Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

İMAM-CAMİİ-CEMAAT

İMAM-CAMİİ-CEMAAT

Tüm toplumlarda çatıyı oluşturan değerlerin başında dini olanlar her halde en önde gelir. Yeryüzünde yaşayan her 10 kişiden sekizinin bir dini var, yani 7 milyar insanın 5.5 milyarı ise bir dine inanıyor.  

İstatistiklere göre inananlar arasında en büyük grubu yaklaşık 2.2 milyar ile Hristiyanlar, 1.6 milyar ile Müslümanlar oluşturmaktadır.  

Ayrıca 1 milyar Hindu, 500 milyon Budist, 14 milyon Yahudi yanında, geleneksel dinlere inanan 500 milyon, diğer küçük dinlere inanan 50 milyon insanın olduğu biliniyor.

Bunun yanında 1 milyar üzerinde insanın da dinsiz olduğu belirlenmiştir. Dini gruplar arasında en genç nüfusu Müslümanlar oluşturmaktadır.

Dini motifler ve uygulamalar ile onun icra edildiği mekânlar ve önderler hep mübarek (kutsal) kabul edilir. Bir Müslüman için imanı ve itikadı değerler kadar ibadetlerini icra ettiği mabetlerde önemlidir. Mabedini kirletenlere karşı koyar, onu temiz tutar, korur ve kollar.

*******

Yakın seyahatlerimizde birinde bir grup arkadaşla Kırıkkale yakınlarında Yahşihan Kasabasından geçiyoruz. İkindi vakti girdiği için namazımızı kılmak üzere uzaktan sadece minaresi görülen camiye yakın bir yerde durduk. Sonra minaresi görülen camiye ulaşmak üzere de yürüdük.

İlk anda bir eve girermişçesine dış duvarı ve girişi tamamen yeşillik olan yerin kapısından girdik.

Yirmi metrelik koridorun sağı ve solunda koltuklar, kanepeler ve sandalyeler sıralı. Tarihi motifler, çanak, teker, küplerle süslü koridor sanki küçük bir müze. Koridorun sola açılan tarafı bir botanik bahçesi gibi. Değişik ağaç, fidan, gül ile güzel kokulu ve süslü çiçeklerle bezenmiş.

Hayret içinde “gerçekten bir camiye mi geldik” diyerek biraz daha ilerdik. Esas mekâna girmeden önce sağ tarafta kapısı açık ve tuvalet olduğu sonradan anlaşılan yerden geçerken duyduğumuz ve gördüğümüz, hortumla tuvalet yıkayan adam ve su sesi.

İçeri girdik. İki bölümlü esas mekanın daha küçük olan sağ bölümün ortasında pinpon maması, raflı duvarları tamamen kitaplık, küçük bir bölümü çay malzemeleriyle kaplı mutfak tezgahı, diğer bir tarafında yazı tahtası ve elektronik malzemeler; kısaca küçük bir medrese. Daha büyük olan namazgâh bölümü ise el işi ahşap kaplı, sade, tertemiz ve mis kokusuyla cezbedici durumda.

Sesimiz duymuş olacak ki, sıvalı pantolonu, ıslak terlikleriyle tertemiz ve güler yüzlü bir adam bize doğru geliyor. İlk bakışta temizlikçi, sonrasında imam olduğunu öğreniyoruz. 20 yıldır burada görev yapan Karadenizli Ali hafız. Vaktinin çoğunu camide geçiriyor. Tüm bu hizmetleri tek başına yapıyor.

Camiden çıkarken kapıda Karadenizlilere has bir not: “Telefonunuzu açmayı unutmayınız”. Ali Hafızın bu son notu, derin ahengin, uyumun ve zekânın topyekün tatlı bir esprisi olarak gönlümüze yazıldı.

 İşte mescit, işte temizlik, işte imam,  işte amel, işte cemaat.

Hep böyle bir mekânda,  Allah adını derinden ibadet et.        

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR