Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

AKADEMİK DEVLET İSYANI ve PSİKOLOJİK SAVAŞ

AKADEMİK DEVLET İSYANI ve PSİKOLOJİK SAVAŞ

Bazı akademisyenlerin hükümete verilen notaya karşı sosyal, bilim ve siyasi ortamda yeri yerinden oynattı. Devlet kavramı da zaten bu üç ana oluşumun eseridir ve akademisyenlerin isyanı aslında devlete karşı yapılmıştır denebilir. Bu arada bildirinin içeriği hakkında hala bilgisi olmayan okuyucularımız vardır.

Bildirinin tamamını ele almayacağım ama devleti terörist ilan eden bildirinin muhtevasında gözden kaçan bölümler var. Bildiricilere göre; devlet, sokağa çıkma yasağı altında halkı açlığa ve susuzluğa mahkûm ederken ağır silahlarla da saldırıyor. Yine yaşam, özgürlük ve güvenlik ihlali, işkence ve kötü muamele bahanesiyle; devletin Kürt halkı ve tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve sürgün politikasından vazgeçmesi; sokağa çıkma yasağının kaldırılması “ulusal ve uluslararası gözlemcilere yıkım bölgelerinde gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini” istiyorlar. Böylece barış için müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulması için hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ederek; devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen son vermesini, ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacaklarını beyanla, talebin yerine gelene kadar siyasi parti, meclis ve uluslararası seviyede temaslarını sürdüreceklerini taahhüt ediyorlar.

BU BİR PSİKOLOJİK SAVAŞTIR DA

Bu bildiri hakkında söylenecek çok şey var ama bildiride “Ulusal ve uluslararası gözlemcilerin yıkım hakkında rapor tutmak üzere bölgeye davet edilmelerinin” talep edilmesi görüşü ancak soykırım ve sebepsiz katliam, yıkım yapılan yerler için geçerlidir. Bu talebin sonu ülke yöneticilerini SAVAŞ SUÇLUSU ilan etmeye kadar dayanır; Bosna-Hersek savaşı hatırlatır.  

Yine yıllardır kendi insanını alenen katleden Esed hakkında bu kesim tarafından bir bildiri yayınlanmış mıdır? Ben hatırlamıyorum. Hükümetin Kürt siyasilerinin talebine uygun yol haritasının belirlenmesi fikrinde ki ahenksizliğe bakarmısınız. Burada Devleti muhatab görmüyorlar ama öte yandan akademisyenler olarak onlara göre Devlet katliamına suç ortağı olmayacakları beyanı nedir; her tarafı çelişki ve saçma.

Bu arada geçen ki yazımda son paragrafta örnek vererek yaptığım yorumuma beni ağır, nezaketsiz, kaba bir dil ile ithamla bu tür kampanyalara karşı aksi bir tavır almamdan da bahsedildi. Bu olamayacağı gibi;  ailemde başörtü mağdurları yanında şahsım da siyasi görüşümden dolayı uzun yıllar faşist baskılara maruz kalmışımdır. Hele SADAM’dan bazı dost ve genç akademisyenlerin başlattığı yeni kampanyanın başarısı (5 bini aşkın akademisyenin yer almış) beni ancak ve ancak mest eder.

Geçen yazımdaki tavrım özellikle halkın oyları ile iktidara oradan da önemli görevlere gelenlere idi. Bir göreve geldikten sonra sırtına basarak çıktığı dost çevresini unutan, göreve geldikten sonra birden bire kendilerini çok akıllı, geri kalanı salak gören, telefonlara dahi çıkmayanlara karşı bir tavırdı. Hele SADAM yönetimi yanında, başarılı ve son zamanlarda az rastlanan münevver birikimi ile Metin Aksoy’u incitmem düşünülemez bile. İncinenlerden özür dilemek ve de boyun bükmek bir erdemdir. Kalın sağlıcakla. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR