Ali Dutal

Ali Dutal

DOMUZ ETİ GERÇEĞİ

DOMUZ ETİ GERÇEĞİ

Ülkemizdeki domuz gerçeğine dikkat çekmek maksadıyla geçen yıl “Kimse Domuz Eti Yemedim Diyemez” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Yazı çok dikkat çekmiş ve biraz hayret biraz da tepkiyle karşılanmıştı.

Tepki çekmişti çünkü, domuz etinin haramlığına inanan Müslüman kardeşlerim “Müslüman bir ülkede olmaz böyle bir şey” diyerek inanmak istememişlerdi.

Maalesef, inanmak istemesek hatta hiçbir şekilde kabul edemesek de “Ülkemizdeki Domuz Eti Gerçeğini” buhar edip yok edemeyiz.

Bu hafta gündemin yoğun olmasından kaynaklı önemli bir haber, haber değeri taşımasına rağmen görsel medyada çok fazla yer bulamadı. Haberde kısaca;

“Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan 96 firmaya ait 150 parti ürünü, Bakanlığın internet sitesinden teşhir etti. Açıklanan listede Aydın'da üç firmanın 5 ürününde domuz eti tespit edildi. Domuz eti tespit edilen firmaların yemek şirketi ve lokanta türü yerler olması olayın vahametini gözler önüne serdi. Bu firmalar vatandaşlara, domuz etinden yapılmış; 'İzmir Köfte, Sulu Köfte, Dana Kavurma ve Dana Kıymalı Patlıcan Musakka' yedirmişler!” denilmektedir.

-Güler misin ağlar mısın?

Aslında buna “ağlanacak halimize gülmek” denilebileceği gibi “trajikomik” olarak da tanımlayabilir hatta “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” demek de uygun düşebilir.

Bilindiği gibi domuz, “Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et Ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği” ne göre kasaplık hayvanlar içerisinde yer almaktadır.

Tebliğ Madde4-(1):  a) Kasaplık hayvan: Büyükbaş, küçükbaş hayvanlar ve diğer kasaplık hayvanları; b) Büyükbaş hayvan: Sığır, manda ve deveyi;  c) Küçükbaş hayvan: Koyun ve keçiyi;  ç) Diğer kasaplık hayvanlar: Domuz, yaban domuzu, at ve tavşanı,..

Yani, domuz yetiştirmek, etini satmak şartlarına riayet ederek serbesttir. Öyle olunca lokantalarda pişirilip yenilmek üzere sunulmasında yasalarımıza göre bir sakınca olmaması gerekir.

Bakanlığın firmaları ifşa etmesi güzel olmasına güzel de bu firmalar ve sahipleri ile ilgili bir yaptırım uygulanıyor mu onu bilmiyorum. Müslümanlıkta olduğu gibi Yahudilikte de domuz eti yemek haramdır. Yahudi İsrail'de domuz eti satarken yakalanan kişinin cezası 12 ile 16 yıl hapis”.

Acı mı desem vahim mi desem bilemiyorum! Kahir ekseriyetinin kendisini Müslüman olarak tanımladığı ülkemde domuz kasaplık et!

-Yan ağla dön ağla!

Türk Gıda Kodeksine göre domuzun kasaplık etler arasında yer alması, kasaplarda satılmasının veya lokantalarda etinin kullanılmasının serbest olduğu anlamını taşıyıp taşımadığını bilmiyorum; bilen varsa açıklasın.

Kasaplık et olmasına kasaplık et; ancak, alınıp satılması, yenilmesi yasak deniyorsa onu da bilemem. Benim anladığım kasaplık hayvanlar arasında sayılan sığır, manda, deve, koyun ve keçi ne ise domuzun da aynı olduğunu düşünüyorum.

Toplumsal tepkiden çekinildiği için açıklanmak istenmiyorsa onu bilemem; ancak, herkesin bir şekilde sucuk, salam, yemek ve diğer şekillerde domuz etini bilmeyerek bile olsa yediğini düşünüyorum.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıkladığına göre bazı firmaların domuz etinden yapılmış 'İzmir Köfte, Sulu Köfte, Dana Kavurma ve Dana Kıymalı Patlıcan Musakka' yedirdikleri anlaşılmaktadır.

Bu yemekleri yiyenlerin tamamı yemeklerde domuz etinin kullanıldığını hatta  domuzun kasaplık et olduğunu da bilmez.

Abartmıyorum ülkemizin dağı taşı domuz dolu olup bütün çiftçiler muzdarip; çünkü, müthiş zararlı bir hayvan. Hadi bunlar kaçak olarak avlanıp yasak olarak vatandaşa yediriliyor.

-Büyük çoğunluğu Marmara Bölgesi’nde olmak üzere ülkemizdeki yasal domuz çiftliklerine ne diyelim?

-Bu domuzlar, domuz etinin haram olmadığı ülkelere mi ihraç ediliyor yoksa çeşitli şekillerde vatandaşa mı sunuluyor?

Gerçekleri kabul etmekte zorlanan bir kısım insanımızda yetiştirilen domuzlardan elde edilen etlerin turizm bölgelerindeki otellere gittiğini buralarda yabancı turistlere sunulduğunu söyleyerek gerçekleri görmezlikten geliyor.

Türkiye’ye gelen tüm turistler hiçbir gıda tüketmeden sadece domuz eti veya türevlerini tüketseler yine tüketemezler.

Yani, domuz etinin kullanıldığı  'İzmir Köfte, Sulu Köfte, Dana Kavurma ve Dana Kıymalı Patlıcan Musakka' gibi yemeklerin sadece Aydın’daki birkaç firma tarafından vatandaşa sunulduğunu düşünmeyin, her tarafta bu gibi olaylarla karşılaşılabilir.

Sonuç olarak; zorunlu olmadıkça her kasaptan et almayın her lokantada da yemek yemeyiniz. En azından et türü yemeklerden kaçınınız.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
  • Yerli / 21 Ekim 2019 09:21

    Hocam siz devlete bağlı çalışıyorsanız mayışınızın bir kısmını benim içtiğim fermente edilmiş arpa suyundan ve sigaradan alınan vergilerle alıyorsunuz

    Yanıtla (2) (1)
  • Omer / 23 Eylül 2022 03:26

    Eee... Utanmadan hocanin devlete calisiyorsa devletten aldigi maasin haram oldugunu ima ediyorsun, oysa ki ickiyi içen ve harami isleyen sensin. Senin sorunun aslinda senin yersiz olman.

    Yanıtla (0) (0)
  • Redmican / 22 Ekim 2019 15:24

    Bilmeden yediğimiz domuz etini Cenabı Allah affeder,umudumız var fakat yediğimiz devletin haklarını, kul haklarını affedecek mi

    Yanıtla (0) (0)
  • Afiyet! Olsun / 20 Ekim 2019 02:22

    Taklit ve tağşiş yapan firmalara uygulanan ceza ve yaptırımlar o kadar hafif ki kimse yakalandığı zaman benzer suçları işlemekten çekinmiyor. Aynı suçtan 14 kez yakalanıp, ödül gibi cezayı ödeyerek 15'inci kez aynı suçu işlemeye hazır insanlar var. Zira kârdan(!) zarar eder bir cezai sistem ile karşı karşıyayız. Ne caydırıcı bir hapis cezası, ne yüklü miktarda para cezası söz konusu değil. A şirketi ya da markasıyla yaptığı hile ve sahtekarlıklar sonucu yakalananlar, yoluna B şirketi olarak devam ediyor. Eğer yine yakalanırsa C adında bir firma ile sahtekârlığa devam ediyor. Nasıl olsa alfabede harf çok! Gıda tüketimi her geçen gün artarken, bu işlerin organize bir hal aldığını görmemek mümkün değil. Hiçbir caydırıcılığı ya da yaptırım gücü olmayan bir ortamda merdiven altı üretim ve hileler hem 82 milyonu aşkın tüketicinin sağlığına hem de haksız rekabet sonucu sektöre ve ekonomiye ciddi darbe vuruyor. Türkiye’nin tarımsal üretiminde yaşadığı sorunlara bakarak, arz ve talep dengesizliği sonucu ortaya çıkan fiyat istikrarsızlığı bu tür sahtekârların da ekmeğine yağ sürüyor. Olan 82 milyon insanımıza oluyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • bizim apdi / 19 Ekim 2019 22:57

    kendi kendime soruyorum acaba sayin yazar, Abdullah büyük hz.nin vakfi olan ribat vakfinin üyesimi.? gerci bunlarda helal haram ayirimi olmazda.

    Yanıtla (1) (0)
  • bizim apdi / 19 Ekim 2019 22:48

    buradan konya da bulunan muhterem dini bütün ribat vakfi nin sayin yöneticileri sizler cok muhteremsiniz. yetim hakki kul hakki hic önemli degil. sizler icin . ama lutfen koski de aracilik yapmayin. sizin sayenizde millet dinden soguyor

    Yanıtla (1) (0)
Ali Dutal Arşivi
SON YAZILAR