İnsanlık ölüyormuş!
Dünya düşündü taşındı, Ukrayna’da insanlığın öldüğü kanaatine vardı! Ukrayna’da insanlık ölüyor diye de açıklama yaptı!
Dünyanın başına nihayet ya taş düştü ya da saksı!
Hey gidi koca dünya hey!
Galiba yaşlandığının farkına sende varmaya başladın!
Demek senin de aklın başına gelirmiş!
Zararın neresinden diye başlansa, senin için hem çok geç, hem de bir hayli lüks bir başlangıç olur!
Binlerce yıldır seyirci kaldığın olaylar karşısında ara ara nedamet duyduğun anlatılırdı amma, belli ki yine o nedamet anlarından birindeyiz!
O anın adı da Ukrayna!
İnsanlık öldü demek için geç kalmadın mı be dünya?
Söylediğin elbette yanlış değil!
Doğru, doğru olmasına lakin, bir hayli eksikliklerle dolu olan bir doğru!
Biz seni bildik bileli, dünya kan gölüne dönmüşken, feryatlar, çığlıklar, iniltiler, işkence ve zulüm sürüp giderken ve hız kesmeden devam ederken neredeydin dünya?
Nerelerdeydin?
Ukrayna’da insanlık ölmesine öldü amma, bu ölüm hadisesi ilk değil!
Sonda olmayacak!
Bizlerin aklının almadığı, insanlığın öldüğünü anlamakta neden bu kadar geç kaldığın, geciktiğin?
Ne oldu da aklın başına geldi dünya?
Ne oldu da ayakların suya değdi dünya?
Olmayan vicdanın mı sızladı?
*****
İnsanlık ölmüş mü ölmüş! Bunu söyleyen hangi kıta? Asya mı? Avrupa mı? Yoksa Amerika mı? Bu saydığımız kıtalarda sanki insanları seven, insana değer veren, insanlığı koruyanlar var!
Dünyamız, kendileri haricinde insanlığı yok etmek isteyen insanların sevk ve idare ettiği ülkelerle dolu. Onlarda ne Yaradan korkusu var, ne de dinlerin caydırıcılığı…
Asla kendilerinin olamayacak bir dünyanın hakimi olmaya çalışıyorlar!
Onlardan önce de bu dünyaya hakim olmaya çabalayanlar az değildi!
Dünya ne Mısır Firavunlarına kaldı, ne Çin İmparatorlarına, ne Roma’ya, ne Moğollara! Amerika, Rusya, Çin ve İngiltere gibi devletlere de kalmayacak! Başka hesapları olanlara da…İnsanlar ölümlü olduğu gibi, devletlerde, İmparatorluklar da, Krallıklarda ölümlü…
İnsanlık; Dünyaya huzur getirmeyi, kardeşçe hep birlikte, bir arada, birlikte yaşamayı, paylaşmayı ve bölüşmeyi her şeyin önünde tutmayı bir türlü başaramadı, ön göremedi, barış denen asgari müşterekte bir araya gelemedi!
Savaşmaktan, kin tutmaktan, sınırları değiştirmekten, hakkı olmayana el uzatmaktan, zorbalıktan, barbarlıktan, kurtulamadı dünyamız!
Koca bir Afrika kıtasını açlığa mahkum etti dünyamız!
Kendini seçilmiş sayanlara, kendini seçkin kabul edenlere dur diyemedi dünyamız!
Barış denen güvercin uçsun gitsin, isteği yere konsun hoşgörüsünü gösteremedi dünyamız!
Zengin ülkeler, karşılık beklemeden, fakir ve yoksul ülkelere yardım etsin, onları da kalkındırsın, onlarında yüzü gülsün diye atması gereken adımları atamadı dünyamız!
*****
İnsanlık yaşasın deniyor ya! Nasıl yaşasın insanlık? İnsanlık gözler önünde boğazlanırken, çoluk-çocuk, yaşlı-genç denmeden şehirler bombalanırken, nükleer silah kullanma tehditleri yapılırken ve dünyamız bu çılgınlığın önüne geçemezken, insanlık ölmez olur mu?
Dünyamız ve insanlığı öldürmenin birinci elden sanıkları, hayırdır inşallah!
Hepinize birden günaydın!
Günaydın Avrupa! Günaydın Batı! Günaydın Amerika! Günaydın İngiltere! İnsanlıkla alakası olmayan Çin? Sana da günaydın!
Zaten insanlık ön planda olsaydı, Rusya, olan-biteni gördükten sonra insanlığımdan utandım deyip işgale ve savaşa son vermez miydi?
Günaydın Dünya! Demek Ukrayna olmasaydı, insanlığın öldüğünden haberiniz olmayacaktı öyle mi?
İnsanlık gerçekleri görmemekte ısrar eden dünyamız için o kadar çok öldü ki, hangi birini sayalım.
Üstelik her biri dünyanın gözünün içine girdiği halde.
Ukrayna’da sivil halka göz göre göre yapılanlar hak değil! İnsanlık değil. Resmi rakamla bir haftayı aşkın bir süredir devam eden savaşta iki binden fazla Ukraynalı sivilin öldüğü açıklandı.
Hür dünyanın gözü ününde seyredilen bu kaçıncı katliam, bu kaçıncı vahşet?
İnsanlık öleli çok oldu! Ruhuna el Fatiha!
İnsan hakları savunucuları komisyonlarını toplayıncaya kadar, Birleşmiş Milletler gelinceye, karar verinceye kadar, gönülleri oluncaya kadar Rusya hem işgalini, hem de savaşını bitirmiş olacak!
*****
Ne diyelim sana? Daha nasıl anlatalım seni? Nasıl bir dünyasın sen?
Sömürmeye doyamadığın Afrika’yı aç, sefil, perişan bırakan, bıraktıran sen değil misin?
Bosna-Hersek’te binlerce Bosnalı, Srebrenitsa’da Sırplar tarafından katledilirken seyretmedin mi?
Doğu Türkistan’da, Urumçi başta olmak üzere Uygur şehirlerinde Çin asimilasyon uygularken, Uygur Türklerini katlederken, Uygurların feryatları göğe yükselirken onları unutmadın mı?
Filistin, İsrail’in elinde inim inim inlerken Filistinlileri kaderine terk etmedin mi?
Çeçenistan’da yaşananları görmezden gelen, duymayan, dikkate almayan kimdi dünya?
Hocalı’ da Ermenilerin yaptığı katliamı nasıl bilmezden, görmezden, duymazdan gelmeyi seçtin dünya?
Myanmar’da Budistlerin yaktığı Müslümanların yaşadığı zulüm, hangi dine, hangi inanışa, hangi insanlığa sığmıştı dünya?
Ya ırak? Irak’ta Kerkük diye bir şehir var, bilir misin dünya? Kerkük ağıtlarını hiç dinledin mi? Irak halkının aldatılmışlığına, kandırılmışlığına ne diyeceksin?
Batı Trakya’da Yunanistan ne din tanır, ne azınlık, ne de Türk! Onu da mı duymadın Dünya?
İnsanlık ölüyor öyle mi? Bu ölmek kaçıncı ölmek! Bu ölmek her gün ölmek değil mi?
İnsanlık ölürken, sen de çoktan öldün gittin, haberin yok!
*****
Sen ne bilirsin insanlığın ölmesini dünya?
Acıman yok! Yanman yok! Gelen Ağam, giden Paşam dercesine bir havadasın!
Yalan dünya, yalancı dünya, kendinden başka hiçbir şey düşünmeyen dünya!
Zalimlere dur demezsin, yapma, etme demezsin, şimdi kalkmış insanlık ölmüş diyorsun öyle mi? Aslında sende bizim için öldün amma, ne yapalım ki, sana katlanıyoruz!
Seni insanlar ve insanlık için yaşanacak bir hale getirmek için yapılan mücadeleye keşke bir katkın olsaydı! Bundan böyle kötülük yok, savaş yok, fitne yok, hile yok, entrika yok diyebilseydin dünya!
İyiliğin, güzelliğin, hakkın ve adaletin yanında olabilseydin, durabilseydin dünya!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.