İMTİHAN İMTİHAN İMTİHAN!
Bir bayramı daha geride bıraktık. Dilerim herkesin her günü bayram sevinci ve coşkusu içinde olur. Hayatın gelip geçtiği gibi bayramlarda gelip geçmektedir.
İnsanın kendisi de dahil her şey gelip geçiyor. Gelip geçmeyen insanla giden tek şey yaptıklarımızdır. Yaptıklarımız iyilik veya kötülük zerre kadar da olsa huzuru mahşerde karşımıza çıkacaktır.
Hz. Ali(ra) Efendimize bayram nedir diye sormuşlar; “Günahsız geçen her gün bayramdır” buyurmuşlar. İşte bütün anlatılmak istenen her şey bu güzel sözün içinde saklıdır. Bu güzel sözün mesajını anlayabilir ve hayatımızı bu söz istikametinde ikame edebilirsek her günü bayram olarak yaşayabiliriz.
Günahsız bir günü geçirmenin zorluğunu hatta günümüzde imkansızlığını hepimiz kabul ediyoruzdur. İnsanı günaha sevk eden o kadar çok çevresel etken ve araçlar var ki küçük bile olsa günah işleyebiliyoruz. Hiç evden çıkmasak bile evdeki televizyon ve internet yeter de artar. Bir de iki kişi bir araya geldi mi farkına varılmadan gıybet edilebiliyor.
Ayrıca, Hz. Allah(cc)’ın yapılmasını istediği zorunlu ibadetleri ihmal etmemiz, yapmamamız da günahtır.
Kısaca, kul ne kadar dikkat ederse etsin günah işleyebilir. Onun için işlenen günahlardan daha fazla Hz. Allah(cc)’ın rızasını kazanabileceğimiz güzel işlerin yapılmasının gayreti içinde olmalıyız.
Bayram namazından önce vaaz veren hoca efendi vaazında; Peygamber Efendimiz(sav)’in “Bir günde kim bir hastayı ziyaret eder, bir Müslümanın cenazesine gider ve sadaka verirse cennet ehlinden olur” hadis-i şerifi üzerinde durarak bu bayram günü hasta ziyareti yapın sadaka verin, cenazeye katılın diye tavsiyede bulundu.
Babama bugün bir Müslümanın cenazesine katılalım, bir hastayı ziyaret edelim, sadaka verelim, dedim. Babam da tamam dedi.
Üçler Mezarlığının yanında bulunan Hacıveyis Camiinde öğle ve ikindi sonrası büyük ihtimalle cenaze bulunduğu için ikindi namazına o camiye gittik. Namazdan sonra musallada bulunan bir Müslüman kardeşimizin cenaze namazına katıldık.
Namazın akabinde yirmi beş sene önce aşırı duygu yoğunluğuna bağlı yüksek tansiyon sonucunda felç geçiren bir komşumuzu ziyaret ettik. Hz. Allah(cc) razı olsun başta eşi olmak üzere çocukları güzel baktılar, bakıyorlar.
Hastanın içinde bulunduğu durum ve zorla söylediği zor anlaşılan “imtihan imtihan imtihan” sözü beni derinden etkilediği için bu yazımında bahsetme ihtiyacı hissettim.
Kendisi uzun boylu, güçlü kuvvetli bir adamdı! Yolda yürürken yol titrerdi! İşte karşımdaki bu güçlü kuvvetli adam yürüyemiyor, yiyemiyor, konuşma zorluğu çekiyor, konuşmaları çok zor anlaşılıyordu!
İçinde bulunduğu üzücü durum üzerine içten ve derinden kendisini zorlayarak “İMTİHAN İMTİHAN İMTİHAN” dedi.
Hz. Allah(cc) hiç birimizi imtihana tabii tutmasın, merhametiyle muamele etsin. Hoca efendiler Hz. Allah(cc)’a dua ederken “kaldıramayacağımız imtihanlara tabi tutma yerine imtihana tabi tutma” diye dua ediniz tavsiyesinde bulunmaktadırlar.
“İmtihan imtihan imtihan” diye inleyen bu hastaya; dünyanın en lüks otomobilini verseniz binemez; en büyük köşkünü verseniz salına salına gezemez; gel seni ülkemizin cumhurbaşkanı yapalım deseniz sevinemez!
Oysa ki, yürüyebilmek, konuşabilmek, bir lokma tadına vara vara yemek yiyebilmek için dünyaları verirdi. İçinde bulunduğumuz nimetlerin kıymetini bilelim. Peşinden koştuğumuz; malı, mülkü, makamı için kalp kırdığımız, haksızlık yaptığımız dünyanın hiç bir kıymeti yok! İyi insan olmaya çalışalım!
Aslında mutlak manada iyi insan diye bir şey yok; sürekli iyi olmaya çalışan insan var. İnsanın düşmanı nefs ve şeytan insana kötü işler yaptırıp kötü duruma düşürebilir. Nefs ve şeytanın yörüngesine giren insan her kötülüğü yapar.
Bütün mesele, nefs ve şeytanla sürekli mücadele edebilmektir. Nefs ve şeytanla mücadelede ne kadar başarılı olursak o kadar iyi insan olur, imtihanı kazanabilir; Hz. Ali(ra) Efendimizin buyurduğu “günahsız geçen her gün bayramdır” sözünün gereğini yerine getirebiliriz.
Her gününüzün günahsız geçmesi temennisiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.