Uğur Özteke

Uğur Özteke

KONYA’YI SOYSANIZ DA BİZ TÜKENMEYİZ …

KONYA’YI SOYSANIZ DA BİZ TÜKENMEYİZ …

Bugün önce bir okurumuzun güzel dileklerini ve dikkat çektiği konuları sizlerle paylaşarak yazımıza başlayalım.

Bakın Ali Bey ne diyor;

“Sevgili kardeşim, maşallah Konya’nın dertleri senden geçiyor, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere merhem oluyor, şehrinin dertlerine çare arıyorsun.

Konya’daki bisiklet yolları zaten dünya standartların da bir yol değil dostlar alış verişte görsün diye yapılmış. Bir göz boyamaktan başka bir şey değil. Konyalı da onu zaten araç park yeri olarak kullanıyor. Haliyle bisikletler için güven teşkil etmiyor, zaten bisiklet sürücüleri de kullanmıyor veya kullanamıyor.

Ayrıca trafikte elektrikli bisiklet denilen plakasız ehliyet gerektirmeyen, sigortasız araçlar var. Bunlar plakalı bazı motosikletlerden bile daha güçlü ve kaza anında bayağı bir zarar veriyor. Çocukların altında, yaşlıların altında, kadınların altında yaş sınırlaması yok kontrolde yok.

Kağıt toplayıcılar artık Suriyeliler, yaya olarak toplayanlar ile motosikletli ve kamyonetli olanlar da var ve maalesef bunların da ne vizeleri ne de sigortaları mevcut. Bir kaza anında -ki olma olasılığı her zaman var- eğer suçlularsa kaza yaptıkları ile kalıyorlar, mağdurun kaskosu da yoksa vay ki ne vay haline..

Bu arkadaşlar denetlenemez mi, Konya trafik sorununu halledemez mi?

Konya neden hep sıkıntılı bir trafiği ile anılmak zorunda mı?..

Hele iki araç arka arkaya park yapıyorsa oraya belediye bir adam dikip para almak zorunda mı?

Bir hizmet binası yapılırken otopark yeri düşünülmez mi? Devlet Hastanesinin etrafı ne durum da hiç giden gelen olmuyor mu?

Saygılarımla başını ağrıttım hakkını helal et.”

……………….

Şimdi Ali Bey’in şehrin trafiği ile yazdığı ve dikkat çektiği sıkıntıları bizi yönetenlerin siyasilerin bilmeyeni var mı?

Peki sizce etkili ve yetkili isimlerin çözüm yolları var mı?

Eğer siz hâlâ “evet var” diyorsanız peki niye çözmezler?

Bence yok da…

KONYA’YI SOYSANIZ DA BİZ TÜKENMEYİZ

İki üç gün oldu, ulusal medyaya Konya ve Meram ile ilgili bir iddia düştü. Dahası iddianın da ötesinde faturası kesilmiş resmi bir evrak.

foto-1-520.jpg

(Bu foto zaten günlerdir sosyal medyanın her yanında dolaşıyor)

Altına da yazılmış

Böyle soyuldun Konyalı!

Bu haber sitesinin yazdığı ile konu özetle şöyle “Eski AKP Milletvekili Uğur Işılak'ın, 2012 yılında Ramazan ayında sunduğu, "Meram'a Geldim" adlı programdan 1 milyon 200 bin TL kazandığı ortaya çıktı.”

…………..

Şimdi bu işten herkesin haberi oldu ya.. Ya da şöyle diyelim haberi olması gerekenlerin o zamanda da haberi vardı. Şimdi bu fatura ile bu bilgi ya da durum bilenin bilmeyenin herkesin diline düştü.

Konunun sizler bizler gibi saf kesimi sürekli yazıyorsunuz “Bu doğru mu?”, “Bu niye böyle olmuş?”, “Peki siz hani yerel gazeteci idin niye bunları yazmıyorsunuz?”…

Bizler o zamanlar da böyle bir duyum almıştık. Ama biz yereliz asla yazamayız. Haa belki bizim yazan arkadaşlarımız çıkabilir(!) ama şahsen ben yazamam. Böyle bir durumda doğru olsa doğruyu yazdın diye sadece başkanı belediyesi değil siyasi kanattan iş dünyasına kadar bir alo zinciri ile yok edilirsiniz. Linç kampanyası başlatılır. Yanlış olsa mahkemelerde sürüm sürüm süründülürsünüz, zira bizim avukatımız dahi yok.

Yani samimi olarak “Siz yerelsiniz bunu niye yazmıyorsunuz?” diye iki gündür yargısız infaz yapan kesimlere biz de samimi olarak durumumuzu izah ediyoruz.

Eğer gerçekten biraz samimi iseniz ne demek istediğimiz çok açık ve ortada. İçinde bulunduğumuz durum acı mı? Acı değil çoooook acı.

…………

Bir de eğer bu durumda yanlış ya da etik olmayan bir durum varsa bu işte bu kadar ayağa düştü ise parti yetkilileri gerekeni yapacaktır değil mi?.

Son cümle.

Yahu siz niye canınızı sıkarsınız ki?

Bizde para çoooook. Nasreddin Hoca’nın dediği gibi ye kürküm yeeee. Yiyene de yedirene de helal olsun deyin geçin. Sanki para tükenecek!.. Siyasiler dese hepimiz kızarız ama atalarımız bize demişler değil mi; “At binenin kılıç kuşananın!” 

Ata da binmişler kılıcı da kuşanmışlar…

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sabah ve akşam belli caddelerde kilitlenen trafikte sinyal vererek yandaki aracın önüne burnumuzu sokmanın bir marifet ya da uyanıklık olmadığını idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR