İkinci İsrail mi kurulmak isteniyor?
Güney Doğu Bölgelerimizin hareketliliği can sıkıcı noktalara ulaştı. IŞİD’in Kobani ablukasından sonra hareketlenmelerin dozu giderek artıyor.
Hareketlenmelerin Kuzey Suriye ve Irak’ta olduğu kadar ülkemizin bu sınırlara yakın bölgelerinde de yüksek dozda görülmesi kayda ve kaygıya değerdir.
Öte yandan, Kobani bahanesiyle terör grupları, protesto hakkından kaynaklanan gösterilerinin ötesinde son yılların en şiddetli ayaklanmalarını, isyana varan savaş provalarını yaptılar.
Öyle ki IŞİD terörünü lanetlerken, kendilerini direk ilgilendirmeyen bir konuda hem de kendi öz evlatlarına, kardeşlerine karşı IŞİD’inkinden daha beter şiddet uyguladılar.
Aslında sonucun ve varacağı noktaların neresi olacağı göstericiler ve onları isyana teşvik eden siyasiler tarafından dahi bilinmemesi kaygımızın temel çıkı noktasıdır.
Nerede duracağı belli olmayan bu terör eylemleri sadece bizleri değil, isyana teşvik eden Demirtaş, Kılıçdaroğlu ve onlar gibi düşünenleri de kaygılandırması gerekirken, beyefendiler hiçte oralı değiller.
Beyler bu ateş sadece ülkeyi değil sizi de sarar ve yakar. Aklınızı başınıza alınız, olduğunuz yerde kalın.
Yapılanlar, Osmanlıya yıkmak için I. Dünya savaşı başlangıcıyla aynı ve İsrail’i kurmak için II. Dünya Savaşı başlatma mantığı ile aynı mantığı taşıyor. Şimdi de yapılmak istenen Kuzey Irak ve Suriye’de ikinci İsrail yani Kürt devleti kurulmak için midir?
Bu oyunda varılmak istenen hedef aynı ancak oyuncuların bir kısmı farklı, değil mi?
Birincisinde Osmanlı’yı yıkmak için esas rolü İngiliz-Amerikan siyaseti üstlenmişti.
İkincisinde suç ortaklığına Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda’yı da dâhil etmek mi istiyorlar?
Baksanıza Libya, Mısır, Suriye olaylarında, zaman zaman Fransızlar ve İtalyanlar eski sömürgelerinin üzerine gitmekten çekinmiyorlar. Şimdi sıra bizde mi ki?
Batılılar temkinli ve sabırlı, neyi ne zaman ve nasıl yapacaklarını iyi kolluyorlar. Gelişen süreçte PKK ve PYD ile Türkiye bağlantılı yandaşlarının davranışlarına göre tavır aldılar ve Kobani’yi operasyonlarına alet etmek istiyorlar.
Türkiye’yi de bu operasyona ortak ederek, yüzyıllar sürecek kan davasının temelini atmak istiyorlar.
Ey PKK, PYD ve Türkiye bağlantılı teröristler, bu tekneden size ekmek vermezler. Onların derdi ikinci bir İsrail olacak bölgesel bir yapı oluşturmak. Böylece bölgede toplu İslami gücü dağıtarak, gerçek İsrail’i rahatlatacaklardır.
Bizim meselemiz İsrail düşmanlığı değil, adaletsizliğe karşı çıkmaktır. Onların meselesi ise İsrail bahanesiyle Türkiye-Suriye-Ürdün-Mısır bağlantılı zinciri kırmaktır. Zincirin halkalarından birini, Mısırı bir şekilde kırdılar, şimdi sıra Türkiye’de. Ürdün zaten kontrollü politika güder. Asıl olan ise Türkiye ye boyun eğdirmektir. İşte bunları zorlayan da budur.
Ey Cumhurbaşkanım, Başbakanım ve Hükümetim, direnin ve de direnin. Birbirimizle kan davalı olarak yüzyıllardır öleceğimize, kan davasız olarak bir defa ölelim ve bu oyunu kökünden bozalım. Demirtaş ve Kılıçdaroğlu kendi derdine yansın. Bunların ve bunu gibilerin sonu hüsrandır. İnanın akıllı solcu ve ülkücü kardeşlerimiz de sizin bu politikanızı destekliyor. Vatan ve vatandaş olma şuuru da budur.
Sevgili Başbakanım; tavrınızın, çağrınızın, ülkünüzün ve mülkünüzün yanındayız. Yolunuz ve kolunuz açık olsun. Milletimiz sizi seviyor ve övüyor. Yeter ki millete karşı kollarınızı ve yollarınızı kapatmayınız.
Allah’a emanet, hayra muhatab olunuz efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.