Bunlara “fırsatçı” deniliyor ya “iltifat” ediliyor.

Bunlar; en hafif deyimle;  leş kargası, kan emici yarasa, hırsız, ölü sevici haramzadelerdir.

Aman bir sel olsun, deprem olsun,  kuraklık olsun, hastalık olsun, savaş olsun, kötü bir şey olsun diye beklerler…

Sonra inlerinden çıkıp harekete geçerler.

Millet can derdindeyken, ülke de bir ateş varken bunlar milletin cebindeki, devletin kasasındaki paraya göz dikip köşeyi dönme hesabı yaparlar.

BU BASİT BİR ZAM OLAYI DEĞİLDİR!

Bu basit bir “zam” olayı değildir.

Olağanüstü durumlarda ortaya çıkan adına fırsatçılık denen olayın hem ekonomik hem de sosyal olarak etkisi “makro” düzeydedir.

Bunların sınırımızda Mehmetçiğe kurşun sıkanlardan farkı var mıdır?

Ekonomiye sıktığın her kurşun sonuçta cephedeki Mehmetçiği doğrudan etkiliyor.

Ekonomin güçlüyse, iyi silahın, mermin, tankın, topun, uçağın olur.

Ekonomin güçlüyle iki ülkede operasyon yapabilirsin.

Ekonomin güçlüyle Doğu Akdeniz’de haklarını arayabilirsin.

Ekonomin kötüyse uçağın olur da uçuramazsın, gemin olur da yüzdüremezsin!

SERBEST PİYASA DEMEK ‘SERBEST VURGUN’ DEMEK DEĞİLDİR!

Serbest piyasa ekonomisinde böylesi ani talep artışlarında örneğin yüzde 3, 5, 10’luk fiyat artışları yerine göre normal olabilir.

Ama yüzde 30’lara, 50’lere, 100’lere, 200’lere, 500’lere varan artışlar oluyorsa işte orada büyük bir vurgun aynı zamanda başıboşluk var demektir.

Serbest piyasa demek; serbest soygun, serbest vurgun demek değildir.

Dünyanın hiçbir yerinde değildir.

ABD’de AB’de adamın anasından emdiği sütü burnundan getirirler!

Hepimiz okuyoruz görüyoruz, kurallara uymadıkları zaman dünya devi şirketlere verilen cezaları…

CEZALAR CAYDIRICI OLMAKTAN UZAK!

Denetimler yapılmıyor, cezalar verilmiyor mu?

Bakanlık açıklıyor, yapılıyor veriliyor ama caydırmıyor.

Çünkü 100 liralık vurgun yapıyor 20 TL’sini ceza olarak ödüyor.

Öyle olunca caydırıcı olmuyor.

Tabi hırsızdan, vurguncudan ne kadar tahsilat yapılabiliyor o da bir soru işareti?

Bu reel sektördeki durum.

Tabi böyle durumlarda esas film; kur, borsa vs. finans sektöründe dönüyor.

Bir günde kurda 20-30’lik yükselişler…

Çakılan ve tavan yapan hisseler…

BUNLAR DA İFŞA EDİLSİN!

Türkiye’de fırsatçılık denen bu vurguna kökten neşter vurmanın zamanı gelmiştir.

Depremle, selle, afetle, virüsle, terörle mi uğraşacağız, bu leş kargalarıyla mı?

Enerjimizi ülkemiz için mi harcayacağız, dini imanı para olmuş millet ve ülke düşmanlarına mı?

Bunlara idari cezaların yanında hapis cezası öngören adli yaptırımlar da getirilmeli.

Cezalar da yetmez, bunlar ifşa edilmeli!

Gıdada taklit ve tağşiş yapanları ifşa eden devlet, ekonomiye kurşun sıkanları, işçinin memurun, çiftçinin, asgari ücretlinin cebindeki paraya el uzatanları neden ifşa etmez?

Yoksa bunlar; tereyağına margarin, zeytinyağına ayçiçeği, bala şeker, sucuğa sakatat katanlardan daha mı masum?

TÜRKİYE’NİN MÜCADELESİ TAKDİRE ŞAYAN

Koronavirüsün görüldüğü ülke 150’yi, vaka 160 bini, ölenlerin sayısı 7 bini geçti.

AB’de hatta ABD’de durum vahim…

Türkiye bu virüs meselesinde tartışmasız en başarılı ülkelerden birisi oldu.

Burada hükümet ve özellikle hemşerimiz Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile fedakar sağlık personeli kocaman bir takdiri hak ediyor.

Panik yapmayalım, devletimize güvenelim uyarılarını dikkate alalım, Türk Milletine yakışan asil ve vakarlı duruşu ortaya koyalım.

Allah’ın izniyle Türkiye bu süreçten en az hasarla çıkan ülkelerden birisi olacaktır.