BASİT SİYASETÇİLER TRİBÜNLERE OYNAR
Siyasette işin en kolay olanı, tribünlere oynamaktır.
Muhakeme ve muhasebe yapmaya gerek duymayan, ya da bunu yapacak kapasitesi olmayana hitap ederken de siyasetçilerin yaptığı budur.
Düz mantıkla tribünlere oynarlar.
Tribünlere oynamak siyasetçilerin her zaman öncelikli tercihi olmuştur.
Çünkü bunun getirisi de yüksektir.
Mesela bir siyasetçi çıkıyor “Erdoğan uçakları satsın ihtiyacı olanlara yardım etsin” diyor.
Dikkat ederseniz kulağa da hoş geliyor.
Bunu duyanlara da çok mantıklı gelir bu öneri.
İşte bu, tribünlere oynamaktır.
Bunu söyleyen siyasetçi de bilir ki; o uçaklar Başkan Erdoğan’ın şahsi malı değildir. İstese de bunu yapamaz.
Geçmişte de benzeri polemikler yaşanmıştı.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz dönemin başbakanı Tansu Çiller'e “örtülü ödenekleri nerede harcadın açıkla" diye baskı yapmıştı.
Mesut Yılmaz da bilir ki, örtülü ödeneklerin nereye harcandığını açıklamak suçtur.
Ama rakibini köşeye sıkıştırmak için tribünlere oynamak gerekmektedir. O da bunu yapmıştı.
Bir başkası da Başkan Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini satmasını önerir.
Bu tür siyaset yapanlar, iyi niyetten yoksundurlar.
Yaptıkları bile-bile ladestir. Ama milletimizin büyük bölümü oyunun farkında. Milleti kandırdığını sananlar, kendilerini kandırmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve benzeri yapılar, ülkenin prestij yapılarıdır.
Devletin ve milletin malı olan bu yapılardan kim neden rahatsız olur? Sayın Erdoğan’ın görev süresi dolduğunda sırtına yükleyip götürmeyecek.
Bu külliye halkın malı. Çankaya Köşkü gibi sadece Cumhurbaşkanı’nın ikamet ettiği bir yer değil.
Biz bu ülkeyi seviyoruz. Bu ülke için kim bir çivi çakarsa, onu da severiz.
Ülkenizin gelişmesine, büyümesine, dünya devletleri ile yarışmasına engel olanları da unutmayız.
İstedikleri kadar tribünlere oynasınlar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.