte gerçekten iyi bir değirmendir(!). İşte Sille Sanat Sarayı ve bu sarayın başındaki Reha Bilir Hoca, Konya’da pek hayallerine kavuşamasa da attığı taş taaaa dünyanın bilmem nerelerinden ses getirmeye devam ediyor.

Aslında bu konunun bir benzerini Konya Valiliği ve Konya Kültür Müdürlüğü ile şehrimiz adına yine bu sütunda sizlerle paylaşmıştım. Önceki günde bir fotoğraf sanatçımız aşağıdaki konunun linkini bize gönderdi. Konu özetle şöyle idi;

FIAP WEB SİTESİNDE

SİLLE SANAT

Konya'nın 2016 yılında İslam Ülkeleri Turizm başkenti ile seçilmesi Konya Valiliği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 30 ülkeden 90 fotoğrafçıya ev sahipliği yaptığı İslam ülkeleri fotoğrafçılar buluşmasının yankıları etkinliğin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Bu büyük organizasyona ait bilgiler dünyanın en büyük fotoğraf oluşumu Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu-FIAP'ın web sitesinde kalıcı olarak yayınlanmaya başladı. Böylelikle Konya'nın ismi ve Konya'ya ait fotoğraflar bir kere daha dünyanın dört bir köşesine ulaşmaya devam edecek

…………………

Sille Sanat Sarayının yöneticilerini ve üyelerini bir kez daha şehrimiz adına tebrik ediyoruz.

KONYA ŞEKER BUNU HEP YAPIYOR ZATEN

Bayram öncesi ve özellikle de çiftçinin mazottan gübreye anasının hüngür hüngür ağladığı bu günlerde Konya Şeker ve Recep Başkan yine piyasanın alevine su serpmiş.

Kurban Bayramından 8 gün önce sulama ve bayram avansı olarak iki nakdi avans ödemesini toplamda 44 milyon 163 bin lirayı üreticilerinin hesabına yatırıvermiş.  Bu rakamlarla bu yıl çiftçiye Konya Şeker toplam avans olarak 245 milyon 225 bin lira yatırmış.

Bu rakam öyle böyle bir rakam değil.

Ülke insanımız açılan ekonomik savaş ile inanın zor durumda ve sallanıyor. İşte böylesine zor bir zamanda memlekete çiftçiye ve en önemlisi de piyasaya can parası vermiş. Çiftçi filan değiliz bu avanslarla da bir alakamız yok ama çiftçi aldığı parayı bayram öncesi piyasaya dökecek ve piyasa canlanınca da bizim insanımızın yüzü gülecek. Bundan büyük mutluluk var mı?

BU ÇUKUR CAN SIKIYORMUŞ

Dün sabah sanayici bir abimiz önce şu fotoğraf karesini bize gönderdi.

Sonra da şöyle yazdı:

“Uğur abim hayırlı sabahlar hayırlı işler sana gönderdiğim yer Park Mahal konutlarının tam karşısı. Yani Meram Belediyesine 300 metre. Bu çukur tam üç aydır böyle. İlla ki buraya birileri düşecek ondan sonra mı kapatacaklar? Uğur abi bu çukur ile ilgilenirsen sevinirim. Allah’ım işini gücünü rast getirsin”

………….

Buyurun işte oyununu yıllardır sonuna kadar AK Parti’ye veren sanayici iş adamı bir abimiz üç aylık çukurdan söz ediyor. Büyükşehir’deki dost isimler bize kızmasın ama biz elçiyiz. Gerçekten de bayram önü üzücü bir olay olmaması için biz de bu bölge insanları adına sizlere rica ediyoruz.

ÜNİVERSİTE HOCAMIZ BENİ GAZA GETİRDİ

Biliyorum herhalde ya bir ya da iki gün oldu. Şu dolar pisliğine bulaşmayacağım diye. Ama dün sabah bizi arayan sonra da aşağıdaki notları gönderen değerli üniversite hocamız bizi gaza getirdi. İsterseniz bilimsel olarak şu piyasa işine bir bakalım mı? 

“Doların yükselmesinden sonra ticaret hayatındaki fırsatçılara da gün doğdu. Hemen her sektörde artık elindeki malı stoklayarak satmayan ve üzerine bir süre sonra zam koyarak daha fazla kar etmeyi planlayanlar var. Özellikle imalatın bel kemiği durumundaki tedarikçilerin ellerindeki ürünleri üreticiye satmak yerine stoklayarak bir süre sonra doların artmasından dolayı zam geldiğini belirterek daha yüksek fiyatlara satmaya çalıştığı biliniyor.

Farklı sektörlerden kiminle konuştuysak hepsi endişeli, dolar artışı henüz yansımamasına rağmen, imalatta bir “yok”luk sorununun yaşanmaya başlanmış olması.

Örneğin beyaz eşya bayileri, hangi model sorulsa ürün kısıtlılığından bahsediyor. Dolar artınca birkaç günde insanlar beyaz eşyaya hücum etmediyse nerede bu ürünler?

Gıda sektöründe de hammadde bulunamadığı ve kimsenin elindeki malı satmak istemediği duyuluyor.

Bazı esnaf ise bunun da bir ekonomik savaş olduğunu belirterek, gücünün son damlasına kadar fiyatları artırmayarak ticari hayatı devam ettirmekten yana tavır koyuyor.

 Böyle bir ortamda elindeki malı satmamak temkinlilik değil, hainlik dersek çok haksızlık etmiş olur muyuz?”

……………..

Ah hocam ah.

Niye benim dertlerimi depreştirsin. Sözüm ona AK Partili, AK Parti’yi de bırakın Reis’çi geçinen bazı zenginler sizin dediğiniz gibi yeni ürün alarak bunu paraya yansıtmayı geçtim depodaki malına direkt dolar kurunu yükleyenler nasıl Reis’çiyiz diye kuldan utanmadan Allah’tan korkmadan aramızda dolaşabiliyorlar.

Reis yerli ve milli dedikçe bunlar doların esiri olmuşluktan nasıl kurtulamazlar?

Bunların anladığı dil nedir?

İnsanların İslami yaşam tarzlarında, helal haram anlayışlarında ya da bu kazancı hak edip etmediğinde filan değilim. Bugün bu ekonomik saldırıda ağızları ile elleri farklı oynayanlara ne denir artık bunun cevabını aramalıyız.

Bence bunların adı yerli ve milli(!) hainler olmalı.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Azami süratin 60 olarak gösterildiği yolda amcamız 40’la yolun en sol şeridinde ilerlemekte ısrarcı olmayıp trafik akışını kilitlemediği zaman daha iyi ADAM oluruz.