Çoktandır duyum yazmıyorum. Dahası illa göreceğiz, ya da duyduğumuzu iki üç kişiye onaylatıp yüzde yüz emin olacağız veya yaşayacağız.

Aslında bazı duyumları yazmakta da büyük fayda var.

Mesela bugünkü yazı konumuzun giriş mevzuunu yazıp yazmamakta tereddüt ettim. Bayramda duyduğum bu olaya “Hadi canım” deyip geçtim. Bayram sonrası bu duyumumuz, fısıltı halinde yayılmaya başladı. Hatta bayramdan sonra bu kez bize cep telefonu mesajı ile yazılı olarak dahi geldi. Biz yine kulağımızın üstüne yattık.

Amma bugün artık yeter deyip bu işin ucunu kanatmak istedik. Merkez belediyelerimizin birinde iki başkan yardımcısı bizim işittiğimiz dedikoduya göre bayramdan önce tekme tokat birbirlerine girmişler. Olay başkana yansımış. Başkan ikisini de makamına çağırarak fırçalamış ve her ikisini de “İstifalarınızı yazıp gidin” bile demiş.

Bakın tekrar altını çizerek belirtiyoruz ki bize aktarılanlar abartılı olabilir. Tekme tokat da olmayabilir. Çünkü beklenmeyen bir hadise olduğu için lafa laf ulanmış olabilir. Ne var ki iddianın sadece iki cümlesi gerçek ise yazık demekten başka bir şey elimizden gelmez. Çünkü ne acıdır ki tek başına iktidar olmanın verdiği rahatlık zaman zaman insanları yoldan çıkartabiliyor.

Bize gelen bilgilerin haddi hesabı yok. Neeeeler neler.

Allah günahlarımızı affetsin. Bizim günahımız bize yeter. Başka kimsenin günahını çekecek durumda değiliz. Çirkinliklerin birinin bin olduğunu çok işittik de böylesine ilk defa yaşıyorduk.

Bizim de şaşkınlığımızı hoş karşılayın. Bekleyip görmekten başka çaremiz yok. Çünkü biliyoruz ki zaman en iyi ilaçtır. Bugün için kimse çıkıp da “evet” doğru demez, diyemez.

Olsun Allah ömür verirse biz bir beş yıl daha bekleriz. Bakalım o zamana kadar kim öle kim kala.     

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ’NİN

HOCALARINI KUTLUYORUM 

Yazımızın girişi tatsız ama ağzınızın tadını yerine getirecek birkaç güzel not ile bugünü tamamlayalım.  Bir iki derken Selçuk Üniversitesi’nden birkaç hocamızın profesör olduğunu öğrendim. Bu vesile ile Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Zafer Yazıcıgil, Selçuk Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları’ndan Prof. Dr. Banu Bozkurt, Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. İbrahim Arslan hocalarımızın yeni unvanlarını tebrik ediyoruz.

Bu arada bir büyük tebriği de meslektaşımız Kerem Pulgat’a etmek istiyorum. Bir dönem birlikte görev yaptığımız gazeteci arkadaşımız Kerem Pulgat, Prof. Dr. Süleyman Okudan döneminde Selçuk Üniversitesi’nin Kurumsal İletişim Koordinatörü olmuştu. Prof. Hakkı Gökbel Hoca rektör seçildikten sonra bizim Kerem’in başarısını ve düzgünlüğünü görmüş olacak ki Kerem ile çalışmaya devam etti. Ve Bayram arifesinde Kerem Pulgat, Rektörlük Özel Kalem Müdürü oldu. Şimdi bir koltukta iki güzel karpuzu taşıyor. Taşır da inşallah. Bizim arkadaşlarımız üstlendikleri her görevin en iyisini adam gibi yaparlar. Biz dost isimlerle gurur duyuyoruz. İnşallah çok daha iyi yerlere de gelirler.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Cahil olanın merhameti ve lütfu azdır...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tek yönlü Numune Hastanesi caddesinde ters yönden hastaneye girmediğimiz zaman ADAM oluruz.