Yakın zamana kadar bizim bulunduğumuz ortamlarda da camiinin imamı için tek kelime söylenmezdi. Söyletilmezdi. İmamın, müezzinin arkasından dedikodu yapmak büyük günah gibi bir şeydi.

Ama Allah için bizim çocukluğumuzda da bize Kur’an-ı Kerim’i abdest almayı namaz kılmayı öğreten hocalar gerçekten örnek insanlardı.

Mesela Merkez İmam Hatip Lisesi’nin dibinde Karpuzoğlu Camii vardı.  O camiinin imamı rahmetli oldu Mevlüt Hoca bizi yetiştiren, bize öğreten bir hoca idi. Ama inanın rahmetli örnek bir insandı. Tek bir derdi vardı bir çocuğa bir kelime de olsa öğretebilmek. O çocuğa iyiyi, kötüyü söylemek ve o çocuğun onu yapmasını sağlamak. Veli hocanın iki oğlu vardı. Biz onlarla birlikte sureleri, elif ba’yı öğrenmeye başlamıştık. Yanılmıyorsam birisi daha sonradan İlahiyat’ı bitirdi. Ama Mevlüt Hoca çocukları ile biz mahallenin çocuklarını hiç ayırt etmezdi. Onlara da vururdu sopasını bize de.

Cuma günleri cami temizlenirken onlar da kan ter içinde kalırdı bizler de.

.........

Ancak her ne hikmetse başta cami imamlarımız olmak üzere din adamlarımız son dönemlerde fazla sorgulanmaya başladı.

Bunun siyasi bir yönü de asla yok.

Çünkü özelde bu konuşmaları yapanlar siyaseten de iktidar partisine gönül veren temiz Müslümanlar.

Hatta siyasi de olsalar mesela AK Partili Meclis üyesi öylesine temizler ki, öylesine iyi niyetliler ki, vatandaşın camii cemaatinin hakkı için imamla mücadeleye girişiyorlar.

Ve gelinen noktada aynı siyasi görüşe sahip olsa da camii cemaati camiinin imamı ile inandığı konuda birkaç kanaldan mücadele ediyorsa artık anlıyoruz ki din görevlilerinin işi gittikçe zorlaşıyor.

Evet maddi yönden çok iyi durumda olabilirler. İmam Hatip mezunu oldukları için bugün bize imamlık yaparken yarın falanca kurumun İl Müdürü de olabilirler.

Gelgelelim bu insanlar cemaat ve toplum tarafından hareketleri tutum ve davranışları ile eleştirilebiliyorlarsa bu millet için de din adamlarımız için de hem kritik hem de sıkıntılı bir durum diye düşünüyorum.

Ama belki de bir yerde doğru dürüst insanlar ile işini kaytararak yapanlar ya da suiistimal edenler bundan böyle ayıklanacak gibi.

.............

Böylesine mübarek bir günde böylesine sıkıntılı bir konuya da nereden girdik?

Bizde hiç mi akıl yok?

Yoksa biz Donkişot muyuz?

..............

Valla kusura bakmayın da bunların hiç biri değil.

Biz elimiz kalemiz tuttukça, Cenab-ı Allah’ım verdiği canı almadıkça ve yazacak böyle bir yerler buldukça sizlerin samimi okurlarımızın sesi olmaya inşallah devam edeceğiz.

KADIN ERKEK AYNI YERDE NAMAZ KILAR MI?                

Bir okurumuz Ziya Bey Cuma akşamı saat 23.17 sularında yazıyordu. Ziya Bey ile sosyal medyada da ilk kez yazışıyorduk. Ne tanışmışlığımız var ne selamlaştığımız. Ama öğreniyorduk ki Ziya Bey iyi bir okuyucumuzmuş.

Ve Bakın Ziya Bey ne yazıyordu;

“Sevgili Uğur Bey iyi akşamlar.

Bugün Konya Öğretmenevi’nde (Alaaddin) iftardaydık.

Yemekleri ve hizmetleri çok iyi, fiyatları son derece makul.

Lakin koskoca Öğretmenevinde erkek ve kadınlar 10 metrekarelik bir odada karışık olarak namaz kılıyorlar.

Böyle bir şey görmedim. Yanlış duymadınız “KONYA ÖGRETMENEVİNDE KADIN ERKEK AYNI YERDE NAMAZ KILIYOR”

Arada da ne bir perde ne başka bir şey var.

Konuyu gündeme getirmenizi rica eder hayırlı ramazanlar ve başarılar dilerim.”

Ziya  ........”

...........

Buyurun buradan yakın demekten başka bir şey diyebilir miyiz?

Okurumuzdaki samimiyet ve mescitteki icraat ortada.

Allah akıl fikir versin ve bizleri ıslah etsin.

İMAMINDAN RAZI OLMAYAN CEMAAT!

Son cuma günü yani geçtiğimiz cuma günü saat 14.31 bir okurumuz demek ki çok üzgün ve içerlemiş ki bize döşeniyor;

“Sayın Özteke,

Hayırlı Ramazanlar dilerim.

Her hafta Cuma günleri büyüklerimin bulunduğu Hacıfettah Mezarlığına giderim.

O mezarlığın içindeki ara yolların yapımında gazetenizde gösterdiğiniz özel ilgiyi her zaman dua ederek anarım.

Her hafta o camide genç bir kişi vaaz eder ve bizler de dinleriz. Görevlendirme olmuş zannedersem.

10 Haziran 2016 günü görevli kişinin Mercedes arabasını park ediş saati 12.32 idi.

İçeriye giriş başlayışı takip edemedim.

Bugün ise vaaza başlama saati 12.42 ve namazın saati 12.58.

Bu yoğun ve güzel günlerde 16 dakikalığına bu güzel görevi yapan kişinin konusu “Allah’ın Emirlerine Uymak” idi

Acaba sayın yetkililer, ilgililer ve gönüllüler bu kişilerin eğer kamu görevi ise bu 16 dakikalık görevden razı mıdırlar?

Eğer onlar vicdanen razı iseler bir razı değiliz.

İlgileneceğinizi ümit eder hayırlı ramazanlar dilerim.”

.................

Oyyyyy.... oyyyyyy.

Camii cemaati artık saat tutar olmuş.

Camii cemaati artık bilgi istiyor, vaaz istiyor, ders istiyor, istediklerinin de dolu dolu olmasını istiyor.

İşte bunun için din görevlilerimizin işi zor demek istedim.

..............

Konya’dan azıcık dışarıya doğru kafamızı uzatacak olursak millet olarak da çok cahiliz. Ya da hala işin laylay lomundayız.

Hani her Ramazan ayı yaklaşırken tv’lere çıkıp konuşan görevlilerin ya da din adamlarının aldıkları paralar konuşulur değil mi?

Konuşanlara hep şunu söylüyorum vallahi bu insanlar az bile alıyorlar.

Niye mi?

Yahu bu çağda bu teknolojik devirde insanlar canlı yayınlara bağlanıp hala sakız çiğnemek orucu bozar mı, yok şu abdesti bozar mı? diye soruyorlarsa bu insanlara çok daha fazla para verilmeli diyorum.

Bu arada samimi, iyi niyetli pırıl pırıl din görevlilerimizden de özür diliyorum. Haklarını helal etmelerini rica ediyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir şeye samimiyetle inanan insan, yalnız menfaatlerinin kılavuzluğu ile ilerleyen doksan dokuz kişiye bedeldir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

İftar vakitlerinde kaldırımlarda, çimenlerin üzerlerinde, yol boylarında mangal yakarken insan olmanın adabını unutmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.