Oktay Mermer

Oktay Mermer

ARKADAŞ VEYA ARKADAŞLIK

ARKADAŞ VEYA ARKADAŞLIK

Eski Türklerde cengaverler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kayaya veya taşa vererek ok atarlarmış.

Atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş.

Yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi “ARKA-TAŞ”tan “ARKADAŞ” şeklinde dilimize yerleşmiş.

Bugün güvenebileceğimiz, bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz isim olmuş.

Yani arkadaş sırtını dayanacağınız, sizi koruyan bir güç olmuş.

Arkadaş” veya “arkadaşlık” kavramları, sadece iyi zamanları mı ya da olumlu hislerin egemen olduğu zamanlarla mı ilintili?

Yoksa her duygunun, her sırrın, her anın paylaşıldığı; yardım anında el uzatılan, hem kol kola birlikte gülüşülen hem de omuz omuza ağlanan zamanlar aynı anda kapsar mı?

Arkadaş, arkadaşlıklar, ötesi daha güvenilir gördüğümüz dostlukları sanırım iyi değerlendirmek lazım.

Günümüzde iki kişinin tanışmasının adı arkadaş olmuş. Arkadaşlıklar o kadar çoğalmış ki değersiz hale gelmiş.

Sizce neden eski arkadaşlar ya da çocukluk arkadaşlıkları daha değerli?

Çünkü çocukken arkadaşlıkta bir menfaat yok. Sadece birlikte oyun oynanan birlikte zaman geçirmekten zevk alınan bir birliktelik vardı.

Maddi bir beklenti, makam, mevki ile değerlendirilmiyordu.

Aynı mahallede, aynı kaderi paylaşılan, aynı okul ve sınıfta birlikte eğitim alan bireylerdi o dönemki arkadaşlıklar.

O yüzdende eski mahalle arkadaşlarımız, eski okul arkadaşlarımız ile görüşmek istememiz, onları sevmemiz hepimiz için geçerli değil mi?

Hatta eskiden arkadaşlıklar kardeşliğe dayanmaz mıydı?

Parmağımızı kanatıp, kanları değdirip, kan kardeşi olmaz mıydık?

Annemiz bir yere giderken bizi arkadaşımızın evine bırakır, o evin annesi bize kendi çocuğu gibi yemek yedirir, kendi çocuğu gibi şefkat göstermez miydi?

Arkadaşımızın sıkıntısı, üzüntüsü, sevinci, mutluluğu tüm arkadaşlar hissetmez miydi?

Peki büyüdük de ne oldu?

İşin için çok paralar mı girdi?

Yoksa işin içine makam mevkiler mi girdi?

Ya da Allah’ın bize lütuf ettiği şeyler bize ağır mı geldi?

Biz bu verilen imkânların sınavını acaba geçemedik mi?

Bu soruları kendimize sorup değerlendirelim lütfen.

Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar.

Aşk, kendinden emin bir şekilde sorar;

-Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım sen niye varsın ki bu dünyada?

Arkadaşlık cevap verir:

-Sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için…

Lütfen bizler de üzüntüsünde gözyaşını silen, mutluluğunda onun ile gülen yanında olanlardan olalım.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Mermer Arşivi
SON YAZILAR