Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

GÜZEL VE ÖZEL ÇİFT

GÜZEL VE ÖZEL ÇİFT

Uçakta yolculuk halindeyim. Yanımda iki yaşlı insan. Karı-koca olduklarını tahmin ediyorum. İkisi de yaşlarının ötesinde canlı ve heyecanlılar. Sohbet ediyorlar ama kısmen duyuyorum. Kadın her şeye hâkim görülüyor. Kimliklerini, cüzdanlarını, diğer özel eşyalarını tek tek soruyor sevimli eşine. O da gayet sakin şekilde cevaplar veriyor. Temiz bir Anadolu şivesiyle konuşuyorlar.

Dayanamıyorum sohbetlerine bir an evvel katılmak ve merakımı gidermek istiyorum. Yaşlı adam anlatmaya başlıyor. Yaşı 89, eşinin ki 85. İkisi de Almanya’dan işçi emeklisi işimler. İnanamıyorum yaşlarına ve enerjilerine.

Adam 26 sene önce malulen emekli olmuş. Adamın duyuları, tavırları, hele de zeka ve hafızası oldukça yerinde. Askerlik yıllarını, evlenme yıl dönümünü, çocukları, torunları ve torununu çocuklarının ismini, mesleklerini ve yaşlarını tek tek söylüyor. 7 çocuk, 17 torun ve 24 torun çocuğu var. Evlenen torunları var. Bu gidişle torunlarının torununu görmeyi arzu ediyorlar. Cami ve okul yaptırmışlar. Adam çok yaşamak istiyor, zira hizmeti ve harı seviyor.

İkisi de okula gitmemiş. Okumayı ve yazmayı kendi kendine öğrenmişler. Adam 1929 doğumlu. 1963 de ilk işçi kafilesi olarak Almanya’ya gitmiş. İnanılmaz derecede güzel bir Türkçe ile konuşuyor, güzel cümleler kuruyor.Sevgili eşi ile evleneli 67 sene olmuş. Teyzemin kızı idi, anam evlendirdi, iyi ki de bu hanımla evlenmişim, benim elim ayağım, gözüm kulağım diyor. Bu sözler gülerek karşılık buluyor.

89 ve 85 yaşlarında iki insan hiçbir destek almadan yürüyorlar. Hanım abla çamaşır yıkıyor, yemeğini kendisi yapıyor, hatta evini kendisi temizliyormuş. Hanıma yardımcı kullanmıyor, içine sinmezmiş, kendisi yaparmış. Maddi durumları çok iyi, çokça evi ve arsaları varmış. Çocuklarımın tamamını okutmuş ve evlendirmiş, her birine ev ve arsa vermiş, torunlar bile ev veriyormuş. İşin sırrı temiz yaşamak, temiz yemek, temiz giyinmek, harama el uzatmamak diyor. Almanya’da çok sıkıntı çekmiş, şimdi rahata ermiş. Çok kitap okuyorum, iyi dil bilmememe rağmen çok ülke gezdim, çok yer gördüm diyor. Hepsi bir tarafa Ülkem bir tarafa diyor.

Çocukları ve torunlar, hatta bazı torun çocukları üniversite bitirmiş, her birinin çok iyi işi varmış. Kendisi okula gitmediği için onları sonuna kadar okutacağım diyor. Çoğu zaman çocuklarını ziyaret ediyor, torunlarına hediyeler alıyor.

Aile ilişkisi de çok düzgün. Evi hanım idare ediyor, çok tutumlu, merhametli ve ahlaklı diyor. Kavgaları hiç olmamış, kısa münakaşa etseler de hiç küsmemişler. Gelinini birisi psikologmuş, kayınpederinin aile hayatını Türk ailesine örnek gösteriyormuş. Konferanslarda babası ve annesini anlatıyormuş.

Ömründe dışarıda tek başına vakit geçirmemişler. İşim bitince eve gelirdim, evde olmayı pek severim diyor. Bu güzel ve anlamlı konuşmaları karşısında eğitimini sorduğuma beni pişman ediyor. Küllük (Anadolu’da hayvan ve insan gübresinin atıldığı yer) mezunuyum diyor. Çok kitap okuyor, gençlerin okumamasından yakınıyor. Yol boyunca güzel şiirler okudu ve hikâyeler anlattı. Gezdiği ve gezmediği ülkelerin adları, başkentleri, geçmiş tarihleri ve yemek kültürlerini anlattı bana.

İş dönüp dolaşıp aile ilişkilerine geliyor. Çocukları hanım büyüttü, ben sadece çalıştım diyor. Çocuk ve torunlardan tek şikâyetim bizin gibi yaşamamaları diyor. Torunlardan biri süper zeki imiş, Amerika’ya burslu olarak göndermişler, atom fiziği çalışıyormuş.

Kısaca bunca yaş, tecrübe, okuldan mahrum bir Anadolu insanı. Azimle temiz ve ibadetli bir hayattan bahsediyor. Yaşına, sağlığına, çocukları ve aile yaşamı düzgün bir insana hayran olmamak mümkün değil. Eşim, her şeyim diyor. İnsanın eğitimi sadece okullarda olmuyor, demek ki.

Daha yazacak çok şey var ama bununla yetinmek gerekir. Aksi durum bizi bozar gibi geliyor. Mevla’m bu gibi insanımızı çoğaltsın dileklerimle.

Kalın sağlıcakla   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR