Hacı Veyis hocam
Ben ilkokulu bitirdikten sonra Kur’an Kursuna gittim.
Hocalarım; Hasan Çekin, Hasan Hüseyin Kulu, Alaaddin Camisi İmamı Hüseyin hoca, Topraklık Camisi İmamı Şaban hoca idi.
Kabirleri cennet makamları âli olsun.
İki seneden sonra babam beni terziliğe verdi.
Bedesten’de Yahya Coşkun isminde ustanın yanında çalışmaya başladım.
Sabah namazını evimizin yanındaki küçük Hacı Veyis Camisinde ara sırada Sultan Selim Camisinde ve Aziziye Camisinde Hacı Veyis hocamın arkasında namazı kılar, dükkanı açardım.
Günlerden bir gün öğlen namazını kılmaya gittim Aziziye Camisine.
Namazı kıldım fakat vakit ikindine yaklaşmıştı bu arada hocam ikindin namazını kıldırmaya camiye gelmişti ve beni camiden çıkarken gördü nereye diye sordu.
“Öğleyi kıldım dükkana gidiyorum hocam” dedim. Kaba etime bastonuyla yarı şaka yarı ciddi vurarak "500 sevabı 50’ye düşürdün vaktinde kıl namazını" diyerek camiye girdi.
Yine günlerden bir gün babam rahmetli bana yeni ayakkabı aldı.
Aziziye camisine gittim.
Öğlen namazına namaz çıkışı yine hocamla karşılaştık.
Hocam sordu hayırdır: ayakkabım çalınmış hocam dedim.
Şöyle bir duraksadı, çok üzülmüştü başını sallayarak camiye girdi, ben de oradan bir takunya giydim ve dükkana doğru yöneldim.
Dükkanımız ikinci katta, merdiveni tahtadan, ayağımda takunya tak... tak... tak... ses çıkararak merdiveni çıkmaya başladım.
Dükkan komşularımız avukat Faki Özfaki, terzi Ahmet İşleyici ve ustam merdivenin başına geldiler ve bana “ne oldu?” diye seslendiler.
Ben de “ayakkabılarımı çaldılar” dedim ve ağlamaya başladım.
Rahmetli avukat Faki Özfaki; “gel oğlum ağlama yenisini alırız” diyerek beni teselli etti.
Kabirleri cennet olsun.
Not: Adamın birini cehenneme atıyorlarmış. Birileri koşarak gelmiş durun durun diye seslenmiş. Ben o adamın namazıydım demiş. Adam sormuş: Nerde kaldın?
Namaz demiş ki: Sende beni hep geç kılardın ya…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.